Bölge Adliye Mahkemesi tarafından, eksik alım nedeniyle cezai şart talebinin, davacının sözleşmenin feshi tarihine kadar ihtirazi kayıt koymadan mal vermeye devam ettitği, son bir yıl için talepte bulunabileceği gerekçesi ile kısmen kabulüne, inkişaf bedelinin iadesi talebinin sözleşme ilişkisinin 04.07.2023'ten önce son bulduğu, sözleşmenin kullanılmayan kısmına tekabül eden tutarın iadesi gerektiği gerekçesi ile kısmen kabulüne, sözleşmenin feshi nedeniyle cezai şart talebinin ise reddine karar verilmiştir. Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir. (1) Dava, davacı ile davalı şirket arasında akdedilen bayiilik sözleşmesinden kaynaklanan asgari alım taahhüdünün ihlali sebebiyle cezai şart, inkişaf bedelinin kullanılmayan kısmının iadesi ve sözleşmenin feshi sebebiyle cezai şart istemine ilişkindir. Davacı ile davalı şirket arasında 15.10.2004 tarihli akaryakıt bayiilik sözleşmesi, 30.05.2005 tarihli taahhütname ve aynı tarihli bir protokol yapılmıştır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/03/2021 NUMARASI : 2019/273 ESAS-2021/63 KARAR DAVA KONUSU : MALIN AYIPLI OLMASINDAN KAYNAKLANAN KARAR : Manavgat 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/273 Esas, 2021/63 karar sayılı 23/03/2021 tarihli kararı aleyhine davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş ve talebin süresinde olduğu anlaşılmakla; yapılan istinaf incelemesi sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA :Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan dava dilekçesinde özetle; davacının, davalıya ait Land Rover Freelander aracı Alihan Yılmaz'a ait Yılmaz Otomotiv isimli galeride gördüğünü, araca talip olduklarını, galericinin yönlendirmesi ile satın almadan önce aracı Adem Çetin isimli ustaya gösterdiklerini, ustanın araçta bir kusur olmadığını söylediğini, bunun üzerine Manavgat 6....
Davalı vekili tarafından yasal süresi içerisinde sunulan istinaf dilekçesi ile; davacı alıcının basit bir kısa mesaj ile araçtaki hasar kaydını öğrenebileceğini, davacının sözleşmenin feshi ve bedel iadesi tercih hakkını kullandığını, davacının seçimlik hakkını ıslah yoluyla dahi değiştirmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle sözleşmenin feshi ve bedel iadesine karar verilmesi gerektiğini, alınan bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunmadığını, bilirkişi raporuna itirazlarının değerlendirilmediğini beyanla, hukuka aykırı olan ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir....
Davacı bu hakkını, sözleşmeden dönme, ödediği bedelin iadesi şeklinde kullandığından ve dava konusu mobilyaların ayıplı olduğu anlaşılmakla, ayıplı malın iadesi ile satış bedelinin tahsiline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle kararın davacı yararına BOZULMASINA, 7.3.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dosya kapsamında yapılan incelemede; davaya konu feshi talep edilen sözleşmeye bağlı olarak davacıya devre mülkün tapusunun verilmiş olduğu görülmektedir. Her ne kadar ilk derece mahkemesince davanın sözleşmenin feshi ve bedel iadesi talebine ilişkin olduğu düşünülerek; 6100 sayılı HMK'nın 114.maddesi gereğince dava şartları anlamında inceleme yapılmış olsa da, taşınmaz tapusunun davacı adına tescil edildiğinin ve mahkemenin yetkili olup olmadığının da göz ardı edilmemesi gerekmektedir. Tapu kayıtlarına göre taşınmazın Yalova İli, Termal ilçesi, Akköy köyü, 424 ada, 27 parsel numaralı, taşınmazda 7/3650 hisseye tekabül eden tapu kaydının davacı adına tescil edildiği görülmüştür....
-TL ödeme yaptığı, sözleşmenin feshi ve bedelin iadesi talebi ile açmış olduğu eldeki davada davalı tarafça sözleşmenin feshi ve bedel iadesi yönleri ile davanın ön inceleme aşamasından önce cevap dilekçesi ile kabul edildiği ve mahkemesince vaki kabul beyanı dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilerek davacı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 6. Maddesi gereğince 850,00.-TL vekalet ücreti taktir edildiği tespit edilmiştir. Davacı tarafça mahkemesince verilen karar vekalet ücreti yönü ile istinaf edildiği, davacı tarafın dava açarken harca esas değer olarak "17.000,00.-TL" gösterdiği tespit edilmiş olup, davanın davalı tarafça kabulü üzerine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince bu miktar üzerinden karar tarihi itibarı ile belirlenecek nispi vekalet ücretinin yarısına hükmedilmesi gerekirken bu hususa riayet edilmemesi ve eksik harca hükmedilmesi doğru görülmemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 355/1 maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; Dava, davaya konu saatin ayıplı olması ve sözleşmenin feshi ve bedel iadesi talep edilmesi nedeniyle saatin bedelinin tahsili için başlatılan ilamsız takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davaya konu saatin satın alındıktan bir gün sonra ileri gitmesi nedeniyle ayıplı olduğu, ayıbın davalı satıcıya hemen bildirildiği, davacı tarafından noter aracılığıyla çekilen ihtarname ile sözleşmenin feshi ile bedel iadesinin talep edildiği, ayıbın satış anında var olması ve niteliği dikkate alınarak davacı tüketicinin sözleşmenin feshi ve bedel iadesini talep etmesinin hakkaniyete uygun olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile, itirazın iptaline, takibin devamına ve %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmiştir....
Dava, devre tatil sözleşmesinden kaynaklı sözleşmenin feshi ve ödenen bedelin iadesi isteğine ilişkindir. İlk derece mahkemesince bedel iadesi yönünden, 4077 sayılı Kanun'dan ve 6502 sayılı Kanun'un 50.maddesindeki devre tatile ilişkin hükümlerden bahsedilerek "davacının dava açmakla sözleşmeyi feshettiği davalının dava dilekçesinin 25.01.2016 tarihinde tebliği ile davacının fesih iradesinden haberdar olduğu, bunun üzerine 6502 sayılı Yasanın 50/9 maddesi gereğince 90 gün içinde sözleşme nedeniyle ödenen bedeli iade ettiği, sözleşme nedeniyle ödenen bedel yönünden davanın bu vesile ile konusuz kaldığı, bu nedenle faiz talebinin yerinde olmadığı," gerekçesi ile karar verilmesine yer olmadığına; maddi tazminat talebi yönünden ise "davacının zarar iddiasını ispatlaması gerektiği uğradığı muhtemel zararları talep edemeyeceği, zararını kanıtlar somut bir delil sunmadığı" gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....
Az yukarıda açıklandığı gibi şartnamenin 30.c maddesine göre davacının davalıya cezalı süre vermesi buna uyulmaması halinde sözleşmenin feshi ile birlikte cezai şart talebi mümkün olacağı oysa cezalı süre verilmeden sözleşmenin feshedildiğinden koşulları oluşmamış olan cezai şart talebinin reddi gerekirken kabulü doğru olmamış, bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2.bentte açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 03.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
-TL ödeme yaptığını, tüm dünyayı etkileyen Covid 19 salgını nedeni ile evlenecek çift ve davetlilerin düğüne iştirak etmesi imkansız hale geldiğinden sözleşmenin feshi ile ilgili olarak mayıs ayının başında davalı şirket yetkilileri ile görüşmeye başlandığını, davalı bünyesinde çalışan ... ile müvekkili ... whatsapp üzerinden yazıştıklarını, düğün iptali konusunda taleplerini değerlendirmek üzere mutabık kaldıklarını, 19.05.2020 tarihinde muhatap yetkililerinin şirket elektronik posta adreslerine gönderilen elektronik posta ile içinde bulunulan durum ve fiili imkansızlık net bir şekilde anlatıldığını, sözleşmenin feshi bildirimi ve paranın iadesi taleplerini içeren elektronik postalarına 01.06.2020 tarihinde şirket avukatının konuyla ilgileneceği ve taraflarına yardımcı olunacağı şeklinde cevap verilmesine rağmen ne yazık ki 09.06.2020 tarihinde olumsuz cevap verildiğini, bunun üzerine davalıya ...yoğlu 16....