Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda; itiraz üzerine ara kararıyla yukarıda ada ve parsel numaraları belirtilen taşınmazların tapu kayıtlarına konulan ihtiyati tedbirlerin kaldırılmasına karar verilmekle birlikte, söz konusu kararın dayandırıldığı gerekçelerin yazılmamış olması anılan usul ve kanun hükümlerine aykırıdır. İhtiyati tedbir kararının kaldırılmasına ilişkin kararın esasına ilişkin temyiz itirazlarına gelince; davacı yan, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan öncelikle iptal ve tescil isteğinde bulunmuş, bu isteklerinin yerinde görülmemesi durumunda ise fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 300.000 TL’nin tahsilini talep etmiştir. Mahkemece, dava konusu toplam 22 adet taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir kararı konulmuş ve bu karar Tapu Müdürlüğü’nce yerine getirilmiştir. Davalı vekilinin ve davalı ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapan üçüncü kişi durumundaki Dora-Şen İnşaat Taahhüt Ltd. Ş....

    Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, taraflarınca açılan vasiyetnamenin iptali, Terekenin Tespiti ve Tenfizi, Mal rejiminden kaynaklanan Tapu İptal ve Tescil Talepli davada görevli mahkemenin özel yetkili olan Aile Mahkemesi olduğunu, birleştirilen davalar yönünden biri özel mahkemenin görevine giren davada diğeri genel mahkemenin görev alanına giren davalarda bu birleştirilen taleplerin tümü için özel mahkemenin görevli olduğunu, Yasal Mal Rejiminden Kaynaklanan tapu iptali ve tescil talebinde görevli mahkemenin Aile Mahkemeleri olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamalara göre tefrik edilen eldeki dava, evlilik birliğinin ölümle son bulması nedeniyle mal rejiminden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, aksi halde alacak istemine ilişkindir....

    Mahkemece, taraflar arasındaki boşanma davası halen devam ettiğinden eldeki dava yönünden dava şartı gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın dava ön şartı yokluğundan reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 225.maddesine göre; mal rejimi, eşlerden birinin ölümüyle, başka bir mal rejiminin kabulüyle, mahkemece boşanmaya, evliliğin iptaline veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesiyle sona erer. Yargıtay'ın ve Dairemizin sapmaksızın devam eden uygulamalarına göre, mal rejiminin tasfiyesi ile alacak hakkında bir karar verilmesi için eşler aralarındaki mal rejiminin sona ermesi gerekir. Başka bir anlatımla şahsi hak niteliğindeki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkının dava konusu yapılabilmesi için muaccel (istenebilir) hale gelmesi gerekir. Bu da mal rejiminin sona ermesi ile gerçekleşir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Tasfiyesinden Kaynaklanan Alacak Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı ... vekili, dava dilekçesinde belirtilen taşınmaz nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuştur. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemenin davanın kabulü ile 57.500 TL’nin karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline dair ilk kararı, davalı vekilinin temyizi üzerine “ ......

        Davacı kadının dava dilekçesindeki anlatımına göre talebinin açık olmadığı, mahkemece tefrik öncesi, dava dilekçesi içeriğinde mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak talebi olmasına rağmen talep sonucu bölümünde bu husustan bahsedilmemesi nedeniyle açıklama için 2 hafta kesin süre verildiği, davacı vekili tarafından herhangi bir dilekçe sunulmadığı, fakat verilen kesin süreye uyulmamasının sonuçlarının hatırlatılmaması sebebiyle usulüne uygun olmadığı, mahkemece talep tefrik edilerek yargılamaya devam edildiği ve yargılama sonucunda davacının yukarıda bahsedilen 29.01.2019 tarihli dilekçeyi sunduğu anlaşılmaktadır....

          Kabule göre de; 743 sayılı TKM’nın 170. maddesi uyarınca mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilen mallardan kaynaklanan katkı payı alacağına faiz talebi bulunduğu takdirde dava dilekçesindeki miktar yönünden dava, ıslah edilen miktar yönünden ise ıslah tarihinden geçerli olarak yasal faize hükmedilmesi gerekir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi K A R A R 5235 Sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun'un 25 ve Geçici 2. maddeleri uyarınca kurulan Bölge Adliye Mahkemeleri 07.11.2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan karar uyarınca tüm yurtta 20.07.2016 tarihinde göreve başladığına, bu tarihten itibaren verilen kararlar istinafa tabi olup inceleme Bölge Adliye Mahkemesince yapılacağına, eldeki dava boşanma davasından tefrik edilen mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkin olup boşanma kararının temyiz edilmesi öncesinde tefrik kararı verildiğine göre, mal rejiminin tasfiyesine yönelik alacak bakımından 01.12.2016 hüküm tarihi dikkate alınarak dosyanın ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere Yerel Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 07.03.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Mal Rejiminin Tasfiyesi Nedeniyle Alacak-Velayetin Değiştirilmesi-İştirak ve Yoksulluk Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak ve yoksulluk nafakasının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.13.06.2013 (Prş...

                Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Tasfiyesinden Kaynaklanan Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, tarafların İsveç ülkesinde beyanla evli gibi muamele gördükleri ve boşandıkları, fakat Türkiye’de 2001 yılındaki evlenmelerinin evlilik tarihi olarak dikkate alınması gerektiği, dava konusu taşınmazın 1992 yılında evlilik öncesi alındığından davalının kişisel malı olduğu kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş, davacının istinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince de başvurunun esastan reddine karar verilmiştir....

                  Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Ölüme Bağlı Mal Rejiminin Tasfiyesinden Kaynaklanan Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacılar tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 6100 sayılı HMK’nun 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca “Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar” temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanun’un 44. maddesi ile de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen ek madde 1 uyarınca temyiz parasal sınırlarının (HMK m. 341, 362) Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298. maddesine göre her yıl tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması öngörülmüştür. Karar tarihi itibariyle bu miktar “78.630 TL” olarak belirlenmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu