Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak K A R A R Davacı ... vekilince, davalı aleyhine açılan mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak davasının reddine ilişkin kararın, davacı vekilince temyiz ediliği, Dairemiz'in ... tarihli ... sayılı ilamı ile onama kararı verilerek dosyanın Yerel Mahkeme'ye gönderildiği görülmüştür. Dairemiz'in onama kararından sonra, Dairemiz'in onama ilamı taraflara tebliğ edilmeden ve Dairemiz'in onama ilamı gözardı edilerek dosya yeniden Dairemiz'e gönderilmiş olup, bu aşamada Dairemiz'ce yapılacak hukuki işlem bulunmadığından dosyanın işlem yapılmaksızın mahalline İADESİNE, esasın bu şekilde kapatılmasına, 11.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı istinaf dilekçesinde özetle; kooperatif hissesinden kaynaklı 30.000,00 TL alacak talebi hakkında mahkemece olumlu olumsuz bir karar verilmediği gibi hükmün gerekçesinde dava tarihinden itibaren aylık 300,00 TL nafakaya hükmedildiği yazılı olduğu halde hükümde kararın kesinleşmesinden itibaren denilerek tereddüt oluşturulduğunu, nafaka miktarının da yetersiz olduğunu belirterek, kararın bu yönlerden kaldırılmasını istemiştir. GEREKÇE: Dava; TMK'nun 166/1 maddesine dayalı boşanma ve mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir. Davalı istinaf itirazında bulunmamış, davacı ise, çocuğa verilen nafaka ve hakkında hüküm kurulmayan mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı alacak istemi yönünden istinaf itirazında bulunmuştur....

    Bundan ayrı, eşlerden birinin diğerinden mal rejiminden kaynaklanan alacak isteğinde bulunabilmesi için talepte bulunulan mal veya değerin evlilik içinde edinilmiş olması gerekir. Eldeki davada dava konusu mesken davalı ... tarafından 20.3.2003 tarihinde edinilmiş, eşler arasındaki mal rejimi ise boşanma davasının açıldığı 13.3.2003 tarihi itibarıyla sona ermiştir (TMK. m. 225/2). Mal rejimi sona erdikten sonra davacının davalıya devrettiği taşınmazla ilgili mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan katılma alacağı isteme imkanı bulunmamaktadır. Bu yönden de davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü doğru değildir. Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... Tarsus'un temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile usul ve yasaya aykırı görülen hükmün HUMK.nun 428 maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 17,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 24.05.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      GEREKÇE: Dava; mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı alacak isteğine ilişkindir. HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; İlk derece mahkemesince; "tarafların anlaşmalı boşanma protokolünde katkı payı talep etmediklerin tasdik etmeleri, duruşma sırasında eşya ve mal varlığına ilişkin hiçbir mal ve alacak talep etmediklerini beyan etmeleri anlaşmalı boşanma sırasında mal rejiminin tasfiyesinde geleceğe yönelik bir anlaşma yapıldığını göstermektedir. Aynı zamanda tarafların kesinleşen anlaşmalı boşanma davasının 2 numaralı bendinde tarafların karşılıklı olarak katkı payı alacağı talep etmedikleri belirtilmiş ve bu karar kesinlişmiştir....

      Görüldüğü üzere, mal rejiminin tasfiyesi anlaşmalı boşanma kapsamında değildir. Başka bir anlatımla boşanmanın mali sonuçları hususunda taraflarca kabul edilecek düzenleme, mal rejiminin tasfiyesine yönelik istemleri içermez. Ne var ki, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin isteklerin boşanma davasına ait anlaşma protokolü kapsamına alınmasını engelleyen bir hüküm de bulunmamaktadır. Diğer yandan bir davada yapılan mahkeme içi ikrar, başka bir davada da geçerli olup, kesin delil teşkil eder (Prof. Dr. Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, Altıncı baskı,İstanbul 2001, C:2, s:2045 ve HUMK'nın 236/1. m.)....

        Dava, ölüme bağlı mal rejiminin tasfiyesi davasında taraflar arasında imzalanan protokole aykırılık nedeniyle davacı tarafından başlatılan icra takibine, davalı tarafından yapılan itirazın iptali davasıdır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil, Mal Rejiminden Kaynaklanan Alacak ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil, mal rejiminden kaynaklanan alacak davasında tapu iptali ve tescil talebinin reddine, katılma alacağı tahsil talebinin reddine, davacının edinilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklı 1/2 oranında alacağı bulunduğunun tespitine dair ... 3....

            İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, mal rejimin tasfiyesinden kaynaklanan iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Mal rejimi sona erdiğinde eşlerin ya da mirasçılarının tasfiye davası sonucunda katkı payı, değer artış payı ve artık değere katılma alacak hakları doğar. Kural olarak, eşlerden birine ait mal varlığında, diğer tarafın mülkiyet veya başka ayni hak talebi söz konusu olamaz. Mal rejiminin tasfiyesi isteğinde bulunan eşe ya da mirasçılarına tanınan hak ayni olmayıp, şahsi alacak hakkıdır (07.10.1953 gün 8/7 YİBK, 4721 sayılı TMK'nun m. 227/1, 231, 236/1). TMK'nun 239/1. fıkrasında; "katılma alacağı ve değer artış payı ayın veya para olarak ödenebilir…” denilmektedir. 226/3. madde de ise "Eşler karşılıklı borçları ile ilgili düzenleme yapabilirler" hükmüne yer verilmiştir. Anılan kanuni düzenlemelerden de anlaşılacağı gibi, borcun ayın olarak ödenmesi borçlu eşe tanınmış bir haktır....

              Dava; mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı katılma alacağı istemine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 225.maddesine göre; mal rejimi, eşlerden birinin ölümüyle, başka bir mal rejiminin kabulüyle, mahkemece boşanmaya, evliliğin iptaline veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesi hâllerinde, mal rejimi dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer. Bilindiği gibi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun yürürlüğe girdiği 01/01/2002 tarihinden sonra eşler arasında başka bir mal rejimi kararlaştırılmadıkça, yasal mal rejimi edinilmiş mallara katılma rejimidir. 01/01/2002 tarihinden önce 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin yürürlükte olduğu dönemde ise, eşler arasında yasal mal ayrılığı rejimi geçerliydi (TKM m.170)....

              Davacı vekili, dava dilekçesinin (b) ve (c) bentlerinde, evlilik birliği içerisinde sahip olunan taşınmazlar, araç ve banka hesapları üzerinde mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacağı bulunduğunu ileri sürerek, taraflar arasındaki mal rejiminin tasfiyesi ile vekil edeni lehine 1/2 oranında mülkiyet tesisine karar verilmesini istemiştir. Davacı vekili, mal rejiminin tasfiyesini talep ettiğine göre mahkemece, yukarıda açıklanan usul hükümleri uyarınca davacı vekiline dava ve talebini açıklanması hususunda süre ve imkan verilmesi, dava ve talebin niteliğinin belirlenmesi, taraf delilleri eksiksiz olarak toplandıktan sonra esas hakkında bir karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme sonunda yazılı nedenlerle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

                UYAP Entegrasyonu