WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mal rejiminin tasfiyesi davalarında yetki hususunu düzenleyen 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 214. maddesinde; “…Eşler veya mirasçılar arasında bir mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda, aşağıdaki Mahkemeler yetkilidir: 1. Mal rejiminin ölümle sona ermesi durumunda ölenin son yerleşim yeri Mahkemesi, 2. Boşanmaya, evliliğin iptaline veya hâkim tarafından mal ayrılığına karar verilmesi durumunda, bu davalarda yetkili olan Mahkeme, 3. Diğer durumlarda davalı eşin yerleşim yeri Mahkemesi…” şeklinde belirtilmiştir. Dava, mal rejiminden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir. Dosya kapsamına ve incelenen tutanaklara göre yanlar arasında ...4....

    İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, mal rejiminin tasfiyesine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Mal rejimi sona erdiğinde eşlerin ya da mirasçılarının tasfiye davası sonucunda katkı payı, değer artış payı ve artık değere katılma alacağı hakları doğar. Kural olarak, eşlerden birine ait mal varlığında, diğer tarafın mülkiyet veya başka ayni hak talebi söz konusu olamaz. Mal rejiminin tasfiyesi isteğinde bulunan eşe ya da mirasçılarına tanınan hak ayni olmayıp, şahsi alacak hakkıdır (07.10.1953 tarihli ve 8/7 sayılı YİBK, 4721 Sayılı TMK mad.227/1, 231 ve 236/1). TMK'nin 239/1. fıkrasında; "Katılma alacağı ve değer artış payı ayın veya para olarak ödenebilir…” denilmektedir. 226/3. maddede ise "Eşler karşılıklı borçları ile ilgili düzenleme yapabilirler" hükmüne yer verilmiştir. Anılan kanuni düzenlemelerden de anlaşılacağı gibi, borcun ayın olarak ödenmesi borçlu eşe tanınmış bir haktır....

      01.01.2002 tarihinden önceki dönemde tamamlanması durumunda, eşler lehine katkı payı alacağı, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 202/1. maddesi gereğince edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden sonraki dönemde tamamlanması halinde ise değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacağı hakkı doğabilecektir. ...... ödemelerinin bir kısmının mal ayrılığı, bir kısmının da edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemlerde yapılmasında; mal ayrılığı dönemindeki ödemelere her bir eşin yaptığı katkı oranı, daha sonra geçerli olacak edinilmiş mallara katılma rejimine kişisel mal olarak geçeceği kabul edilmektedir....

        Tasfiyeye konu aracın bedelinin tamamının ya da bir kısmının kredi ile karşılanması durumunda, kredi veren kuruluşa yapılan geri ödemelerin isabet ettiği dönemden, miktarından ve taksit sayısından hareketle mal rejiminin tasfiyesi sonucunda eşlerin alacak miktarları belirlenir. 4721 Sayılı TMK'nin 202/1. maddesi gereğince edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde yapılan ödemelerde, eşler lehine değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacağı hakları doğabilecektir. Kredi borcu ödemelerinin bir kısmının mal rejiminin devamı süresince, bir kısmının da daha sonraki tarihlerde yapılmasında, mal rejiminin geçerli olduğu dönemin sonrasına sarkan ödemeler, dava konusu aracın borcu kabul edilerek tasfiye gerçekleştirilir. Yukarıda açıklandığı gibi iki döneme yayılan kredi borcu ödeme tablosu mevcut olduğunda; öncelikle, mal rejiminin sona erdiği tarihte henüz vadesi gelmediği için ödenmemiş kredi borç miktarının, toplam kredi borcuna oranı bulunur....

          Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK mad. 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nin yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM mad. 170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı Yasa mad. 10, TMK mad. 202/1). Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK mad. 179)....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal rejiminin mal ayrılığına dönüştürülmesi (esasen EMK rejiminin tasfiyesi) Ölü ... mirasçıları; ... ve müşterekleri ile ... aralarındaki mal rejiminin mal ayrılığına dönüştürülmesi (esasen EMK rejiminin tasfiyesi) davasının reddine dair Diyarbakır Aile Mahkemesinden verilen 17.02.2011 gün ve 1110/179 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 01.11.2011 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davacı ... bizzat ve karşı taraftan davalı vekili Avukat ... geldiler. Başka kimse gelmedi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal rejiminin tasfiyesi ... ile ... aralarındaki mal rejiminin tasfiyesi davasının reddine dair ... 3. Aile Mahkemesi'nden verilen 29.12.2011 gün ve 460/784 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Taraflar arasında mal rejiminin tasfiyesi kapsamında tapu iptali ve tescil olmadığı taktirde alacak isteğine ilişkin olarak görülen davanın yapılan yargılaması sonunda; Mahkemece, 4721 sayılı TMK'nın 178. maddesi uyarınca 1 yıllık zamanaşımı süresi kaçırıldıktan sonra dava açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                Hal böyle iken, tarafların eşit kusurlu kabulü ve bu hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak davalı kadının tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. c-Davacı erkek, dava dilekçesinde boşanma talebinin yanında mal rejiminin tasfiyesi yönünden de talepte bulunmuştur. Dava dilekçesindeki başvurma harcının tüm istekleri kapsadığı nazara alınarak, boşanmanın fer'isi niteliğinde olmayan bu talep hakkında davacı erkeğe talebinin değerini açıklattırıp, bu değer üzerinden nispi harcın tamamlattırılması (Harçlar Kanunu m.30-32) , harcın tamamlanması halinde taraflar arasındaki boşanma kararı da kesinleştiğine göre, mal rejiminin tasfiyesi talebi incelenebilir hale gelmekle (TMK m. 225), bu konuda karar verilmesi, aksi taktirde Harçlar Kanununun 31. maddesi uyarınca işlem yapılması gerekirken, bu hususta yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

                  Bir eşin bütün malları, aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal olarak kabul edilir (TMK m. 222). Tasfiyeye konu taşınmazın, bedelinin tamamının ya da bir kısmının kredi ile karşılanması durumunda, kredi veren kuruluşa yapılan geri ödemelerin isabet ettiği dönemden, miktarından ve taksit sayısından hareketle mal rejiminin tasfiyesi sonucunda eşlerin alacak miktarları belirlenir. 4721 sayılı TMK'nin 202/1.maddesi gereğince edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde yapılan ödemelerde, eşler lehine değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacak hakları doğabilecektir. Kredi borcu ödemelerinin bir kısmının mal rejiminin devamı süresince, bir kısmının da daha sonraki tarihlerde yapılmasında, mal rejiminin geçerli olduğu dönemin sonrasına sarkan ödemeler, dava konusu taşınmazın borcu kabul edilerek tasfiye gerçekleştirilir....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal rejiminin tasfiyesi ... ile ... aralarındaki mal rejiminin tasfiyesi davasının reddine dair ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 15.11.2011 gün ve 1/259 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı ... tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı ... tarafından davalı ... aleyhine açılan mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davanın yapılan yargılaması sonunda Mahkemece, taraflar arasındaki boşanma davasının redle sonuçlandığı ve 13.09.2011 tarihinde kesinleştiği, taraflar arasında boşanma gerçekleşmediği gerekçesi ile hüküm tesisine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından süresinde temyiz edilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu