Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, alacak istemine ilişkindir.Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın mal rejimine ilişkin olup aile hukuku ile ilgili olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise, davanın genel hükümler uyarınca açılan alacak istemine ilişkin olup aile hukuku ile ilgili olmadığını belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda davacı, davalı ile boşanma davalarının devam ettiğini, davalı ile yarı yarıya malik oldukları taşınmazların davalı tarafından haksız yere işgal edildiğini, taşınmazların kira bedellerinden davacının payına düşen kısmın verilmediğini belirterek ödenmeyen kira bedellerinin davalıdan tahsilini talep etmiştir....
Davalı-karşı davacı vekili istinaf başvurusunda özetle"...diğer tarafın boşanma ve mal paylaşımı davaları sebebiyle kendi üzerinde mal barındırmaksızın müvekkilinden mal kaçırmak amacı ile tüm birikimini ve mallarını sahibi olduğu şirket bünyesinde bulundurduğunu,ihtiyati tedbir taleplerinin kabulü gerektiğini"istinaf sebebi yapmıştır. GEREKÇE:Dava gelinen aşama itibarı ile mal rejimine dayalı alacak talebinden ibarettir. HMK'nun 355. maddesi gereğince; istinaf dilekçesinde sayılan sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Tüm dosya kapsamına göre; 6100 sayılı HMK'nun onuncu kısmının birinci bölümünde düzenlenen ihtiyati tedbir müessessi 389....
Davalı-karşı davacı vekili istinaf başvurusunda özetle"...diğer tarafın boşanma ve mal paylaşımı davaları sebebiyle kendi üzerinde mal barındırmaksızın müvekkilinden mal kaçırmak amacı ile tüm birikimini ve mallarını sahibi olduğu şirket bünyesinde bulundurduğunu,ihtiyati tedbir taleplerinin kabulü gerektiğini"istinaf sebebi yapmıştır. GEREKÇE:Dava gelinen aşama itibarı ile mal rejimine dayalı alacak talebinden ibarettir. HMK'nun 355. maddesi gereğince; istinaf dilekçesinde sayılan sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Tüm dosya kapsamına göre; 6100 sayılı HMK'nun onuncu kısmının birinci bölümünde düzenlenen ihtiyati tedbir müessessi 389....
İLGİLİ MEVZUAT: 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 128. maddesinde, geçici ithalat rejimi, serbest dolaşıma girmemiş eşyanın ithalat vergilerinden tamamen ya da kısmen muaf olarak ve ticaret politikası önlemlerine tabi tutulmaksızın, Türkiye Gümrük Bölgesi içinde kullanılması ve bu kullanım sırasındaki olağan yıpranma dışında herhangi bir değişikliğe uğramaksızın yeniden ihracına olanak sağlayan hükümlerin uygulandığı rejim olarak tanımlanmış; 133. maddesinin 1. fıkrasında, kısmi muafiyet suretiyle geçici ithalat rejimine tabi tutulan eşyadan her ay için alınacak ithalat vergilerinin, geçici ithalat rejimine ilişkin beyannamenin tescil tarihinde, söz konusu eşyanın serbest dolaşıma girmiş olması halinde alınacak vergiler tutarının %3'ü olarak tespit edileceği, 2. fıkrasında, alınacak ithalat vergileri tutarının, uygulanacak faizler hariç olmak üzere, söz konusu eşyanın geçici ithalat rejimine tabi tutulduğu tarihte serbest dolaşıma girmesi halinde alınacak vergileri aşamayacağı düzenlenmiş;...
İLGİLİ MEVZUAT: 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 241. maddesinin 3. fıkrasının (l) bendinde; geçici ithalat rejimi kapsamında Türkiye Gümrük Bölgesine getirilen taşıtın verilen sürenin bitimini takiben bir ay içerisinde yeniden ihraç edilmesi veya gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanıma tabi tutulması halinde usulsüzlük cezasının 1. fıkrada belirtilen miktarın iki katı, 4. fıkrasının (g) bendinde, aynı eylemin iki ayı aşmayan sürede gerçekleşmesi halinde dört katı, 5. maddesinin (b) bendinde, üç ayı aşmayan sürede gerçekleşmesi halinde altı katı olarak uygulanacağı; 238. maddesinin 1. fıkrasının olay tarihinde yürürlükte bulunan şeklinde, 241. maddenin 3. fıkrasının (l), 4. fıkrasının (g) ile 5. fıkrasının (b) bendinde belirtilen durumlar hariç, geçici ithalat rejimine ilişkin hükümlerin ihlali halinde eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı para cezası alınacağı, bu cezanın ödeme süresi içinde eşyanın gümrükçe onaylanmış başka bir işlem veya kullanıma tabi tutulmaması halinde eşyanın...
İLGİLİ MEVZUAT: 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 241. maddesinin 3. fıkrasının (l) bendinde; geçici ithalat rejimi kapsamında Türkiye Gümrük Bölgesine getirilen taşıtın verilen sürenin bitimini takiben bir ay içerisinde yeniden ihraç edilmesi veya gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanıma tabi tutulması halinde usulsüzlük cezasının 1. fıkrada belirtilen miktarın iki katı, 4. fıkrasının (g) bendinde, aynı eylemin iki ayı aşmayan sürede gerçekleşmesi halinde dört katı, 5. maddesinin (b) bendinde, üç ayı aşmayan sürede gerçekleşmesi halinde altı katı olarak uygulanacağı; 238. maddesinin 1. fıkrasının olay tarihinde yürürlükte bulunan şeklinde, 241. maddenin 3. fıkrasının (l), 4. fıkrasının (g) ile 5. fıkrasının (b) bendinde belirtilen durumlar hariç, geçici ithalat rejimine ilişkin hükümlerin ihlali halinde eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı para cezası alınacağı, bu cezanın ödeme süresi içinde eşyanın gümrükçe onaylanmış başka bir işlem veya kullanıma tabi tutulmaması halinde eşyanın...
tespiti amacıyla alınan önlemlere uymak suretiyle, varış gümrük idaresine sağlam ve noksansız olarak sunmak ve transit rejime ilişkin hükümlere uymakla yükümlü olduğu; bu kişilerin yükümlülükleri saklı kalmak kaydıyla, transit rejimine göre taşındığını bilerek eşyayı kabul eden taşıyıcı veya alıcının da, eşyayı öngörülen süre içerisinde ve gümrük idareleri tarafından eşyanın ayniyetinin tespiti amacıyla alınan tedbirlere uymak suretiyle, varış yeri gümrük idaresine sağlam ve noksansız olarak sunmakla yükümlü oldukları, 235. maddesinin olay tarihinde yürürlükte bulunan şekliyle 5. fıkrasında; Türkiye Gümrük Bölgesine getirilen ve transit rejim beyanında bulunulan serbest dolaşımda olmayan eşyanın, beyan edilenden belirgin bir şekilde farklı cinste eşya olduğunun tespiti halinde, farklı çıkan eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı idari para cezası alınacağı hükme bağlanmıştır....
İLGİLİ MEVZUAT : 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun olay tarihinde yürürlükte bulunan şekliyle 236. maddesinin 5. fıkrasında, gümrük antreporlarındaki eşyanın, antrepo beyannamesinde beyan edilenden belirgin bir şekilde farklı cinste eşya olduğunun tespiti halinde, bu eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı idari para cezası verileceği, eşyaya el konularak mülkiyetinin kamuya geçirilmesine karar verileceği ve eşyanın 177 ilâ 180. madde hükümlerine göre tasfiyeye tabi tutulacağı; Gümrük Yönetmeliği'nin olay tarihinde yürürlükte bulunan şekliyle 328. maddesinin 2. fıkrasında ise, Kanun'un 236. maddesinin 5. fıkrasının uygulanması bakımından, gümrük antrepo rejimine tabi tutulan eşyanın kontrolü neticesinde beyan edilenden açıkça farklı olduğu tahlil, teknik inceleme ve araştırmaya gerek olmaksızın kolayca anlaşılabilen ve gümrük vergileri ve/veya ticaret politikası önlemleri açısından farklılık oluşturan eşyanın, belirgin bir şekilde farklı cinste eşya olarak kabul edileceği düzenlenmiştir....
ve numaraları dışında, beyannamede yer alan ağırlık, adet, ölçü yahut kıymet yönlerinden bir ve daha fazla bilginin beyan sahibinin talebi üzerine düzeltilebileceği; ancak bu düzeltme talebinin, eşyanın muayene edileceğinin bildirilmesinden,. idarece bu yanlışlıkların tespit edilmesinden ve ayrıca eşyanın teslim edilmesinden önce yapılacağının açık olduğu; olayda, eşyanın fiili ithali yapılıp tesliminden sonra düzeltme talebinde bulunulduğundan, davacı Şirketin düzeltme hükümlerinden yararlanmasının mümkün olmadığı; bu durumda, davacı şirket adına para cezası kesilmesinde yasal isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle reddeden ......
GEREKÇE: Dava kadının davasında mal rejimine dayalı alacak ve kişisel eşyanın iadesi-bedel tahsili,erkeğin karşı davasında mal rejimine dayalı alacak talebinden ibarettir. HMK 355.md.gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı ve kamu düzenini ilgilendiren konularda re'sen inceleme yapılmıştır. Davacı-davalı kadın kendi davasındaki araç ve tekne ile ilgili hükümlere yönelik istinaf başvurusunda bulunmamaktadır. Mal rejimi ile ilgili genel hukuki bilgiler ilk derece mahkemesi gerekçesinde yeterince belirtilmekle tekrarına gerek görülmemiştir. Taraflar 15.02.2003 tarihinde evlenmiş,16.01.2014 tarihinde boşanma davası açılmış ve tarafların boşanmalarına ilişkin hüküm 08.09.2015 tarihinde kesinleşmiştir....