Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacı, mirasbırakanı...'in maliki olduğu 8770 ada 24 parsel sayılı taşınmazdaki 5 nolu bağımsız bölümü satış göstermek sureti ile davalıya temlik ettiğini, yapılan işlemin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, ayrıca davalının murise ait ev eşyalarına ve ziynet eşyasına da haksız şekilde el koyarak mal edindiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile payı oranında adına tesciline, olmadığı takdirde tenkisine, ev eşyası ve ziynet eşyası niteliğindeki kazandırmaların ölüm tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tenkisine karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında ölümü ile mirasçıları davaya dahil edilmiştir. Davalı, dava konusu taşınmazı bedelini elden ödemek sureti ile satın aldığını ayrıca mirasbrakanın başkaca taşınmazının da bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur....

    İlk derece mahkemesince; davanın kabulü ile tarafların TMK.nun 166/3 gereğince boşanmalarına, tarafların duruşmadaki beyanlarının ve protokolün 3.maddesindeki şahsi ilişkiye yönelik talep hariç aynen tasdikine, müşterek çocuğun velayetinin davalı anneye verilmesine, müşterek çocuk ile baba arasında şahsi ilişki tesisine, müşterek çocuk lehine aylık 1.500,00- TL iştirak nafakasına, davacının davalıya 4 adet 22 ayar toplam 80 gr. Altın bilezik, 14 ayar uzun altın zincir ve 2 adet çeyrek altını mahkeme öncesinde tam ve eksiksiz şekilde verdiği hususunda tarafların anlaştıklarının tespitine, istenmediğinden taraflar için maddi ve manevi tazminat ve nafaka takdirine yer olmadığına, tarafların karşılıklı olarak ev eşyası ve mal rejimine yönelik taleplerinin olmadığının tespitine, davalı kadının başkaca ziynet eşyası, çeyiz eşyası talepleri olmadığının tespitine hükmolunmuştur. Davalı kadın vekili; davanın reddi gerektiğine yönelik istinaf yasa yoluna başvurmuştur....

    İlk derece mahkemesince; davanın kabulü ile tarafların TMK 166/3 maddesi uyarınca anlaşmalı olarak boşanmalarına, tarafların duruşmadaki beyanları ve protokolün aynen tasdikine, müşterek çocuklar Eser Eren, Yusuf Poyraz Eren, Toprak Eren'in velayetlerinin davacı babaya verilmesine, velayeti babaya verilen çocuklar ile anne arasında şahsi ilişki tesisine, istenmediğinden müşterek çocuklar için nafaka takdirine, taraflar için maddi-manevi tazminat ve nafaka takdirine yer olmadığına, taraflar karşılıklı olarak ev eşyası ve mal rejimine yönelik taleplerinin olmadığının tespitine, davalı kadının ziynet eşyası, çeyiz eşyası talepleri olmadığının tespitine hükolunmuştur. Davalı kadın 30/12/2020 tarihli dilekçesi ile; anlaşma protokolündeki maddeleri iradesi dışında kabul ettiğine yönelik istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava anlaşmalı boşanmaya ilişkindir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kusur, nafaka, maddi tazminat, ziynet eşyaları ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı kocanın aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadının çeyiz ve ziynet eşyasına ilişkin talebinin reddedilen bölümü üzerinden, karar tarihinde yürülükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davalı yararına 737,04 TL. nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, 500 TL. maktu vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiş ise de bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanması gerekmiştir....

      GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının taşınır ve taşınmaz malları ile bankalarda birikmiş parası olduğunu belirterek mal rejiminin tasfiyesi sureti ile davacının katılma alacağının belirlenmesine, taşınmazların taraflara özgülenmesine, ziynet eşyalarının aynen iadesi veya bedelinin tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 1.000,00 TL olarak bildirdiği dava değerini 12/09/2022 tarihli dilekçesi ile altınlar yönünden 66.798,00 TL, mal rejiminin tasfiyesi yönünden 380.000,00 TL olmak üzere toplam 441.927,82 TL olarak belirlemiş, 30/11/2018 tarihli dilekçesi ile de, talep ettiği ziynet eşyalarının nelerden ibaret olduğunu açıklamış, süresinde verdiği cevaba cevap dilekçesinde de, müvekkilinin yol ortasında darp edilmesinin sonrasında davalı tarafından talak edildiğini ve yol ortasında bırakıldığını, müvekkilinin bundan sonra evine bile gidemediğini hatta davalıda kalan kişisel eşyalar için mahkemeden talepte...

      olmadığının tespitine, davacı kadının ziynet eşyası, çeyiz eşyası talepleri olmadığının tespitine, talep edilmediğinden yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına hükmetmiştir....

      AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 26/02/2019 NUMARASI : 2017/751 ESAS 2019/134 KARAR DAVA KONUSU : Ziynet Eşyası Alacağı KARAR : Taraflar arasında istinaf aşamasında boşanma davalarında tefrik edilen ziynet davasının yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı erkek tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353. ve 356.maddeleri gereğince DURUŞMASIZ OLARAK ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 355.maddesine göre istinaf sebepleri ile bağlı olarak dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ziynet eşyaların akıbeti ile ilgili bir açıklama yapmaksızın boşanma davası ile birlikte ziynet eşyaların nitelik ve niceliğini belirtip, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 30.000TL ziynet eşya bedelini kocadan talep etmiştir....

      Başka bir anlatımla bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Diğer taraftan, ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalar dandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Bu nedenle kadının, dava konusu ettiği ziynet eşyalarının varlığını ve davalı tarafından elinden alındığını ispat etmesi gerekir. Mahkemece taraflar arasındaki boşanma protokolünde ziynet eşyalarına ilişkin herhangi bir anlaşma ve ibarenin yer almadığı kabulü ile davanın esasının incelenmesi doğrudur....

      GEREKÇE : Asıl dava, TMK 197.maddesi uyarınca açılan tedbir nafakası, karşı dava ve birleşen dava TMK 166/1.maddesi uyarınca açılan boşanma davası olduğu, ayrıca birleşen davada, ziynet ve çeyiz alacağı talebinde bulunulduğu görülmüştür. Dairemizin 2019/1634 E.- 2020/766 K.sayılı ilamı ile, ziynet ve çeyiz eşyası alacağı yönünden, yetersiz gerekçe ve infazda tereddüt oluşturacak şekilde karar verilmesi nedeniyle yerel mahkeme kararının tamamının kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür....

      un davada dayanılan 04.01.2001 tarihli eşya senedinde yazılı eşya ve ziynetleri teslim edip, davanın diğer taraflarından ayrı bir evde ikamet etmesine göre temyiz eden davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacı vekilinin ziynet eşyalarına ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Davacı vekili, dava dilekçesinde müvekkilesinin davalı ... ile evlenmesi sırasında davada dayanılan eşya senediyle, senette yazılı bulunan ziynet eşyaları ve diğer eşyaların davacı tarafından davalılara teslim edildiğini, daha sonra taraflar arasında geçimsizlik çıktığını ve davalı eşin davacıya şiddet uygulayarak, ortak konuttan attığını, davacının giysilerini dahi alamadan evden ayrılmak zorunda kaldığını belirterek, çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen iadesini, mümkün olmazsa bedelinin tahsilini talep etmiştir....

        UYAP Entegrasyonu