İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece, davanın kabulü ile, tarafların BOŞANMALARINA, tarafların anlaşmaları gözetilerek tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası, maddi-manevi tazminat, mal rejiminden kaynaklanan davalar, katkı payı alacağı, değer artış payı alacağı, katılma alacağı, eşya, ziynet ve çeyiz eşyası alacağı ve sair ekonomik talepler ile yargılama gideri talepleri konusunda karar verilmesine yer olmadığına, dilekçe ekinde sunulan anlaşma protokolünün tasdikine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal rejiminden kaynaklanan davalar KARAR Davacı ..., 1154 ada 2 sayılı parselde bulunan 3 nolu bağımsız bölümün kooperatife yaptığı işler karşılığında, evlilik birliği içerisinde edinildiğini, davalı eşi ... adına tapuda kayıtlı bulunduğunu, boşanma davasından kısa bir süre önce üçüncü kişi durumunda bulunan davalı ...’e tapuda yaptığı satışla devredildiğini, yapılan devrin muvazaalı olduğunu ve iptalini istemiştir. Davacının mal rejiminden kaynaklanan katkı payı ya da katılma alacağının tahsilini sağlamak açısından böyle bir davayı açmakta hukuki yararı vardır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katılma alacağı ... ile ... aralarındaki katılma alacağı davasının reddine dair ... 11.Aile Mahkemesi'nden verilen 14.03.2012 gün ve 170/195 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, evlilik birliği içinde edinilen dava dilekçesinde ada ve parsel numaraları yazılı taşınmazların alımına vekil edeninin çalışmak suretiyle geliriyle katkıda bulunduğunu, boşanma davası söz konusu olunca bunların bir bölümünün davalı eş tarafından danışıklı olarak 3.kişilere aktarıldığını açıklayarak, fazla hakları saklı tutulmak kaydıyla 1000 TL katkı payı alacağının dava tarihinden 1000 TL katılma alacağının tasfiye tarihinden itibaren faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini, muvazaalı devirlerin eklenecek değer olarak nazara alınmasını istemiştir....
Aile Mahkemesi'nin 2014/173 Esas, 2014/589 Karar sayılı dava dosyasında protokolde ve duruşmada tarafların 'katkı payı alacağı, katılma alacağı, değer artış payı alacağı, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı tazminat ve alacak taleplerinden feragat ettikleri' hükmün 6. bendinde ' katkı payı alacağı, katılma alacağı, değer artış payı alacağı, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı tazminat ve alacak taleplerinden feragat ettiklerinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına' karar verildiği, ret kararı verilmediği, kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır....
Edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde mal ister elde bulunsun, ister bulunmasın değerleriyle tasfiyede yer alırlar. Gerek mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde ve gerekse edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli bulunduğu evrede 07.03.1953 tarih, 1953/8 Esas ve 1953/7 Karar sayılı ... kararı gereğince, ayin (mülkiyet) istenemeyeceğinden tasfiyeye konu malın değeri istek bakımından esas alınmaktadır. Bu bakımdan satılan taşınmazın kaim (ikame) ya da edinilmiş malın yerine geçen değer varken TMK’nun 219. maddesi aykırı bir biçimde tasfiyeye tabi tutulacak mal mevcut olmadığı gerekçesiyle davanın reddi bu bakımdan yerinde görülmemiştir. Edinilmiş mal boşanma dava tarihinden önce elden çıkarılmış ise bu taktirde .......’nun 235/2. fıkrası gözetilerek aynı Kanun'un 232. maddesi uyarınca, devredildiği tarihteki sürüm değeri tasfiyede değerlendirilir....
CEVAP Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; davacının katılma alacağı hakkı bulunmadığını, taraflar arasında düzenlenen boşanma protokolünde bu hususta düzenleme yapıldığını, davacının bu protokolü baskı ile imzaladığı hususunun doğru olmadığını, boşanma kararının temyiz edilmeksizin kesinleştiğini, 32 K 5215 plakalı aracın boşanma davasından sonra edinildiğini, koyunların da mal kaçırmak amacıyla satılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. III. MAHKEME KARARI Mahkemenin 30.03.2016 tarih ve 2015/48 Esas ve 2016/50 Karar sayılı kararı ile, kesinleşen boşanma kararı ile onanan protokoldeki ifadenin mal rejiminden kaynaklanan alacağı da kapsadığı, davacının söz konusu protokolün baskı altında imzalandığını ispatlayamadığı gerekçesiyle; davanın reddine karar verilmiştir. IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A. Bozma Kararı 1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur. 2. Yargıtay 8....
Açıklandığı gibi davacı Mehmet'in evlilik birliğinde edinilen taşınmazla ilgili davalı Funda'dan ayın İsteme hakkı bulunmayıp, değer artış payı veya katılma alacağı istemesi mümkündür. Bu açıklamalar karşısında mahkemece davanın reddine karar verilmiş olmasında tapu iptali ve tescil isteği bakımından bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Terditli olarak istenen değer artış payı ve katılma alacağı isteğine gelince; az yukarıda da açıklandığı gibi mal rejiminin tasfiyesi sonunda davacının davalıdan değer artış payı ve katılma alacağı istemesi mümkündür....
Artık değere katılma alacağı ise; eklenecek değerlerden (TMK 229.m) ve denkleştirmeden (TMK 230.m) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının(TMK 219.m) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin(TMK 231.m) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır(TMK 236/1.m). Katılma alacağı Yasa'dan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek yoktur. Kooperatif ödemelerinin bir kısmının mal ayrılığı bir kısmının da edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemlerde yapılmasında; mal ayrılığı dönemindeki ödemelere her bir eşin yaptığı katkı oranı, daha sonra geçerli olacak edinilmiş mallara katılma rejimine kişisel mal olarak geçeceği kabul edilmektedir....
açıkça hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunun kabulü gerektiği, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27/11/2013 tarih 2013/8- 185 Esas 2013/1601 Karar sayılı ilamında da "tarafların mal talepleri yoktur" ibaresinin mal rejiminden kaynaklanan alacağı da kapsadığının kararlaştırıldığı gözetildiğinde mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kesin hüküm nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi isabetli olmadığından kararın kaldırılmasına ve davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 175 ] "İçtihat Metni" Hülya ile Hüseyin aralarındaki katılma alacağı davasının reddine dair (Bakırköy Sekizinci Aile Mahkemesi)'nden verilen 20.11.2008 gün ve 181/724 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiştir. Temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: Davacı Hülya vekili, evlilik birliği içinde edinilen taşınmazlar ve otomobil nedeniyle fazlaya dair hakkı saklı kalmak kaydı ile cem'an 50.000,00 YTL alacak isteğinde bulunmuştur. Davalı Hüseyin vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, taraflar arasındaki boşanma davasında davacının nafaka dışında maddi ve manevi bedel isteği olmadığını bildirdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, mal rejiminden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir....