Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, dava konusu motosikletin davalı üzerinde kayıtlı bulunmadığı, 642 ada 10 parsel üzerindeki 19 nolu işyerinin mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden önceki dönemde edinildiği, davacının taşınmazın alınmasına katkıda bulunduğunu kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; 743 sayılı TMK. nun 170. maddesi uyarınca mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilen taşınmaza yapılan katkının alınmasına yönelik olarak açılan katkı payı alacağı ve edinilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklanan katılma alacağına ilişkindir....

    Mahallesi 2427 ada 7 parselde kayıtlı taşınmazın 3.kat 13 numaralı bağımsız bölümüne aile konutu şerhi işlettiğini, boşanma davasında müvekkili lehine 5.000,00 TL maddi 5.000,00 TL manevi tazminata hükmedildiği, müvekkilinin bu tazminatı ... 1.İcra Müdürlüğünün 2012/212 Esas sayılı dosyası ile icraya koyduğunu, ayrıca nafaka alacağı yönünden de davalı ... aleyhine icra takibi başlatıldığını ve bu icra dosyalarından dava konusu taşınmazın kaydına haciz şerhi işlendiğini, müvekkilinin boşanma davası temyiz incelemesinde iken ... 2.Aile Mahkemesinin 2010/736 Eses 2013/408 karar sayılı ilamı ile davalı ... aleyhine dava konusu daire ile ilgili olarak mal rejiminden kaynaklanan katılma payı alacağı için dava açıldığını, mahkemece tedbir kararı alındığını ve müvekkilinin lehine 25.000,00 TL katılma payı alacağına hükmedildiğini, bu alacak için ... 7.İcra Müdürlüğünün 2014/21043 Esas sayılı dosyası ile icraya koyduğunu, davalı ...'...

      Dava; istek ve olayın gelişimi gözönünde tutulduğunda katkı payı alacağı ya da edinmiş mallara katılma alacağı isteğiyle bir ilgisi bulunmayıp, taraflar arasında oluşan inanç sözleşmesinden kaynaklanan ve 05.02.1947 tarih 20/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı kapsamında çözümlenmesi gereken tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Dava başlangıçta doğru olarak Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmıştır. Ne var ki; Denizli 1.Asliye Hukuk Mahkemesi, 05.02.2009 tarihinde kesinleşen 11.11.2008 tarih, 2008/163 Esas ve 2008/438 Karar sayılı kararı ile uyuşmazlığın mal rejiminden kaynaklanan kişisel malın tespiti ve tescili isteğine ilişkin bulunduğundan görevli ve yetkili mahkemenin Denizli Nöb. Aile Mahkemesi olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiştir. Dava dosyası HUMK.nun 193/3.fıkrasında açıklanan 10 günlük hak düşürücü süre içerisinde Denizli Aile Mahkemesine aktarılmıştır....

        Davalı-karşı davacı ..., dava konusu aracın banka kredisiyle alındığını, kredi borçlarının maaşından kesildiğini, aracın satış bedelinin büyük kısmının da kalan kredi borcunun ödenmesine sarfedildiğini belirterek davanın reddini, evlilik birliği içinde edinilerek davacı-karşı davalı eş adına kaydedilen ... plakalı araç nedeniyle 5.000 TL katılma alacağına hükmedilmesini istemiştir. Mahkemece, davacı ... tarafından açılan davanın kabulü ile 10.000 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı-karşı davacı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Dava, yasal mal rejiminden kaynaklanan edinilmiş mala katılma alacağı isteğine ilişkindir....

          Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde, davacının boşandığı eski eşine karşı ziynet eşyası alacağı, sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak ve mal rejiminden kaynaklanan alacak davası ile birlikte talep ettiği alacak miktarı için ihtiyati haciz (İİK m. 257 vd.) talebinde bulunmuş, Mahkemece koşulları bulunmadığı gerekçesi ile ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesine bağlı alacaklar evlilik sona ermiş ise sona erme tarihinden, evlilik boşanma ile sona ermiş ise boşanma dava tarihi itibari ile muaccel hale gelir. Bu nedenle mal rejimine dayalı alacak talebinde bulunulduğu ve kanundaki diğer koşullarında mevcut olduğu takdirde, teminat durumu da mahkemece takdir edilerek ihtiyati haciz kararı verilmesi mümkündür. İhtiyati haciz talep edildiği tarihte alacağın varlığının kanıtlanması gerekmez ise de; sunulan delil ve belgelerle alacağın varlığının "yaklaşık ispat" ilkesi çerçevesinde muhtemel gözükmesi gerekir....

            olarak hüküm altına alınması, davalının internet cafe işletmekten dolayı edinilmiş mallara katılma rejimi dönemindeki gelirinin belirlenmesi halinde davacının yasal mal rejiminden kaynaklanan katılma alacağı bulunduğunun göz önünde tutulması, ondan sonra tüm dosya kapsamına göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve hatalı değerlendirmeye dayalı olarak davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir...." gereğine işaret edilerek maddi ve manevi tazminata ilişkin bölüm yönünden onanmış, katkı payı alacağı isteğine ilişkin bölüm yönünden bozulmuştur....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ - KARAR- Dava, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil, birleşen dava ise mal rejiminden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, olmazsa katkı payı alacağı isteğine ilişkindir. Yargılama sonunda elatmanın önlenmesinin kabulüne, ecrimisil isteğinin reddine, birleşen dosyadan tapu iptali ve tescil, olmazsa katkı payı alacağının tahsili isteklerinin reddine karar verilmiş olup, hüküm birleşen dosya davacısı tarafından asıl dava yönünden yargılama giderlerine, birleşen dosya yönünden mal rejiminden kaynaklanan tapu iptali ve tescil olmazsa katkı payı alacağına ilişkin olarak temyiz edilmiştir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14. maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 8....

                Değer artış payı alacağı talep edebilmek için, parasal ya da para ile ölçülebilen maddi veya hizmet değeriyle katkıda bulunulmalıdır Yine, Dairenin kararlarında açıklandığı üzere, edinilmiş mallara katılma rejiminin devam ettiği sırada eşlerden biri adına edilen edinilmiş malda diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacağı hakkı bulunmaktadır. Artık değere katılma alacağı eklenecek değerlerden (TMK m. 229) ve denkleştirmeden (TMK m. 230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere eşin edinilmiş mallarının (TMK m. 219) toplam değerinden bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan değerin (TMK m. 231) yarısı üzerinde diğer eşin alacak hakkıdır (TMK m. 236/1). Katılma alacağı yasadan kaynaklanan bir hak olduğundan talepte bulunan eşin gelirinin olması veya söz konusu malvarlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunması gerekmemektedir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katkı payı ve katılma alacağı ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki katkı payı ve katılma alacağı davasının kabulüne dair ... ... Aile Mahkemesi'nden verilen ....02.2013 gün ve 983/98 sayılı hükmün ...'...

                  Her ne kadar, davacı vekili temyiz dilekçesinde TMK.nun 652/1. fıkrası uyarınca, sağ kalan eşe tanınan yasal hakkı kullanarak konut ve ev eşyasının mülkiyetinin miras hakkına mahsuben kendisine (vekil edenine) verilmesini istemiş ise de, uyuşmazlık şu aşamada miras hakkına yönelik olmayıp, mal rejimi sözleşmesinden kaynaklanan haklara ve TMK.nun mal rejimine ilişkin hükümlerine ilişkin bulunmaktadır. TMK.nun 652. maddesi uyarınca sağ kalan eş miras payı karşılığında mülkiyet hakkının tanınmasını isteyebilir. Bu durumda aynı Kanunun 658. maddesinde de, açıkça vurgulandığı üzere görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesi olarak belirlenmiştir. TMK.nun 240. maddesinde ise, sağ kalan eş; edinilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklanan katılma alacağı karşılığında ev eşyası ve konut üzerinde mülkiyet hakkının tanınmasını isteyebilir. Bu bakımdan davacı vekilinin bu yöndeki iddiası pek yerinde görülmemektedir....

                    UYAP Entegrasyonu