WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-TL katkı payı alacağı, 500,00.-TL değer artış payı alacağı, 500,00.-TL'de katılma alacağı olmak üzere toplam 2.000,00.-TL alacağın (katkı payı alacağı için dava tarihinden, değer artış payı ve katılma alacağı için karar tarihinden itibaren hesaplanacak faizi ile birlikte) davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

Taşınmazın edinme tarihi itibarıyla taraflar arasında mal ayrılığı rejimi geçerli olup davacının isteği katkı payı niteliğindedir. Davalı vekili, yukarıda özeti açıklanan 15.07.2011 tarihli cevap dilekçesinde, zamanaşımı def'inde bulunmuştur. Dava konusu taşınmaz davalı adına 06.08.2001 tarihinde edinilmiştir. Dava, mal ayrılığı döneminde edinilen maldan kaynaklanan katkı iddiasına dayalı iptal tescil, mümkün olmadığı takdirde katkı payı alacağı isteğine ilişkin olup, 743 sayılı TKM'nin 5. maddesi yoluyla 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 125. (TBK. m.146) maddesi gereğince 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi bulunmaktadır. Mahkemece, talebin niteliğinde hataya düşülerek edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde uygulanmakta olan 1 yıllık zamanaşımının geçtiği gerekçesi yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması doğru olmamıştır....

    Mahkemece, davanın kabulü ile, taşınmazdan kaynaklanan 75.465-TL katılma alacağı, araçtan kaynaklanan 4.245-TL katkı payı alacağı ve mevduattan kaynaklanan 16.512,78-TL alacak olmak üzere toplam 96.222,78-TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiş, Dairece onanmasına karar verilmiştir. Davalı bu defa dilekçesinde açıkladığı sebeplerle kararın düzeltilmesini istemiştir. 1-Dosya kapsamına, dava evrakı ile yargılama tutanakları içeriğine, Yargıtay ilamında açıklanan gerektirici nedenlere ve HUMK'nun 440. maddesinde yazılı hallerden hiçbirisine uymayan davalının taşınmaza yönelik karar düzeltme itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan edinilmiş mallar tasfiye edilir(4721 s.lı TMK’nun 235/1. m). Tasfiyeye konu banka mevduat hesabında, boşanma dava tarihi itibariyle 3.331,96-USD bulunmaktadır....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/6 ESAS (ARA KARAR) DAVA KONUSU : MAL REJİMİNDEN KAYNAKLANAN DAVALAR KARAR : Taraflar arasındaki davada verilen 29/01/2021 tarihli ara karara karşı davalı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; açtığı katılma alacağı davasında davalı üzerine kayıtlı bulunan taşınmazların üçüncü kişilere satışı önlemek amacı ile dava sonuçlanıncaya tedbir konulmasını talep etmiş olduğu anlaşılmıştır....

      Kadın veya kocanın, diğerinin mal rejiminin devamı sırasında edindiği mal varlığına katkısı nedeniyle katkı payı alacağı isteyebilmesi için, mutlaka para ya da para ile ölçülebilen maddi veya hizmet değeriyle katkıda bulunması gerekir. Bu katkı, ziynet, miras veya bağış yoluyla elde edilen başka mal varlıklarının kullanılması ile toplu olarak yapılabileceği gibi, çalışan eşin gelirleriyle de yapılması mümkündür. Çalışarak, düzenli ve sürekli gelire (maaş, gündelik, kar payı vs gibi) sahip eşin, aksi kanıtlanmadıkça diğer eşin sahip olduğu mal varlığına yapabileceği tasarruf oranında katkıda bulunduğunun kabulü gerekir. Yargıtay'ın ve Dairemizin devamlılık gösteren uygulamaları da bu yöndedir....

      Dava, mal rejiminden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir. Olayları anlatmak taraflara hukuki niteleme hakime aittir. Davacı koca davalı kadın adına kayıtlı taşınmaz mal üzerinden katkı payı alacağı isteğinde bulunmuştur. Mahkemece hatalı niteleme ve yazılı gerekçe ile hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Taraflar 29.1.1973 tarihinde evlenmiş, yurtdışında .. Sulh Hukuk Mahkemesinin 20.6.1998 tarihinde kesinleşen hükmü ile boşanmalarına karar verilmiş, Kadıköy 1.Aile Mahkemesinin 2003/535 Esas, 2004/435 Karar sayılı tenfiz kararının 30.4.2004 tarihinde kesinleşmesi ile evlilik birliği son bulmuştur. Başka mal rejimi seçilmediğinden tarafların evlendiği 29.1.1973 tarihinden mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar 743 sayılı MK.nun 170. maddesi uyarınca “mal ayrılığı” rejimi geçerlidir. Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2. maddesi uyarınca boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir....

        İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, taşınmaz nedeniyle katkı payı alacağı; araç nedeniyle artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 239/3.maddesi hükmüne göre; aksine anlaşma yoksa, tasfiyenin sona ermesinden başlayarak katılma alacağına faiz yürütülür. Yargıtay uygulamalarına göre, tasfiye tarihi buna ilişkin mahkeme kararının verildiği tarihtir. Katkı payı alacağına da dava ve ıslah tarihinden geçerli olarak faiz yürütülmesi gerekir. Mahkemece, mal rejiminin tasfiyesi ile davacı lehine hüküm altına alınan katılma alacağı ve katkı payı alacağının toplam miktarına göre karar tarihinden itibaren faiz hükmedildiği, alacağın 5.958.52 TL'sinin katkı payı alacağı kalan 11.500,00 TL'sinin de katılma alacağı olduğu anlaşılmaktadır. Dava dilekçesinde talep edilen 3.000,00 TL nin hangi kalem için ne kadar olduğu açıklanmamamış ve Mahkemece davacının talepleri açık olmadığı halde açıklatma da yapılmamıştır....

          Dava dilekçesinin içeriği ve dava konusu 1009 ada 6 parsel 7 nolu bağımsız bölümün 28.01.1997 tarihinde edinilmiş olmasına göre dava, 743 sayılı TKM'nun 170.maddesi uyarınca mal ayrılığının geçerli bulunduğu dönemde edinilmiş taşınmazdan kaynaklanan katkı payı alacağı isteğine ilişkindir. 1- Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine, 2- Katkı payı alacağına konu edilen taşınmazın hükme esas alınan 22.03.2011 tarihli teknik bilirkişi raporunda üzerindeki bina ve arsası dahil dava tarihindeki değeri 61.708,89-TL olarak hesaplandığı halde uygun görülen %25 katkı oranının bu miktarla çarpılmak suretiyle davacının katkı payı alacağının hesaplanıp buna hükmedilmesi gerekirken, taşınmazın sadece bina değeri üzerinden hesaplama yapılıp davacı...

            Dava, 4721 sayılı TMK.nun 219, 231, 235 ve 236 maddeleri gereğince yasal mal rejiminden kaynaklanan edinilmiş mallara katılma rejimi nedeni ile istenen katılma alacağı isteğine ilişkindir. Taraflar 28.3.1990 tarihinde evlenmişler, 26.5.2010 tarihinde açılan ve kabul ile sonuçlanması üzerine 2.7.2010 tarihinde kesinleşen karar ile boşanmışlardır. Taraflar arasında evlenme tarihi olan 28.3.1990 tarihinden, 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 1.1.2002 tarihine kadar 743 sayılı TKM.nin 170.maddesi uyarınca mal ayrılığı, 1.1.2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı 26.5.2010 tarihine kadar başka bir mal rejimini de seçtiklerini (4722 s.K. m.10/1) ileri sürmediklerine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK. m.202). Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2 fıkrası uyarınca boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir....

              CEVAP 1.Davalı-davacı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, davanın zamanaşımı süresi içerisinde açılmadığını, asıl davaya konu taşınmazın 2000 yılında satın alındığını ve kadının mal rejiminden kaynaklanan alacak hakkı bulunmadığını, taşınmaza herhangi bir katkısının olmadığını, kadının çalışmadığını ve herhangi bir gelirinin de olmadığını iddia ederek asıl davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. 2.Davalı-davacı vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; tarafların boşandıklarını, birleşen dava konusu taşınmazların evlilik birliği içerisinde satın alındığını, kadın adına tescil edildiğini ve erkeğin mal rejiminden kaynaklanan alacak hakkının olduğunu iddia ederek birleşen davanın kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00 TL mal rejiminden kaynaklanan alacağın yasal faizi ile birlikte kadından alınarak erkeğe verilmesini talep ve dava etmiştir. III....

                UYAP Entegrasyonu