DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava mal rejiminden kaynaklanan katkı alacağı davasıdır. İlk derece mahkemesi ara kararına karşı davacı tarafından süresinde istinaf talebinde bulunulmuştur. Bilindiği üzere; gerek ihtiyati tedbir, gerekse de ihtiyati haciz hukukumuzda geçici hukuki korumalar olarak düzenlenmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 341. maddesinin 1. fıkrasında; "ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabileceği" hüküm altına alınmıştır. Somut olayda; Davacının dava konusu taşınmaza ilişkin katkı payı alacağı için 03/03/2017 tarihinde dava açtığı, Kayseri 5....
KARŞI OY Mahkemece, davacının davalıya ait işyerinde emeğiyle çalışarak davalının tasarruf yapmasına ve bu suretle davaya konu taşınmazın elde edilmesinde katkıda bulunduğu benimsenerek, katkı payı oranı %50 olarak kabul edilmiş ve bu oran temel alınarak katkı payı alacağı hesaplanmıştır. Katkı payı oranının hesaplanmasına ilişkin parametreler yetersizdir. Böyle bir durumda katkı payı oranının bizzat hakim tarafından TMK. 4. ve TBK. 50. madde uyarınca "hakkaniyet ilkesi" uyarınca belinlenmesi gerekir. Mahkeme seçtiği hesap bilirkişisinin bilimsel temele dayanmayan "katkı payı oranının %50 olacağı" şeklindeki görüşüne itibar ederek karar vermiştir. Bu oran dosyadaki oluşa uygun düşmemektedir. O halde; mahkemece %50 oranından daha az bir oran takdir edilmek ve bu oran üzerinden katkı payı alacağı hesabı yapılmak üzere, hüküm bozulmalıdır. Açıklanan nedenlerle değerli çoğunluğun onama kararına katılmıyorum.07.10.2015...
Mahkemece, davanın muvazaalı tasarrufun iptaline ilişkin olup davacı tarafça muvazaanın kanıtlanamadığı, taraflar arasındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak davasının ...1. Aile Mahkemesinin 1999/557 Esas sayılı dosyasında derdest olduğu, davalı ... tarafından diğer davalı kız kardeşine yapmış olduğu parasal yardımın katkı payı alacağı davasında istenilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; taraf muvazaasına dayalı tasarrufun iptali isteğine ilişkin olup, mal rejimine ilişkin davanın başka bir dosyada derdest olduğu anlaşılmaktadır. Bu yön mahkemenin ve tarafların kabulündedir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere (TMK.m.118-395) kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesinde bakılacağını hükme bağlamıştır....
Dava; mal rejiminden kaynaklanan katkı payı alacağına ilişkindir. Taraflar, 1985 yılında evlenmişler, 05.01.2005 tarihinde açılan boşanma davasının kabul ile sonuçlanması üzerine 22.06.2006 tarihinde kesinleşen hükümle boşanmışlardır. Eşler arasındaki mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarihte son bulmuştur (TMK.nun 225/2). Dava konusu taşınmaz eski MK.nun 170. maddesine göre geçerli olan mal ayrılığı rejimi döneminde 12.08.1998 tarihinde edinilmiştir. Katkı payı alacağının zamanaşımı konusunda Medeni Kanunda bir hüküm mevcut değildir. Borçlar Kanununun 125. maddesi uyarınca; kural olarak alacak davaları on senelik zamanaşımına tabidir. Borçlar Kanununun 125. maddesindeki “bu konuda başka suretle hüküm mevcut olmadığı takdirde her dava on senelik müruru zamana tabidir” hükmündeki (her dava) sözcüklerini “bütün alacaklar” tarzında anlamak gerekir....
"İçtihat Metni"Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal rejiminin tasfiyesi nedeniyle alacak, katkı payı alacağı ..... ile ..... aralarındaki mal rejiminin tasfiyesi nedeniyle alacak, katkı payı alacağı davasının kısmen karar verilmesine yer olmadığına ve kısmen kabulüne dair ..... Aile Mahkemesinden verilen 14.01.2014 gün ve 44/21 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 17.03.2015 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davacı ..... bizzat ve karşı taraftan davalı vekili Av. ..... .... geldiler....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Asıl dava; mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan katkı payı ve katılma alacağının tahsiline, karşı dava; mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan katılma alacağının tahsiline ilişkindir. İlk derece mahkemesince verilen karara taraflar süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Eldeki davada, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak (HMK md. 355) mahkememizce yapılan inceleme sonucunda; Tarafların başkaca bir mal rejimi de seçmedikleri anlaşıldığından 17/09/1988- 01/01/2002 tarihleri arasındaki dönem için mal ayrılığı, 01/01/2002- 27/07/2016 tarihleri arasındaki dönem için yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. 01.01.2002 tarihinden önce 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin (TKM) yürürlükte olduğu dönemde, eşler arasında yasal mal ayrılığı rejimi geçerliydi....
Uyuşmazlık ve hüküm eşler arasındaki mal rejiminden kaynaklanan katkı payı alacağı için faiz istemine ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 26.01.2009 tarih ve 1 sayılı kararının 3. maddesi gereğince inceleme görevi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. Ancak Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 21.4.2010 tarihinde ve Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 14.6.2010 tarihinde bu konuda görevsizlik kararı vermiş, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 4.2.2010 tarih 3 sayılı kararı uyarınca görevli Dairenin belirlenmesi amacıyla dosyanın Yargıtay Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.28.06.2010(Pzt)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katkı Payı Alacağı K A R A R Dava, Asliye Hukuk Mahkemesi'nde sebepsiz zenginleşme ve hataen yapılmış ödeme karşılığı olan 8.250 TL paranın davalıdan tahsili isteğine ilişkin bulunduğuna ve mal rejiminden kaynaklanan bir istekte bulunulmadığına ve Mahkemece bu yönde bir hukuki tasarruf yapılmadığına göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 14.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 20.01.2017 günlü ve 2017/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 27.01.2017 tarihli ve 29961 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2017 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 23.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, istek ve olayın gelişimi göz önünde tutulduğunda, katkı payı alacağı ya da edinilmiş mallara katılma alacağı isteğiyle bir ilgisi bulunmayıp taraflar arasındaki uyuşmazlık, muvazaaya dayalı şahşi hakka ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır. Davacı vekili dava dilekçesinde açık bir biçimde ve yukarıda açıklandığı gibi taşınmazın esasen eşi tarafından satın alınmasına rağmen muvazaalı olarak diğer davalı ... adına tescil edildiğini ileri sürerek istekte bulunmuştur. Şahsi hakka dayalı olarak muvazaa (BK.m.18) hukuksal sebebiyle açılan davalar genel hükümlere göre genel mahkemelerde bakılır. Davacının ileride açacağı katkı payı veya katılma alacağı davaları sonucunda hak edeceği alacağının tahsilini sağlamak için bu tür davayı açmakta hukuki yararının bulunduğunun kabulü gerekmektedir. Saptanan bu olgu karşısında görevli mahkemenin Aile Mahkemesi olmadığı, uyuşmazlığın mal rejiminden kaynaklanmadığı gözetilerek Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunun kabulü gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Dava konusu uyuşmazlık, eşler arasındaki mal rejiminden kaynaklı, katkı payı alacağı talebine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 8.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 8.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 11.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....