"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal rejiminden kaynaklanan davalar (Esasen katkı payı alacağı ve katılma alacağı) ... ile ... aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan davalar (Esasen katkı payı alacağı ve katılma alacağ) davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine dair ..Aile Mahkemesi'nden verilen 11.12.2013 gün ve 527/955 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 16.09.2014 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davalı ... bizzat ve vekili Av. ... ve karşı taraftan davacı ....vekili Av. ... geldiler....
Aile Mahkemesinin 2020/553 Esas, 2020/453 Karar sayılı kararı ile anlaşmalı olarak boşandıkları, dosyanın eklerinin incelenmesinde, her ne kadar taraflarca hazırlanan protokolde mal rejiminin tasfiyesine ilişkin düzenleme yapılmamışsa da boşanma davasına dair yapılan yargılamanın 25.09.2020 tarihli duruşmasında, davacı kadın alınan beyanında, "...Aramızdaki anlaşma uyarınca davalıdan maddî ve manevî tazminat, taşınır-taşınmaz mal, katılma alacağı, katkı payı alacağı, değer artış payı alacağı, ev eşyası alacağı, ziynet eşyası alacağı talebinin bulunmadığı..." şeklinde belirttiği ve duruşma zaptını imzaladığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
TKM'de, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin düzenleme mevcut olmadığından, eşlerin bu dönemde edindikleri malvarlığının tasfiyesine ilişkin uyuşmazlık, aynı Kanun'un 5. maddesi yollamasıyla Borçlar Kanunu'nun genel hükümleri göz önünde bulundurularak "katkı payı alacağı" hesaplama yöntemi kurallarına göre çözüme kavuşturulmalıdır. Zira Borçlar Kanunu, Medeni Kanun'un tamamlayıcısı olarak kabul edilmiştir (eBK 544, TBK 646 m). Mal ayrılığı rejiminde; eşler kendi malları üzerinde tasarruf yetkisine ve intifa hakkına sahiptir ve mallarının idaresi kendisine aittir (TKM 186/1 m). Her birinin malları, geliri ve kendi kazançları yine kendilerine ait kişisel mallarıdır (TKM 189 m). Kadın veya kocanın, mal rejiminin devamı sırasında diğerinin edindiği malvarlığına katkısı nedeniyle katkı payı alacağı isteğinde bulunabilmesi için mutlaka para ya da para ile ölçülebilen maddi veya hizmet değeriyle katkıda bulunması gerekir....
İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, taşınmaz nedeniyle katkı payı alacağı; araç nedeniyle artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 239/3.maddesi hükmüne göre; aksine anlaşma yoksa, tasfiyenin sona ermesinden başlayarak katılma alacağına faiz yürütülür. Yargıtay uygulamalarına göre, tasfiye tarihi buna ilişkin mahkeme kararının verildiği tarihtir. Katkı payı alacağına da dava ve ıslah tarihinden geçerli olarak faiz yürütülmesi gerekir. Mahkemece, mal rejiminin tasfiyesi ile davacı lehine hüküm altına alınan katılma alacağı ve katkı payı alacağının toplam miktarına göre karar tarihinden itibaren faiz hükmedildiği, alacağın 5.958.52 TL'sinin katkı payı alacağı kalan 11.500,00 TL'sinin de katılma alacağı olduğu anlaşılmaktadır. Dava dilekçesinde talep edilen 3.000,00 TL nin hangi kalem için ne kadar olduğu açıklanmamamış ve Mahkemece davacının talepleri açık olmadığı halde açıklatma da yapılmamıştır....
Aile Mahkemesi'nin 2014/173 Esas, 2014/589 Karar sayılı dava dosyasında protokolde ve duruşmada tarafların 'katkı payı alacağı, katılma alacağı, değer artış payı alacağı, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı tazminat ve alacak taleplerinden feragat ettikleri' hükmün 6. bendinde ' katkı payı alacağı, katılma alacağı, değer artış payı alacağı, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı tazminat ve alacak taleplerinden feragat ettiklerinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına' karar verildiği, ret kararı verilmediği, kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır....
İlk derece mahkemesince; davanın kabulü ile 10.000,00 TL katkı payı alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine hükmedilmiştir. Davacı kadın vekili; mahkemece bilirkişi incelemesi yapılmadan, mahkeme hakiminin kişisel kararı ile hüküm verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürmek suretiyle istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı erkek vekili; katkı payı davasının kabulüne, kadın yararına hükmedilen katkı payı alacağına talep bulunmadığı halde faiz uygulanılmasının hatalı olduğuna yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava; mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan katkı payı alacağı istemine ilişkindir....
Davalı T3 vekili istinaf dilekçesinde özetle; tarafların mahkemece hüküm altına alınan protokol çerçevesinde anlaşmalı olarak boşandıklarını, anlaşmalı boşanma protokolünde ve mahkeme huzurunda verdikleri ikrarda katkı payı ve mal rejiminden kaynaklanan herhangi bir alacaklarının bulunmadığını belirttiklerini, boşanma davasının duruşmasında, anlaşmalı boşanma protokolünde de yer verdikleri üzere "taraflar duruşmada … katkı payı ve mal rejiminden doğan taleplerinin olmadığını belirterek imzaları ile tasdik etmişlerdir" denildiğini, davacının katılma alacağı talebinden boşanma davasında feragat etmiş olup, mahkeme içi ikrar iş bu dava bakımından kesin delil niteliğinde olduğunu, yerel mahkemece bu husus değerlendirilmeden, kesinleşmiş olan mahkeme kararına ve mahkeme içi kesin delil niteliğinde olan ikrara aykırı olarak karar verildiğini, mahkemenin mal rejimine ilişkin taşınır ve taşınmaz eşyaların ismen sayı ve adet olarak anlaşmalı boşanma protokolünde belirtilmesi gerektiği gerekçesi...
"İçtihat Metni"Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal rejiminden kaynaklanan alacak ... ile ..... aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak davasının reddine dair .......
Kural olarak katkı payı alacağı; tarafların elde ettikleri gelirler, kişisel harcamalar, yapabilecekleri tasarruf miktarları ve ayrıca davalı kocanın 743 sayılı TKM.nin 152. maddesi uyarınca evi geçindirme yükümlülüğü nedeniyle yaptığı harcama gözetilerek hesaplanmalı ve bulunacak katkı payı alacağının davalıdan tahsiline karar verilmelidir. Ancak mal rejiminin tasfiyesi nedeniyle gerek katılma, gerekse katkı payına dayalı istekler, alacaklı eşe sadece bir alacak hakkı sağlar. Yani davacı, ancak şahsi hak niteliğinde bulunan alacak hakkını (katkı payı alacağını) isteyebilir. Davacının böyle bir isteği bulunmamaktadır. Nizalı taşınmaz, evlilik birliği içinde davalı tarafından 3.kişiden satın alma suretiyle edinildiğinden, eşler arasında 4721 sayılı TMK.nun 706 (MK.nun 634) maddesi gereğince düzenlenmiş mülkiyetin aktarımı ile ilgili resmi bir sözleşme de bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal rejiminden kaynaklanan alacak ..... ile .... aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak davasının kabulüne dair .........