Mahkemece her ne kadar gerekçe kısmında değer artış payı alacağı olarak yazılmış ise de hüküm fıkrası katılma alacağı belirlenmiş olup gerekçe kısmındaki değerlendirme maddi hataya dayanmaktadır. Mahkemece taşınmazlar başında 07.10.2008 tarihinde keşif yapılmış ve taşınmazın bu tarihteki değeri üzerinden davacının katılma alacağı belirlenmiştir. Mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan edinilmiş mallar, mal rejiminin sona erdiği andaki durumlarına göre, tasfiye anındaki sürüm değerleriyle hesaba katılır (TMK 228/1, 232, 235/1 m). Tasfiye tarihi karar tarihidir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 24/01/2023 NUMARASI : 2021/721 ESAS 2023/76 KARAR DAVA KONUSU : Mal Rejiminden Kaynaklanan Davalar (Katılma Alacağı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2006 yılında evlendiklerini, Kayseri 3....
Artık değere katılma alacağı miktarı ile değer artış payı alacak miktarı hesaplanırken, mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan malın, bu tarihteki durumuna göre, ancak tasfiye tarihindeki sürüm (rayiç) değeri esas alınır (TMK m. 227/1, 228/1, 232 ve 235/1). Yargıtay uygulamalarına göre, tasfiye tarihi karar tarihidir. Belirli bir malın eşlerden birine ait olduğunu iddia eden kimse, iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. Eşlerden hangisine ait olduğu ispat edilemeyen mallar onların paylı mülkiyetinde sayılır. Bir eşin bütün malları aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal olarak kabul edilir (TMK m. 222). Yukarıdaki değer tespiti, belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi gerek görülürse konusunun uzmanı bilirkişi veya bilirkişilerden de yardım alınmalıdır....
Mahkemece, davanın kabulü ile, 20.000 TL değer artış payı alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ...’den alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi üzerine hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, mal rejiminden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir. Taraflar, 30.05.1984 tarihinde evlenmişler, 18.02.2005 tarihinde açılan boşanma davasının kabulü ve hükmün 12.12.2006 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Taraflar arasında, evlendikleri 30.05.1984 tarihinden 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı TKM'nin 170. maddesi uyarınca mal ayrılığı, taraflar sözleşmeyle başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerine göre 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı 18.02.2005 tarihine kadar edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. (TKM. m. 202, 4722 sayılı K.m.10) Taraflar arasındaki mal rejimi TMK'nun 225/2. fıkrası uyarınca boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir....
elde edilen parada karşılandığı, davacı kadına düğünde takılan ve varlığı ispatlanan ziynet eşyalarının edinildiği tarihteki değerinin 12.480,00 TL olduğu, bu miktarın davacı kadın yararına değer artış payı alacağı olarak değerlendirilmesi gerektiği, yine dava konusu aracın edinilmiş mal olması sebebiyle katılma alacağına dahil edilmesi gerektiği, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya elverişli, usul ve kanuna uygun olduğu, davacı kadının, ......
İncelemeye konu olayda, ihtiyati tedbir talep eden katılma alacağından kaynaklanan alacak talebini 1.000,00 TL üzerinden harçlandırarak davacı tarafın değer artış payından doğan mal rejiminden kaynaklanan katılma alacağı talepli dava dilekçesi ile eldeki davayı açtığı, mahkemenin 20/03/2023 tarihli tensip zaptı ile;"Davacı vekilinin davalı üzerine kayıtlı taşınır ve taşınmaz tüm mallara yönelik ihtiyati tedbir hükümlerinin uygulanmasına karar verilmesi talebinin değerlendirilmesinde; davacı tarafın taşınmazlara ihtiyati tedbir şerhi konulması talebinin UYAP sistemi üzerinden sorgulandığında davalı adına aktif taşınmaz bulunmadığı anlaşılmakla REDDİNE, Tedbir konulması talep edilen aracın Uyap araç sorgulamasında davalı adına kayıtlı olduğu görülmekle 34 XX 791, 34 XX 468, 34 XX 659 plakalı araçları üzerine UYAP sistemi üzerinden TEDBİR KONULMASINA, " karar verildiği, davalı vekili Av....
Maddesi gereğince kişisel malda davacının değer artış payı olmasının mümkün olmadığı kanaatine varılarak davanın reddine" ilişkin davanın reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İzmir 12.Aile Mahkemesi'nin 2016/892 esas 2019/633 karar sayılı 17/09/2019 tarihli kararının kaldırılarak mal tasfiyesinden kaynaklanan katkı payı, değer artışı ve davacı Ali Memiş'in kendi maddi imkanları ile bedelini ödeyip davalı T6 adına kaydettirdiği, İzmir ili, Foça ilçesi, Atatürk mh. 1254 ada, 3 parsel nolu taşınmaz değerinin yarısı üzerindeki katkı payı alacağının tahsilini istemiştir....
Uyuşmazlık, yanların boşanma davası sırasında hakim huzurundaki beyanlarında yer alan "tarafların mal talepleri yoktur" şeklindeki ifadenin, eşler arasında "mal rejiminden kaynaklanan alacak" isteklerini de kapsayıp kapsamayacağı, buradan varılacak sonuca göre değer artış payı alacağı davasının esası ile ilgili delillerin toplanmasının gerekip gerekmeyeceği noktasında toplanmaktadır. Daire çoğunluğunun gerekçesinde zikredilen Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 27.05.2009 tarih ve 2009/2-158 Esas, 2009/217 Karar sayılı ilamında; "...somut olayda dayanılan protokolün (anlaşmanın) davacının katkı payı alacağına ilişkin beyan veya düzenleme içermediği açık bulunmasına göre tarafların aralarındaki akdi ilişkiyi tasfiye ettiklerinin kabul edilemeyeceği..." içtihat olunmuştur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR İlk Derece Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların anlaşmalı olarak boşandıkları, boşanma davasının yapılan 04.07.2014 tarihli duruşmasında alınan beyanlarında, karşılıklı olarak birbirlerinden katkı payı, katılma alacağı talebinde bulunmadıklarını belirttikleri, 4721 sayılı Kanun'da katkı payı alacağı adı altında bir alacak kaleminin düzenlenmediği, 01.01.2002 tarihinden sonra gerçekleşen evlilikler sebebiyle açılan mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak davalarında katkı payı alacağına yönelik beyanının değer artış payı olarak nitelendirilmesi gerektiği, taraflar arasında görülen boşanma davasının yapılan yargılaması sırasında, taraflarca sunulan protokol hükmü, duruşmada alınan beyanları ve mahkemece taraflarca düzenlenen protokol hükümlerinin uygun bulunduğuna dair verilen karar bir arada değerlendirildiğinde, beyanların mahkeme içi ikrar olduğu, tarafları bağlayacağı, dava konusunun taraflar arasında çekişmeli...
Temyiz Sebepleri Davacı vekili, müvekkilinin katılma alacağının eksik ve hatalı hesaplandığını, müvekkilinin miras payından kaynaklı alacağının hesaplanmadığını, değer artış payı alacağı talebinin reddinin de hatalı olduğunu, müvekkilinin gelirinin muris eşten fazla olduğunu, katılma alacağı dışında değer artış payı alacağı olduğunu, faiz başlangıcının da hatalı olduğunu belirterek hükmün bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, alacak miktarı, faiz, ispat noktasında toplanmaktadır. Dava, ölüme bağlı mal rejiminin tasfiyesi ile değer artış payı ve katılma alacağı istemine ilişkindir. 2....