WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 15/12/2020 NUMARASI: 2019/169 Esas, 2020/1042 Karar, DAVANIN KONUSU: Alacak KARAR TARİHİ: 07/06/2021 Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili, müvekkiline satışı yapılan taşınmaz malın 37 aylık süre ile geç tesliminden dolayı taraflar arasında imzalı ve geçerli sonuçlarını doğurmuş Sözleşme'nin m. 4.6'da belirtilen her gecikilen ay için sözleşmenin bedelinin binde iki buçuk (%0.25) oranında cezai şarta tekabül eden 37 aylık gecikme bedeli 21.922,50-TL cezai şartın ödenmesi ve taşınmazın eksik ve ayıplı ifa sebebi ile taşınmaz malın satış bedelinde hakkaniyet ve nesafete ve rayiç bedele uygun olarak 1/3 oranında bedel tenzili ile 79.000,00 TL bedelin iadesi olmak üzere toplam 100.922,50-TL'nin temerrüt ihtarnamesinin tebliğ tarihi olan 08/12/2016 tarihinden işleyecek ticari avans...

    Ltd.Şti vekili, davacı tarafından ikame edilen davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, mutfak mobilyalarının....ye 2013 yılında satıldığını, bu nedenle davanın zamanaşımına uğradığını, müvekkili şirketin dava konusu mutfak dolapları ile ilgili bir sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkilinin Kayseri 2.Sulh Hukuk Mahkemesi'nin delil tespitinde taraf olarak gösterilmediğini, tarafların tacir olduklarını, satın alınan malın ayıplı olması halinde 2 gün içinde satıcıya ihbar edilebileceğini, açıkça belli değilse alıcının malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya bildirmekle yükümlü olduğunu, bildirme yükümlülüğünü yerine getirmeyen alıcı, malları ayıbı ile birlikte kabul etmiş sayılacağını, malın ayıplı olmasının kullanıcı veya davacı şirketin müteahhidinin malzemeyi seçerken ucuz malzemeye seçmesinden kaynaklı olduğunu, kullanılan mebran ürünlerde...

      Gerçi mal varlığına yönelen bir eylem az veya çok kişiyi manevi bir üzüntüye düşürebilir. Fakat böyle bir üzüntü TBK'nın 58. ve MK'nın 24. maddesinde korunan kişisel hakların ihlalinden doğan bir eylem niteliğinde değildir. Dava konusu olayda davalının eksik ve ayıplı imalâtı nedeniyle davacı iş sahibinin ticari itibarının zarar gördüğü gerekçesiyle manevi tazminat istenmiştir. Bu durumda taraflar arasındaki temel ilişki eser sözleşmesinden kaynaklanan yapım işi olmaktadır. Manevi tazminata konu edilen eylem malvarlığına yönelen bir nitelik arzetmektedir. Davacı yararına manevi tazminat tayini için gerekli yasal koşullar oluşmamıştır. Bu itibarla manevi tazminat isteminin reddine davanın kısmen kabulüne" dair karar verilmiştir....

        ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen malın ayıplı olmasından kaynaklanan tazminat davasının reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan bölge adliye mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine...

          TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen malın ayıplı olmasından kaynaklanan misli ile değişim ve tazminat davasının reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan bölge adliye mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasındaki malın ayıplı olmasından kaynaklanan tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın, davalılarca temyiz edilmesi üzerine; Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi'nin 2016/22702 E. - 2019/3579 K. sayılı ilamıyla kararın bozulmasına karar verilmiştir....

              Hukukumuzda ; manevi tazminat verilecek olgular sınırlanmıştır.Manevi tazminat verilecek haller ,kişinin ve ailenin onur ve saygınlığına yönelik suçlar,kişilik değerlerinin zedelenmesi ,bedensel zarar ve öldürme ile kişilik haklarının zedelenmesi halleri ile sınırlıdır. HMK 114/2 gereği haksız fiil sorumluluğuna ilişkin hükümler ,kıyas yoluyla sözleşmeye aykırılık hallerinde de uygulanır. Manevi zarar ; kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir.Duyulan acı ,çekilen ıstırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir.TBK 56.gereği bedensel zarar halinde manevi tazminat ödeneceği öngörülmüş ise de ;bedensel zarar sözkonusu olmadığı, davalı tarafından satışı yapılan aracın ayıplı olması akde aykırılık olarak değerlendirilse de, salt bu durumun davacının kişilik haklarına saldırı olarak kabulüne olanak yoktur. Bu nedenle manevi tazminat talep koşulları oluşmadığından, davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır....

                Görüldüğü üzere davalı müşteri, aracın ayıplı olmasından veya iade edilmesinden kaynaklanan her türlü zararı gidermekle sözleşme gereği yükümlüdür. Bu itibarla, satış esnasında ekspertiz yapıldığı, aracın ayıplı olmasında kusurun bulunmadığı gibi davalı savunmalarına mahkememizce itibar edilmemiştir....

                  Davacı iş sahibi davalı ile yapılan eser sözleşmesi kapsamında ürünlerin ayıplı olarak üretildiğini, ayıplı ifa sebebiyle zarara uğradığını, zararın davalıdan tahsilini talep etmiş, davalı malların ayıplı olmadığını ve süresinde ayıp ihbarının bulunmadığını iddia ederek davanın reddini istemiş, mahkemece davacı tarafından ayıp ihbarının süresinde yapılmaması gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince istinaf edilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık malın ayıplı olup olmadığı ve ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı noktasında toplanmaktadır. Kural olarak, eser sözleşmelerinde işin yapıldığını ve teslim edildiğini kanıtlamak yükleniciye, eserin ayıplı olduğunu kanıtlama külfeti ise iş sahibine aittir. Ayıplı eser sözleşmede kararlaştırılan vasıfları veya olmasından vazgeçilmez bazı vasıfları taşımayan eserdir....

                    Somut olayda davalının haksız eylemi bulunmamaktadır ve davacı taraf yapılan işlemler nedeniyle itibarının zedelendiği ve manevi kayıp yaşadığını ispatlayamamıştır. Bu nedenle manevi tazminat talebinin reddine" şeklinde karar verilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu