Tüm dosya kapsamı ve delillerin değerlendirilmesi sonucunda; davacı ile davalı arasında akdedilen finansal kiralama sözleşmesi kapsamında davacı tarafından seçimi yapılıp dava dışı satıcı şirketten davacı tarafından satın alınan malın ayıplı olduğu, bu sebeple sözleşmenin feshedilerek ödenmiş olunan kira bedellerinin iadesi, bakiye kira bedellerinden de borçlu bulunmadığının tespitine yönelik davanın finansal kiralama sözleşmesinin 7-b maddesi hükmünce finansal kiralama şirketine karşı ileri sürülemeyeceği, malın ayıplı olmasından kaynaklanan uyuşmazlıklara ilişkin davanın satıcı şirkete karşı yöneltilmesi gerektiği anlaşıldığından, davanın aktif husumet nedeniyle reddine'' karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 1-Müvekkilinin davalı ... A.Ş. den finansal kiralama yolu ile ... Şasi ... Motor nolu ... Marka ......
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, satım sözleşmesine konu malın ayıbı nedeniyle oluşan zararın tazmini, sözleşmeden dönme ve ayıplı malın bedelinin iadesi istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava bedeli çekle ödenen malın ayıplı olduğundan bahisle,davalıya ödenen paranın istirdadına yönelik icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptaline ilişkindir....
ayıplı olduğunu bildiği halde ayıplı malın düzeltilmesi hususunda sahip çıkılmaması) 8 günlük süreye dayanması aldığı 60.000-TL avansı kullanması ortada iken müvekkilin kötü niyetli olarak tanımlanması ve tazminata hükmedilmesinin hakkaniyet ilkesine aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, taraflar arasındaki satımın ticari satım olup, bilgisayar yazılımının davacıya teslim edildiği konusunda ihtilaf bulunmadığı, davacı tarafından satım konusu yazılımın ikinci kez kurulmak suretiyle ayıplı olup olmadığı konusunda ihtilaf bulunduğu, davacıya satılan yazılımın 10/11/2015 tarihinde kurulumunun yapıldığı ancak programın lisanslamasının yapılmaması nedeniyle kullanılamadığı, TTK 23. maddesine göre, teslim sırasında malın ayıplı olduğu açıkça belirli değilse alıcının 8 gün içerisinde malı incelemek veya incelettirmek ve ayıplı olduğunun anlaşılması halinde satıcıya ihbar etmek ile yükümlü bulunduğu, TBK 223. maddesi uyarınca da, alıcının devraldığı malı derhal gözden geçirmesi gerektiği ve ayıbı varsa satıcıya bildirmek zorunda olduğu aksi halde malı ayıplı hali ile kabul etmiş sayılacağı, yapılan bilirkişi incelemesi ile malın ayıplı olduğu anlaşılmakla birlikte davacı tarafından ayıbın davalıya bildirilmesine ilişkin TTK 18.maddesine uygun...
Önemsiz ayıplardan dolayı satıcı sorumlu tutulamaz. c) Alıcı malın ayıplı olduğunu bilmiyor olmalıdır. Bu konu, TBK. m. 222’de düzenlenmiştir. Buna göre, “Satıcı, satış sözleşmesinin kurulduğu sırada alıcı tarafından bilinen ayıplardan sorumlu değildir. Satıcı, alıcının satılanı yeterince gözden geçirmekle görebileceği ayıplardan da, ancak böyle bir ayıbın bulunmadığını ayrıca üstlenmişse olur.” Böylece alıcı, sözleşmenin kurulması esnasında ayıpları biliyorsa, bunları kabul etmiş sayılır ve satıcı ayıptan sorumlu olmaz. Ancak bunların gerçekleşebilmesi için, alıcının sözleşmeden önce, satın aldığı şeyi gözden geçirme imkânını bulabilmesi gereklidir . Burada gözden geçirmeden kasıt, olağan bir muayenedir. Alıcının satın aldığı şeyde, dikkatli özeni gösterseydi fark edebileceği ayıplardan da satıcı sorumlu değildir. Alıcının, malın ayıplı olduğunu bilmiyor olması gerekmektedir. Gizli ayıplarda, alıcının malın ayıplı olduğunu bilmesi mümkün değildir....
Maddesi uyarınca ayıp ihbarının yasal şekle uygun olarak süresinde yapılmadığı ve ibraz edilen delilller kapsamında satıma konu ürünün ayıplı olduğunun ispat edilemediği belirtilerek hüküm tesis edilmiş ise de, Ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığının tartışılması için öncelikle malın ayıplı olduğunun tespit edilmesi gerekmektedir. Mahkemece davaya konu malın varsa ayıplı olduğunun tespitinden sonra ayıbın niteliğine göre tartışılması gereken ayıp ihbarının süresinde yapılmadığı gerekçesi ile de davanın reddine karar verilmesi yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve dosyanın mahkemesine iadesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile; Davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurusunun kabulü ile; 1-Bursa 2....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, satılan malın ayıplı olduğu hususunun ispat edilemediği belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki malın ayıplı olmasından kalnaklanan davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıdan satın aldığı yatak odası takımı, kanepe ve sehpaların ayıplı olduklarını ileri sürerek ayıbın giderilmesine veya ödediği 4.900,00TL bedelin iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı davanın reddini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 4077 sayılı Kanun çerçevesinde ayıplı mal yönünden tüketicinin seçimlik haklarını kullanmasına ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile ayıplı olduğu anlaşılan ürünlerin davalıya iadesine, aynı nitelikte ayıpsız ürünlerin davalı tarafından davacıya verilmesine, aynen ifanın mümkün olmaması halinde İ.İ.K. 24....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Malın ayıplı olmasından kaynaklanan Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle davacının ayıplı duşakabini davalıya iade ettiğinde mal bedelinin tahsil edileceğinin tabi bulunmasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 104.59 TL kalan harcın temyiz edenden alınmasına, 15.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....