Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde römorkun kapaklarının açılıp kapanmasında sorun olduğu, bunun yay takılmamış olmasından kaynaklandığı, kasanın boyalarının kısmen atmış olduğu, römorkun hatalı ve eksik yapımı neticesinde 2.250.-YTL.davacının zarara uğradığı gerekçeleri ile davanın kısmen kabulüne, ayıplı malın değeri olan 2.250.00.-YTL.nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davacının diğer taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Bozmadan önceki hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Vekil ile takip edilen davalarda tebligat vekile yapılır. Dairemizin bozma kararı ve bozma üzerine tayin edilen duruşma gününün davalı vekiline tebliğ edilmesi gerekirken, davalı asile tebligat yapılması savunma hakkının kısıtlanmasına yol açan önemli bir usul hatası olduğundan hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....
Mahkemece toplanan delillere,benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacı tarafından davalıdan satın alınan iki adet konteynerda elektrik tesisatından kaynaklı olarak meydana gelen yangın nedeniyle davacının 16.400,00 TL zarar gördüğü, yangının konteynerlardaki gizli ayıptan kaynaklandığı, davacının süresinde ayıp ihbarında bulunduğu, sözleşmeden dönmeye ve satım bedelinin iadesini talebe hak kazandığı , davacının elinde bulunan konteynerların hurda bedeli indirimi ile birlikte 10.000,00 TL satım bedeli tutarı ve ayıp dolayısıyla uğradığı zararlar nedeniyle 6.400,00 TL davacıdan talep edebileceği, manevi tazminata ilişkin talebinin ise koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiş,hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık satım konusu malın ayıplı olduğu ve ayıp nedeniyle yanması sonucu uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Öncelikle malın ayıplı olduğunu mal üzerinde inceleme yapılarak tespit edilmelidir....
Söz konusu onarım masrafı ve kazanç kaybı aracın ayıplı olmasından kaynaklanmış olmakla, mahkemece onarım bedeli ve kazanç kaybına hükmedilmesi yerindedir. Diğer yandan belirsiz alacak davasında yargılama sonucunda miktarı tam ve kesin olarak belirlenen alacağın tümü için temerrüt, davanın açıldığı tarihte gerçekleşeceğinden, faize de dava tarihinden itibaren hükmedilmesi gerekmekte olup, davalı vekilinin ıslahla artırılan kısım bakımından ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilebileceği yönünde ileri sürdüğü istinaf nedeni de yerinde görülmemiştir....
Davacı, dava konusu ürünlerin ayıplı olduğu gerekçesiyle teslim tarihinden itibaren itibaren 6 ay içinde davalıya ihtarname çektiği görülmüş olup, 13/06/2014 gün ve 29029 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Garanti Belgesi Yönetmeliği'nin 8. maddesinde mevcut düzenlemelerin yanı sıra 9/1. maddesinde ise “Tüketicinin, ücretsiz onarım hakkını kullanması halinde malın; a) Garanti süresi içinde tekrar arızalanması, b) Tamiri için gereken azami sürenin aşılması, c) Tamirinin mümkün olmadığının, yetkili servis istasyonu, satıcı, üretici veya ithalatçı tarafından bir raporla belirlenmesi, durumlarında; tüketici malın bedel iadesini, ayıp oranında bedel indirimini veya imkan varsa malın ayıpsız misli ile değiştirilmesini satıcıdan talep edebilir. Satıcı, tüketicinin talebini reddedemez....
Davalı vekili beyan dilekçesinde; dava dilekçesinin taraflarına usulüne uygun şekilde tebliğ edilmediğini, davadan ön inceleme duruşmasının kendilerine tebliğ edilmesi ile haberdar olduklarını, söz konusu dilekçenin süresi içinde verildiğinin tespit edilmesi talep ettiklerini, davacının 35.698,85-EURO bedelli malzeme sipariş ettiklerini, yine malzemenin alıcı ödemeli gönderildiği, bu şekilde taraflarla anlaşma sağlandığını, davacının kargo bedelini ödediğini, davacının mallara ilişkin ayıp bildiriminin bulunmadığını hatta ikinci kez malzeme siparişinde bulunduklarını, sipariş edilen malın bedelinin 36.086,50-EURO olduğunu ve malın davacı tarafa gönderildiğini, ancak davacının ilk gönderilen malzeme ile uygunsuzluk bildiriminde bulunduğunu, bunun üzerine malın geri iade alındığını ancak geri alma sebebinin malın ayıplı olmasından kaynaklı olmadığını, iade edilen mallar nedeniyle müvekkil şirketin yaklaşık 8.000,00-EURO zarara uğradığını, ayrıca iade edilen mallara ilişkin taşımaya ilişkin...
Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, davacının kira tazminatı talebinin kabulüne, 1.000,00 TL nin dava tarihinden itibaren değişen oranlarda yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının değer düşüklüğü talebinin reddine, karar verilmiş, hüküm; davacı tarafça temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının geç teslimden kaynaklı kira alacağı talebine ilişkin temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, malın ayıplı olmasından kaynaklanan bedel indirimi ve geç teslimden kaynaklanan kira alacağının tahsili istemine ilişkindir....
No:12/1 Bayrampaşa/ İSTANBUL DAVA : Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) DAVA TARİHİ : 25/08/2022 KARAR TARİHİ : 14/02/2024 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 06/03/2024 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan), Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Ana Davada Davacı/ Birleşen Davalı vekili dava dilekçesinde özetle ; Müvekkili firma ile ticari iş ilişkisi içerisinde bulunan ... arasında gerçekleşen ticari alım-satımlar ve cari ilişkideki mahsuplaşmalar neticesi müvekkili nezdinde 8 adet faturadan kaynaklı toplam 24.571,78- alacağı olduğunu, alacak-borç farkı netleştirildiğinde ortaya çıkan bu tutarların, davalı tarafından ödenmemesi ve alacağın tahsili amacıyla, müvekkili tarafından İstanbul 33.İcra Dairesi 2020/31125 Esas sayılı icra takibi başlatıldığını, davalının yetki itirazı dolayısıyla dosya İnegöl İcra Müdürlüğüne gönderilerek 202 1/5990 Esas numarasını aldığını, davalının...
Uyuşmazlık, davalının ayıp ve ödemezlik defi olgularına dayalı savunma ve delilleri uyarınca davacının takip tarihi itibariyle davalıdan cari hesaptan kaynaklı bakiye alacağının bulunup bulunmadığı üzerine olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre; 6102 sayılı TTK'nın 23/1-c maddesinde malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise (2) gün içinde, açıkça belli değil ise alıcı malın teslim aldıktan sonra (8) gün içinde incelemek veya incelettirip mal ayıplı çıkar ise bu süre içinde ayıbı ihbar etmelidir. Ayıp ihbarının yapıldığını ispat yükü de alıcıdadır. Eldeki davada; dosyaya sunulan cihaz satış sözleşmesine konu edilen klimaların 10/03/2017 tarihli devreye alma formları ile " sistem pc kaydı alınarak devreye alındığı, çalışır durumda teslim edildiği" belirtilmiştir....
Uyuşmazlık, davalının ayıp ve ödemezlik defi olgularına dayalı savunma ve delilleri uyarınca davacının takip tarihi itibariyle davalıdan cari hesaptan kaynaklı bakiye alacağının bulunup bulunmadığı üzerine olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre; 6102 sayılı TTK'nın 23/1-c maddesinde malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise (2) gün içinde, açıkça belli değil ise alıcı malın teslim aldıktan sonra (8) gün içinde incelemek veya incelettirip mal ayıplı çıkar ise bu süre içinde ayıbı ihbar etmelidir. Ayıp ihbarının yapıldığını ispat yükü de alıcıdadır. Eldeki davada; dosyaya sunulan cihaz satış sözleşmesine konu edilen klimaların 10/03/2017 tarihli devreye alma formları ile " sistem pc kaydı alınarak devreye alındığı, çalışır durumda teslim edildiği" belirtilmiştir....
Davacı kiracı, sözleşmenin bu hükmüne dayanarak satıcıdan uğradığı zararın tazminini talep ettiğine göre, davalı leasing veren şirkete karşı, ayıplı mal satışından dolayı leasing sözleşmesinin feshini talep edemeyeceğinin düşünülmemesi isabetli değildir. Davacı kiracı Finansal Kiralama Sözleşmesinin imzaların bulunduğu son sayfasında verilen yetkiye dayanarak, satıcı ... A.Ş.ye karşı dava açmıştır. Kural olarak, kiracı kendisine finansal kiralama şirketi tarafından yetki verilmeden böyle bir davayı açamaz. Finansal kiralama şirketinin malın ayıplı olmasından dolayı alacak ve dava hakkını kiracıya devretmesi ile, malın ayıplı olmasından dolayı kiracıyı temsilci tayin etmesinin hukuki sonuçları farklıdır. Finansal kiralama şirketi kiracıyı temsilci tayin etmişse kiracı ayıba karşı tekeffülle ilgili B.K.nun 202 ve devamı maddelerinde verilen yetkileri ve kendisinin uğradığı zarar nedeniyle oluşan alacağının tahsiline dair haklarını kullanabilir....