ve eksik işlerin; daire içlerinde eğimler, mutfak mermerlerinde lekeler, ıslak zeminlerin vadedilenden çok daha düşük kalitede olması, bir odada olması gereken küçük dolabın olmaması, oda kapılarında oluşan çatlaklar ve kapı göbeklerinde oluşan mekanik sorunlar olduğunu, tüm bu sıkıntıların yanı sıra bir çok kere üst kat dairelerden alt kata su basmaları yaşandığını, bir çok dairenin banyosunun yıkılıp tekrar yapıldığını ama yine tam çözüm bulunamadığını, davacıların satış bedelinden indirim talep etmekte olduklarını beyanla bağımsız bölüm ve ortak alanlarda mevcut olan ayıplı ve eksik işler nedeni ile fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile satım bedelinden yapılacak indirim/ayıplı ve eksik imalat karşılığı şimdilik 1.000,00- TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. 02/06/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değeri 13.844,59- TL olarak ıslah edilmiştir....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 24/06/2021 NUMARASI : 2020/782 ESAS - 2021/577 KARAR DAVA KONUSU : Malın Ayıplı Olmasından Kaynaklanan KARAR : Mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı, süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dava dosyası incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....
Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava, ayıplı araç satışı iddiasına dayalı onarım bedeli istemlidir. Davacı vekili; davacının, davalı galericiden satın aldığı aracın sonradan gizli ayıplı olduğunu öğrendiğini, ayıbın giderilmesi için 22.495,00 TL bedel ödediğini ileri sürerek 22.395,00 TL araç onarım bedelinin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı; aracın gizli ayıplı olarak satılmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir....
Maddesinde, ürünün ayıplı olması halinde tüketicinin kullanabileceği seçimlik haklar düzenlenmiş olup "(1) Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici; a) Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, b) Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, c) Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, ç) İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme, seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. (2) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakları üretici veya ithalatçıya karşı da kullanılabilir. Bu fıkradaki hakların yerine getirilmesi konusunda satıcı, üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur....
Uyuşmazlık noktası ise dava konusu faturaya ilişkin malın ayıplı olup olmadığı ve bu ayıptan davacının sorumlu olup olmadığına ilişkindir. Yukarıda ayrıntılı olarak belirtildiği üzere satıcı satılan maldaki ayıptan sorumludur. Ancak bu sorumluluğun doğması için TTK ve TBK’da ayıp ihbar süreleri düzenlenmiştir. Satışa konu malın açıkça ayıplı olması halinde teslimden itibaren 2 gün, açıkça ayıp olduğu belli değil ise 8 gün, ayıp gizli ayıp niteliğinde ise ayıbın ortaya çıktığı andan itibaren makul sürede satıcıya ayıp ihbarında bulunulması gerekmektedir. Somut olayda davalı kendisinin -----isimli ürün satın aldığını ancak davacı tarafından teslim edilen ürünün satın alınan bu ürün olmadığını iddia etmektedir. Dava konusu ürünün çuvallar içerisinde ağzı kapalı şekilde olması nedeniyle teslim anında ayıbın varlığının tespit edilmesi mümkün değildir. Davalı malın ayıplı olduğunu ancak dava konusu malın içerisinde bulunduğu çuvalın açılması veya kullanılması esnasında öğrenebilecektir....
Uyuşmazlık noktası ise dava konusu faturaya ilişkin malın ayıplı olup olmadığı ve bu ayıptan davacının sorumlu olup olmadığına ilişkindir. Yukarıda ayrıntılı olarak belirtildiği üzere satıcı satılan maldaki ayıptan sorumludur. Ancak bu sorumluluğun doğması için TTK ve TBK’da ayıp ihbar süreleri düzenlenmiştir. Satışa konu malın açıkça ayıplı olması halinde teslimden itibaren 2 gün, açıkça ayıp olduğu belli değil ise 8 gün, ayıp gizli ayıp niteliğinde ise ayıbın ortaya çıktığı andan itibaren makul sürede satıcıya ayıp ihbarında bulunulması gerekmektedir. Somut olayda davalı dava konusu ----- hatalı olması nedeniyle bu ürünlerin kullanılamadığını iddia etmektedir. Dava konusu ürünün --- kullanılmadan hatalı basıldığının bilinemeyecek olması nedeniyle teslim anında ayıbın varlığının tespit edilmesi mümkün değildir. Davalı malın ayıplı olduğunu ancak dava ---kullanılması esnasında öğrenebilecektir. Bu durumda ayıbın gizli ayıp olduğu kabul edilmelidir....
Nitekim tüketicinin seçimlik haklarından birini kullandığı yönünde satıcıya her halükarda bildirimde bulunması gereğinin olması, bunun öncesinde ayrıca bir de ayıbı ihbar etmesi zorunluluğunu anlamsız kılmaktadır. Ayrıca, 4077 sayılı yasa kapsamındaki sözleşmeler açısından Yargıtay uygulaması ile kabul edilen eksik iş ve ayıplı iş ayrımının 6502 sayılı yasanın 8. maddesinin 1. fıkrası karşısında uygulama yeri olmadığı, diğer bir deyişle; sözleşme kapsamında yapılması vaadedilen ancak yapılmayan işlerin de ayıp hükümlerine tabi olması gerektiği kuşkusuzdur. Yukarıda yer alan yasal düzenlemeler kapsamında, tüketicinin malın ayıplı olduğu iddiası ile seçimlik haklarından faydalanabilmesi için ayıbı belirli bir süre içinde ihbar etmesi yükümlülüğünün bulunduğu ve bunun bir süreye tabi olduğundan söz edilemez....
Dava, satın alınan aracın ayıplı olduğu iddiasıyla sözleşmeden dönme bedel iadesi olmadığı taktirde bedelde indirim talebine ilişkindir. Davalı vekili 31/03/2023 tarihli dilekçesi ile HMK 308.maddesi uyarınca faiz talebi hariç olmak üzere davayı kabul ettiklerini, davayı kabul etmiş olmaları sebebi ile davacının asıl talebinin kabulü ile sözleşmeden dönme ve malın satış bedelinin karşılıksız iadesi üzerinde herhangi bir uyuşmazlık kalmadığını, ancak yapılan araştırmada davacının aracı satmaya çalıştığını öğrendiklerini, bu nedenle verilecek hükmün icrasının satış sonucu imkansız hale geleceğini, sözleşmeden dönme halinde edimlerin iade edilmesi gerektiğini, bu hakkın imkansızlaşmaması için HMK 389.maddesi gereğince tedbir olarak aracın satılmaması ve şerh koydurulmasını talep ettiklerini belirtmiştir....
Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2012/22 D. .... dosyası ile tespit edildiğini, teslim edilen malda ve malın tesliminde satıcı ve kiralayanın ağır kusuru bulunduğunu, kiralayanın bedelde indirimi kabul etmediğini ileri sürerek, zararın tespiti ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın yetkili mahkemede açılmadığını, dosyanın görevli ve yetkili ... Ticaret Mahkemesine gönderilmesi gerektiğini, kiracı olan davacı şirketin ikame ettiği davada taraf ehliyeti bulunmadığından davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, sözleşmenin 10.04.2012 tarihinde imzalandığını, davacının talebinin zamanaşımına uğradığını, davanın zamanaşımı yönünden de reddi gerektiğini, esasa ilişkin ise malın ayıplı olmasından kiralayanın sorumlu olmayacağını belirterek, davanın reddini savunmuştur....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1381 KARAR NO : 2020/1948 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ÇORUM TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 10/09/2020 NUMARASI : 2019/118 ESAS - 2020/135 KARAR DAVA KONUSU : AYIP NEDENİYLE BEDELDE İNDİRİM KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 11.04.2017 tarihinde T3 satın aldığı aracın, 13/01/2018 tarihinde C sütunu olarak nitelendirilen arka kapı cam kelebeğinin üzerinde göçme ve gamzelenme başlangıcı olduğunu farketmiş olup durumu yine aynı tarihte aracı almış olduğu davalı şirkete bildirmiş olduğunu, aracın garanti süresinin henüz dolmamış olduğunu ve davalı şirket herhangi bir işlem yapılmaksızın müvekkile teslim ettiğini, ayıplı malın ayıpsız misli...