Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREKÇE : Dava, davacı tarafından satın alınan aracın ayıplı olması nedeniyle satıcı ve ithalatçı firma tarafından ayıpsız misli ile değişimi ve maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiş, karar, davalılarca istinaf edilmiştir. Davacı tarafın talebinin, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi ve uğranılan maddi zararlar için tazminat verilmesi olduğu dikkate alındığında; dava yığılması söz konusu olup (HMK md. 110), her bir bağımsız talebin ayrı ayrı incelenmesi ve değerlendirilmesi gerekmektedir. Mahkemece, davacının, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi talebine yönelik hüküm tesis edilmiş ise de; aracın ayıplı olması nedeniyle uğranıldığı iddia olunan maddi zararlarının ne olduğu hususu açıklattırılmadığı gibi maddi tazminat istemi konusunda bir karar da verilmemiştir. HMK'nın 26/1 maddesinde “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez....

Dava; davacının davalı şirketin bayisinden almış olduğu yatak odası takımının gardolap sürgüsünündeki arıza nedeniyle kapakta deforme olması, gardolabın arkasının tam montaj yapılmaması sonucu salması, komidinlerin kapaklarının kendiliğinden açılması, bazaların altlarından çıkmasından kaynaklı ayıplar nedeniyle, ürünün misli ile değiştirilmesi talebine ilişkindir. 6502 sayılı Yasa'nın 8. Maddesinin ilk fıkrası ayıplı ifayı, öncelikle sözleşmeye aykırı olarak yapılmış ifa olarak tanımlamaktadır. Fıkraya göre, ayıplı mal tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle, sözleşmeye aykırı olan mal olarak tanımlanmaktadır. Tarafların açıkça belirledikleri hususların sözleşmenin içeriğini oluşturacağı aşikardır. Ayrıca aynı fıkra hükmü, bir malın objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması halinde de ayıplı olacağını düzenlemektedir....

Ancak, 6502 Sayılı Kanun'un 11 inci maddesinde tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiş, davacıya, malın ayıplı olması halinde, satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, imkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme seçimlik hakları tanınmıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli ve uyuşmazlığı çözer mahiyette olduğu, aracın mevcut vernik atmaları nedeniyle imalattan kaynaklı gizli ayıplı olduğu, ayıbın kullanım hatasından kaynaklanmadığı, bu ayıbın aracın 2. el piyasa değerini düşürdüğü, davada ispat yükü üzerinde bulunan davalının davada aracın ayıpsız olduğunu kanıtlayamadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacı-tüketici araçtaki ayıpları kabul etmeye ve aracı üzerindeki ayıplarıyla kullanmaya zorlanamaz....

Mahkeme tarafından ayıbın niteliği, özelliği ve parasal değerine göre aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesine yönelik seçimlik hakkın, hakkaniyete uygun olmadığı ve hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu kanaatine varılırsa ayıp oranında bedelde indirim tutarına hükmetmesi de mümkündür. Bu nedenle mahkemece, konuda uzman bir otomotiv bilirkişisinden rapor alınarak aracın kilometresi oynanıp oynanmadığı, araçta gizli ayıp bulunup bulunmadığı belirlenerek ve davacı tüketicinin kullanmış olduğu malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi yönündeki seçimlik hakkın hakkaniyete uygun olup olmadığı değerlendirilerek, hakkaniyete uygun olmadığı sonucuna varılıyor ise, yargıtayca benimsenen nispi metoda göre ayıp oranında bedelde indirim tutarı belirlenerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle, davalı T3 yönünden davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

Alıcının, malın ayıplı olduğunu bilmiyor olması gerekmektedir. Gizli ayıplarda, alıcının malın ayıplı olduğunu bilmesi mümkün değildir. Olağan gözden geçirme, malın alınırken kabaca gözden geçirilmesidir. İlk bakışta görülebilecek olan ayıplar mevcutsa, satıcının ayrıca bunu üstlenmesine gerek yoktur. Bu gibi durumlarda, sorumluluk aranmaz. d) Ayıptan sorumluluk sözleşme ile kaldırılmıyor olmalıdır e) Alıcı ayıbı kabul etmemiş olmalıdır f) Alıcı ayıptan doğan sorumluluk hükümlerinden yararlanabilmek için kanunun kendisine yüklediği külfetleri yerine getirmiş olmalıdır Alıcıya kanunen yüklenen külfetler, satılanı gözden geçirme ve varlığı iddia edilen ayıpları satıcıya bildirme külfetleridir. Alıcı, satın aldığı malı gözden geçirmek ve herhangi bir ayıp halinde de bunu satıcıya bildirmek zorundadır . Bu zorunluluklar TBK. m. 223’te düzenlenmiştir....

Alıcının, malın ayıplı olduğunu bilmiyor olması gerekmektedir. Gizli ayıplarda, alıcının malın ayıplı olduğunu bilmesi mümkün değildir. Olağan gözden geçirme, malın alınırken kabaca gözden geçirilmesidir. İlk bakışta görülebilecek olan ayıplar mevcutsa, satıcının ayrıca bunu üstlenmesine gerek yoktur. Bu gibi durumlarda, sorumluluk aranmaz. d) Ayıptan sorumluluk sözleşme ile kaldırılmıyor olmalıdır e) Alıcı ayıbı kabul etmemiş olmalıdır f) Alıcı ayıptan doğan sorumluluk hükümlerinden yararlanabilmek için kanunun kendisine yüklediği külfetleri yerine getirmiş olmalıdır Alıcıya kanunen yüklenen külfetler, satılanı gözden geçirme ve varlığı iddia edilen ayıpları satıcıya bildirme külfetleridir. Alıcı, satın aldığı malı gözden geçirmek ve herhangi bir ayıp halinde de bunu satıcıya bildirmek zorundadır . Bu zorunluluklar TBK. m. 223’te düzenlenmiştir....

    Ayıplı malın tanımı 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda 8. maddenin 1. fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre; ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır. Aynı maddenin 2. fıkrasında hangi malların ayıplı mal olarak kabul edeceği belirtiliyor. Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda, internet portalında ya da reklam ve ilanlarında yer alan özelliklerinden bir veya birden fazlasını taşımayan; satıcı tarafından bildirilen veya teknik düzenlemesinde tespit edilen niteliğe aykırı olan; muadili olan malların kullanım amacını karşılamayan, tüketicinin makul olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallarda ayıplı olarak kabul edilir....

    yerine getirilmesine karşın malları kabulden imtina etmesi nedeniyle uğranılan zararların da (mal bedeli, yaptırılan gözetim gideri, malın geçici ithalatı nedeni ile ödenen ücretler) tahsili istenilmiştir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 355/1 maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; Dava, davacı tüketicinin satın almış olduğu aracın ayıplı olması nedeniyle ayıplı olan aracın ayıpsız misli ile değişimi olmadığı takdirde ayıplı olan aracın iadesi ile ödediği bedelin iadesini talep etmiştir Mahkemece, satışa konu aracın ayıplı olduğu ancak ayıpsız misli ile değişim veya bedel iadesi yerine nispi metoda göre hesaplanan bedelden indirim tutarına karar verilmesinin hakkaniyete uygun olacağı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile ayıp oranında indirim bedeli olan 3.023,00- TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir....

      Alıcının, malın ayıplı olduğunu bilmiyor olması gerekmektedir. Gizli ayıplarda, alıcının malın ayıplı olduğunu bilmesi mümkün değildir. Olağan gözden geçirme, malın alınırken kabaca gözden geçirilmesidir. İlk bakışta görülebilecek olan ayıplar mevcutsa, satıcının ayrıca bunu üstlenmesine gerek yoktur. Bu gibi durumlarda, sorumluluk aranmaz. d) Ayıptan sorumluluk sözleşme ile kaldırılmıyor olmalıdır e) Alıcı ayıbı kabul etmemiş olmalıdır f) Alıcı ayıptan doğan sorumluluk hükümlerinden yararlanabilmek için kanunun kendisine yüklediği külfetleri yerine getirmiş olmalıdır Alıcıya kanunen yüklenen külfetler, satılanı gözden geçirme ve varlığı iddia edilen ayıpları satıcıya bildirme külfetleridir. Alıcı, satın aldığı malı gözden geçirmek ve herhangi bir ayıp halinde de bunu satıcıya bildirmek zorundadır . Bu zorunluluklar TBK. m. 223’te düzenlenmiştir....

        UYAP Entegrasyonu