Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yine maişet şikayeti yönünden yapılan değerlendirmede, şikayete konu tarla vasfındaki taşınmazların toplam alanının 166907,03 m2 olduğu, bu arazilerin bir kısmının sulu arazi olduğu ve sulu arazilerin gelirinin yıllık 84.381,00 TL olduğu, kuru arazilerin yıllık gelirinin ise yıllık 2.801,00 TL olduğu, davacının mevcut tarlalardan aylık net gelirinin ise 7.265,00 TL olduğu, dava tarihi itibariyle davacının sosyal ekonomik durumu nazara alındığında asgari geçim kriteri olan 5.109,78 TL'den daha fazla şikayete konu taşınmazlardan gelir elde ettiğinin anlaşıldığı, buna göre davacının ve ailesinin geçimi için şikayete konu taşınmazlardan Konya İli, Karatay İlçesi, Yarma Köyü, 508 ada 5 parselden elde edeceği gelirin yeterli olduğu anlaşılmakla, davacının maişet şikayetinin kısmen kabulüne karar verilmesinde de bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

DAVA Şikayetçi borçlu vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin tarla vasfındaki tarım arazisine haciz konulmasının İKK'nın 82/4. maddesine aykırı olduğunu, müvekkilin çiftçi olduğunu ve geçimini çiftçilik ile sağladığı, aynı icra dosyasından konulan 2008 tarihli haczin haczedilmezlik şikayetlerinin kabulüyle kaldırıldığını ve kararın kesinleştiğini, bu karara rağmen alacaklının talebiyle taşınmaza 09.03.2015 ve 19.03.2019 tarihlerinde tekrar haciz konulduğunu iddia ederek taşınmazın kaydındaki haczin kaldırılmasını talep etmiştir. II. CEVAP Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde; Borçlunun haczedilemezlik şikayeti hususunda daha önce Kapatılan İncirliova İcra Hukuk Mahkemesinin 25.08.2010 tarihli, 2009/60 Esas, 2010/85 Karar sayılı ilamı ile karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, borçlunun bu kararı dosyaya sunarak haczin kaldırılmasını sağlayabileceğini, bu davanın konusuz kaldığını iddia ederek davanın reddini talep etmiştir. III....

    Öte yandan, şikayetin haczedilmezlik şikayeti olduğu açık olup, haczedilmezlik şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takipte borçlu sıfatı taşımayan üçüncü kişilerin bu şikayette bulunmaya hakkı yoktur. (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2018/12368 Esas- 2019/18176) Açıklanan nedenlerle 3. kişinin açmış olduğu haczedilmezlik şikayetinin aktif husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerekir ki, ilk derece mahkemesinin kararı da bu cihettedir. HMK'nun 355. Maddesi kapsamında dairemizce resen nazara alınması gereken herhangi bir kamu düzenine aykırılık da bulunmamaktadır. Dolayısı ile, tarafımızca da izah ve iştirak olunan bu gerekçeler ile ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacı 3. kişinin istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b-1 maddesi uyarınca esastan reddine oy birliğiyle karar verilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vasisi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlu vasisi tarafından, borçluya ait taşınmazlar ve traktör kayıtlarına konulan hacizlere ilişkin bildirimin “borçlunun eşine yapılmış olduğu, borçlunun eşinin oturduğu ev ile kendisinin evinin farklı evler olduğu, bu bildirimden 03/07/2015 tarihinde haberdar olduğu belirtilerek” meskeniyet ve haczedilmezlik şikayeti ile icra mahkemesine başvurulduğu, mahkemece; haciz bildiriminden itibaren yasal yedi günlük şikayet süresi içerisinde başvuruda bulunulmadığı gerekçesiyle şikayetin süre yönünden reddine karar verildiği görülmektedir....

      GEREKÇE : Dava İİK'nun 82/1- 4 ve 12. maddeleri uyarınca açılmış maişet ve meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetindir. İİK'nun 82/1- 4- 12. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şart olduğu gibi, haczin yargılama süresince de ayakta kalması gerekir. Bu nedenle borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine, öncelikle İİK'nun 106. ve 110. maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Öte yandan, taşınmazın usulüne uygun olarak haczedildiğinin kabulü için icra müdürlüğünce haciz kararı verilmesi yeterli olup, haczin geçerliliği ve tamamlanmış sayılması için ayrıca tapu siciline şerh verilmesi zorunlu değildir....

      ile eklenen HMK'nın 359/4. maddesi uyarınca kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, İlişkin dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, taşkın haciz şikayeti yönünden İİK'nın 365/son maddesi uyarınca, haczedilmezlik şikayeti yönünden İİİK'nın 364/1 maddesi uyarınca miktar itibarı ile kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi....

      Davacı vekili istinafa başvuru dilekçesinde özetle; müvekkili adına kayıtlı İzmir ili Kiraz ilçesi Doğancılar mahallesi 183 ada 32 parsel sayılı taşınmazın üzerine haciz konulduğunu, müvekkiline çıkartılan 22 örnek ödeme emri ve kıymet takdir tutanağının usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, bu nedenle de müvekkilinin hacizlerden haberdar olmadığını, müvekkilinin haczi öğrenir öğrenmez yasal süresinde haczedilmezlik davası açtığını, dava konusu taşınmazın müvekkilinin kendisi ve ailesinin geçimini sağladığı zirai arazi olduğunu, başka da gelirinin bulunmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava, İİK'nun 82/1- 4 maddesi uyarınca açılmış haczedilmezlik şikayeti davasıdır. Haczedilmezlik iddiası ile haczin kaldırılması talebi hukuki mahiyeti itibariyle şikayet olmakla 7 günlük süreye tabidir....

      Zira, tapu kaydında arsa vasfında görünen taşınmaz üzerinde fiilen tarımsal faaliyette bulunulduğunun tespiti halinde bu taşınmaz yönünden haczedilmezlik şikayetinde bulunulabileceği gibi, tarla olan taşınmazın artık arsa olarak değerlendirildiği ve üzerine bina yapıldığının tespiti halinde bu taşınmaz için haczedilmezlik şikayetinde bulunulması yasanın aradığı amacın dışına çıkılmasını gerektirir....

      Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre, aynı tarihli haciz işlemine karşı haczedilmezlik şikayetinde bulunulduğu, söz konusu talebin ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2013/68 Esas 2013/232 Karar sayılı dosyasında görüldüğü, bir kısım mahcuzlar bakımından kısmen kabul kararı verildiği anlaşıldığından, kararda haczedilmezlik şikayeti kabul edilen mahcuzlar ile istihkak iddiasına konu olan mahcuzlar karşılaştırılarak, haczedilmezlik şikayeti kabul edilen mallar bakımından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

        Bu maddeye dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı borçlunun şahsına sıkı sıkıya bağlıdır. Bir başka ifadeyle, meskeniyet şikayeti, şahsi hak niteliğinde olup; iddiada bulunan kişinin ihtiyacı ve haczedilen meskenin bu şahsın haline münasip olup olmadığı araştırılarak sonuçlandırılması gerekir. Bu nedenle, haczedilmezlik şikayetinin incelenmesi sırasında şikayetçi borçlunun ölümü halinde mirasçılarının yargılamayı sürdürmeleri mümkün değildir. Öte yandan, borçlunun ölümü ile İİK'nun 53. maddesi uyarınca; alacaklı tarafından takibin mirasçılara yöneltilmesi ve bu konuda muhtıra tebliğinden sonra, mirasçılar haczin kendilerine tebliğ tarihinden ya da öğrenmeleri halinde bu tarihten itibaren İİK'nun 16/1. maddesinde ön görülen yasal yedi günlük sürede İİK'nun 82/1-12. maddesi uyarınca kendileri adına haczedilmezlik şikayetinde bulunabileceklerdir....

          UYAP Entegrasyonu