Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Noterin hukuki sorumluluğunun olabilmesi için; noterin veya çalışanının bir eyleminin bulunması, bu eylemden dolayı bir zararın doğması, bu zararla birlikte eylem ile zarar arasında illiyet bağının bulunması gerekmektedir. Noter kusurunun bulunmadığını veya çalışanına gereken özeni gösterdiğini ispatlayarak sorumluluktan kurtulamaz. Ancak noterin noterlik faaliyeti ile doğan zarar arasında nedensellik bağının bulunmadığını ispatlayarak sorumluluktan kurtulması mümkündür. Nedensellik bağını kesen sebepler sadece kusur sorumluluğunda değil, kusursuz sorumluluk hallerinde de uygulama alanı bulur. Buna göre, üçüncü kişinin veya zarar görenin fiili ya da mücbir sebep uygun nedensellik bağını kestiği takdirde noterin sorumluluğu söz konusu olmaz. Somut olayda; davacının Mert Oto Galeri ismi ile faaliyet gösteren iş yerinin sahibi iken 34 XX 458 Plakalı aracın satışı için kendisini Çetin Özaki olarak tanıtan şahsa 17.500,00....

Maddesi gereğince noterin sorumlu tutulması gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılarak taleplerinin tümden kabulüne karar verilmesini istemiştir. İSTİNAFA CEVAP : Davalı taraf istinafa cevap vermemiştir. G E R E K Ç E Uyuşmazlık, zincirleme zapta karşı tekeffül hükümleri gereğince ödenen tutarın tahsili için satıcıya karşı alacak, araç satışının gerçekleştiren notere karşı 1512 sayılı Kanun'un 162.maddesi gereğince açılan tazminat davasıdır. İDM'nce yukarıda özetlenen gerekçelerle davalı satıcı bakımından ıslah nedeniyle davanın kısmen kabul,kısmen reddine, davalı noter bakımından davanın esastan reddine karar verilmiştir. 6100 Sayılı HMK'nun 355....

Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, sahte nüfus cüzdanına dayalı olarak davalı noterin imza sirküleri düzenlemesi, davalı bankanın hesap açması ve havalenin tahsili, davalı bakanlığın ise 2004 sayılı Kanun'un 5 inci maddesi uyarınca sorumluluğu kapsamında davacının uğradığı zararın tazmini istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 1512 sayılı Kanun'un 162 nci maddesi, 2004 sayılı Kanun'un 5 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 52 nci maddesi. 3....

    O halde mahkemece; davalı noter Hasan'ın noterliğindeki araç satış sözleşmesi ile davacının zararına konu olay arasında illiyet bağı bulunmadığı gerekçesiyle davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. 3-) Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10.maddesi; "(1) Manevi tazminat davalarında avukatlık ücreti, hüküm altına alınan miktar üzerinden Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. (2) Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez. (3) Bu davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur. (4) Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından avukatlık ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir " şeklinde...

      Bu maddeye göre noterlerin sorumluluğu Kusursuz sorumluluktur. Kusursuz sorumlulukta ise, zarar gören kişinin kusurun varlığını ispat etmek zorunluluğu yoktur, aksine kusursuz sorumlu olan davalının (noterin) olayla zarar arasında uygun illiyet bağının bulunmadığını kanıtlaması gerekir. Sorumluluk Hukukunun önemli ögelerinden biri de zarar ile eylem arasında illiyet bağının bulunmasıdır. İlliyet bağının kesildiği durumlarda kusursuz sorumlu olan kişi sorumlu tutulmayacaktır. Teoride ve uygulamada; mücbir sebep, zarar görenin tam kusuru ve üçüncü kişinin ağır kusuru ile illiyet bağı kesilir ve kusursuz sorumlu olan kişi sorumluluktan kurtulur. Diğer taraftan Noterlik Yasası'nın 72.maddesi gereğince noter; iş yaptıracak kişilerin kimlik ve adresleri ile gerçek isteklerini tam öğrenmekle yükümlüdür. Noterin sahte belgeler ile işlem yapması ve gerçek maliki iyi tespit edememesi, hatalı ve eksik bir işlemdir....

        Tüm bu durumlarda noterin veya çalışanının kimlik veya belge üzerinde yeterli incelemeyi yapıp yapmadığı, dolayısıyla özen yükümlülüğüne uygun davranıp davranmadığı araştırılmaktadır. Noterin ilgililerin hukukî menfaatlerini korumak için araştırma ve aydınlatma görevi vardır. Noterlik Kanunu’nun 72. maddesine göre; noter, iş yaptıracak kimselerin kimlik, adres ve yeteneğini ve gerçek isteklerinin tamamını öğrenmekle yükümlüdür. Bu cümleden hareketle noterin veya çalışanının her zaman belgenin sahte olup olmadığını anlamasını ve tetkik etmesini yani grafolojik bir inceleme yapması beklenemez. Ancak; belgenin veya kimliğin ilk bakışta sahte olup olmadığı veya kimlikte şekli anlamda var olması gereken bir bilginin olmaması yahut olmaması gereken bir ibarenin bulunması noter veya çalışan tarafından dikkat edilmesi gereken hususlardandır. Bu gibi hâllerde noterin veya çalışanının gerekli özeni göstermesi beklenir. Aksine davranış özen yükümlülüğünün ihlâlidir....

        Mahkemece; “Dosya kapsamından dava konusu özel vekâletname ile ibraz edilen sürücü belgesindeki fotoğrafın farklı kişilere ait olduğu, ancak farklılığın kolaylıkla anlaşılamadığı, alınan raporlardan da farklılığın tespitinin güç olduğu, normalin üzerinde bir dikkatle araştırma ile ancak fark edilebileceği, bu itibarla davalı ...’ın sorumluluğunu gerektirecek ihmalinin bulunmadığı; bunun yanında davalı noterin kusursuz sorumluluğunun bulunduğu, diğer davalının da zarardan doğrudan sorumlu olduğu anlaşılmakla; davalı ... hakkındaki davanın reddine, diğer davalılar yönünden davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı (Noter) ... tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava; noterin kusursuz sorumluluğuna dayalı tazminat ödetilmesi istemine ilişkindir....

          CEVAP 1.Asıl davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, söz konusu işlemleri takiben davacının telefonuna hesabından para çekildiğine ilişkin mesaj gönderildiğini ancak mesajların iletilemediğini, dolandırıcılık eyleminin sahte vekaletname ile gerçekleştirildiğini, vekaletnameye esas kimlik belgesinin sahteliğini araştırma yükümünün olmadığını, bu nedenle bankaya izafe edilecek kusur bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. 2.Birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, notere ibraz edilen sahte kimliğin iğfal kabiliyetinin bulunduğunu, noterin elinde karşılaştırma yapabileceği bir imkanın bulunmadığını, ibraz edilen kimlikteki tüm bilgilerin KPS'den gelen veriler ile uyumlu olduğundan işlemin gerçekleştirildiğini, farklı olan fotoğraf ve imzaların ise KPS sisteminde görünmediğini, bu nedenle noterin görevinin gerektirdiği tüm özeni gösterdiğini, daha fazlasının beklenemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir. III....

            Yine mahkemece, asıl davada davalı bankanın kusuru dolayısıyla birleşen davada davalı noterin eylemi ile zarar arasındaki illiyet bağının kesildiği gerekçesiyle birleşen davanın reddine karar verilmesi de doğru değildir. Zira illiyet bağının kesilmesi ancak mücbir sebep, zarar görenin kusuru ve üçüncü kişinin kusuru ile mümkün olabilmektedir. Doktrin ve uygulamada zarar görenin kusuru ile üçüncü kişinin kusurunun, illiyet bağını kesecek yoğunlukta olması şartı aranmaktadır. (age., s:526). Somut uyuşmazlıkta davalı bankanın kusurunun bu yoğunlukta olmadığı da açıktır. Davalı bankanın rücu hakkını engellediği için, mahkemenin birleşen davada davalı noterin zarardan sorumlu bulunmadığına yönelik gerekçesini ve birleşen davanın reddi kararını temyiz hakkı vardır....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ : ...Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, noterin hukuki sorumluluğundan kaynaklanan tazminat isteğine ilişkindir. 04.12.2014 gün ve 6572 Sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 27.maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişikliğe göre; Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 tarih ve 2015/8 sayılı kararı uyarınca işbu davada temyizen incelenme görevi 01.02.2015 tarihinden itibaren Yargıtay 3.Hukuk Dairesine verilmiştir. 6644 Sayılı Yargıtay Kanunu İle Hukuk Muhakemelerİ Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un 2.maddesi ile 2797 Sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60.maddesinde yapılan ve 11.04.2015 tarihli ......

                UYAP Entegrasyonu