Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece davacının maddi ve manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş ve karar süresinde davacı ve davalı taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Yerel mahkemece maddi ve manevi tazminata ilişkin karar verilirken hataya düşüldüğü görülmektedir. Davacı vekili dava dilekçesinde sürekli göremezlik nedeniyle maddi ve manevi tazminatın yanı sıra tedavi gideri isteminde bulunmuşsa da, maddi tazminatın ıslah yoluyla artırımına ilişkin 14.09.2011 tarihli dilekçesinde tedavi giderine ilişkin isteminden vazgeçtiği, ve vekaletnamesinde bu doğrultuda işlem yapmak için yetkisinin bulunduğu dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davacının tedavi giderine ilişkin isteminin, vaki vazgeçme nedeniyle reddi gerekirken yazalı şekilde tedavi giderinin hüküm altına alınması usul ve yasaya aykırı olmuştur....

    Mahkemece, davalı gerçek kişiler ...açısından kusurları kanıtlanamadığından davanın reddine, diğer davalılar açısından davacı kazalının maddi tazminat istemlerinin kabulüne, kazalının ve eşinin manevi tazminat istemlerinin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamından davacı kazalının kazası sonucunda %15,00 oranında sürekli göremezliğe uğradığı ve bakıma muhtaç durumda olmadığının tespit edildiği, kazasının meydana gelişinde davacı sigortalının %/25 oranında müterafik kusurunun bulunduğu anlaşılmaktadır. 3-Sigortalının sürekli göremezlik nedeniyle yardıma muhtaç olduğu belirlenmiş ise, bakım ihtiyacının yaşam boyu süreceğinin belirgin bulunmasına göre, sürekli göremezlik zararı yanında ve ayrıca brüt asgari ücret üzerinden yaşam boyunca bakıcı gideri hesaplanacağı Yargıtay'ın oturmuş ve yerleşmiş görüşlerindendir....

      Davacının 08.10.2010 tarihinde geçirdiği kazası nedeniyle SGK Tedavi Hizmetleri ve Maluliyet Daire Başkanlığı tarafından düzenlenen raporda sürekli göremezlik derecesinin % 16 olduğunun ve 25.11.2013 tarihinde kontrol muayenesi gerektiğinin yazılı olduğu, ancak mahkemece kontrol kaydının sonucu araştırılmadan maddi ve manevi tazminat istemleri hakkında karar verildiği görülmektedir. Gerçekten sigortalıya bağlanacak gelir ve hükmedilecek tazminat tutarını doğrudan etkileyeceğinden göremezlik oranının kesin olarak saptanması gerektiği ortadadır. Yapılacak , davacının % 16 sürekli göremezlik oranına ait kontrol kaydı sonucunun araştırılıp, kesinleşen göremezlik oranının belirlenmesi ve belirlenen bu orana göre hesaplanacak zararlar yönünden ve davacının manevi tazminat talebi hususunda olumlu ya da olumsuz bir karar vermekten ibarettir.....

        İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 11/05/2022 NUMARASI : 2019/61- 2022/195 DAVA KONUSU : Tazminat (İş Kazasından kaynaklı Maddi - Manevi Tazminat) KARAR : Bursa 10. İş Mahkemesi'nin yukarıda esas ve karar numarası yazılı kararına karşı taraflarca istinaf yoluna başvurulduğundan dosya incelendi. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıya ait yerinde çalışan davacının 09/08/2018 tarihinde meydana gelen kazası sonucu göremezliğe uğradığını, kazasının meydana gelmesinde davalının kusurlu olduğunu ileri sürerek maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur....

        Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda davacı sigortalı lehine 506.621,93 TL maddi, 20.000 TL Manevi, Anne ve Baba’nın her biri lehine 10.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara ödenmesine, davacı anne ve babanın maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerden; davacı sigortalı ...’ın 29.07.2001 tarihinde gerçekleşen kazası nedeniyle % 100 oranında malul olduğu, kazası nedeniyle sigortalının % 25 oranında müterafik kusurunun bulunduğunun kabul edildiği, davacı vekilinin 04.10.2004 tarihli dava dilekçesi ile, sigortalı için 1.000 TL maddi tazminat talep ettiği, hesap raporu sonrası davacı vekilinin sigortalı için maddi tazminat istemini 30.04.2015 tarihli dilekçesiyle 510.000,00 TL’ye arttırdığı, talep artırım dilekçesinin davalıya tebliğinden itibaren davalının 14.05.2015 tarihinde süresinde zamanaşımı def'inde bulunduğu anlaşılmaktadır....

          Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davada zamanaşımı olduğunu, davanın mükerrer olduğunu, davacının maruz kaldığı olayın 5510 sayılı kanun anlamında bir kazası niteliğinde olmadığını, olay nedeniyle davacının herhangi bir maluliyetinin bulunmadığını, bu nedenle maddi ve manevi tazminat isteminin yetersiz olduğunu beyan ederek haksız açılan davanın reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece; "Dava kazası sebebiyle maddi ve manevi tazminat alacaklarının tahsili istemi ile ikame olunan davadır. Mahkememizce kazası tahkikat evrakları, davacının şahsi dosyası, SGK sicil dosyası, davacı asilin göremezlik derecesine ilişkin belgeler getirtilmiş, taraf delilleri toplanarak bilirkişi marifetiyle kusur ve hesap raporları tanzim ettirilmiştir....

          Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın(İl Özel İdaresi) tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine, 2- Dava, kazası sonucu sürekli göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine iliş kindir. Mahkemenin Birleşen dosya davalıları ..., ... , ..., ... hakkında açılan maddi ve manevi tazminat davasının reddine, İş bu dosya davalısı ... ve birleşen dosya davalısı ... İl Özel İdaresi hakkında açılan maddi tazminat davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine, 10.179,39 TL maddi tazminatın davalı ... ile birleşen dosya davalısı ... İl Özel İdaresinden kazası tarihi olan 12/10/2000 tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, Davacı vekilinin 101.183,10 TL fazlaya ilişkin maddi tazminat talebinin reddine, İş bu dosya davalısı ......

            Mahkemece; davacı eş yararına 104.302,16 TL maddi ve 15.000,00 TL manevi tazminatın, davacı çocuklar yararına ayrı ayrı 20.000,00 TL manevi tazminatın, davacı anne ve baba yararına ayrı ayrı 5.000,00 TL manevi tazminatın, davacı kardeşler yararına ayrı ayrı 2.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesi ile davacı çocuklar yönünden maddi tazminat istemlerinin Kurumca bağlanan gelirlerle karşılanması nedeniyle reddine karar verilmiştir....

              Dosya kapsamından, davacının 10/07/2009 tarihinde asıl ve 09/08/2010 tarihinde birinci birleşen davayı açarak davalı işyerinde çalışmakta iken 08/10/2001 tarihinde kazası geçirdiğini iddia edip 100,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminat istediği, 18/07/2011 tarihinde ikinci birleşen davayı açarak 13/04/2005 tarihinde kazası geçirdiğini ileri sürüp 100,00 TL maddi, 30.000,00 TL manevi tazminat istediği, 22/07/2011 tarihinde üçüncü birleşen davayı açarak 29/12/2003 tarihinde kazası geçirdiği iddiasıyla 100,00 TL maddi, 30.000,00 TL manevi istediği, son olarak yine 22/07/2011 tarihinde dördüncü birleşen davayı açıp 26/07/2008 tarihinde kazası geçirdiğini ileri sürüp 100,00 TL maddi, 30.000,00 TL manevi tazminat istediği, asıl ve birinci birleşen davanın aynı kazasına ilişkin oldukları halde diğer birleşen dava dosyalarının farklı tarihlerde geçirildiği iddia olunan kazalarına ilişkin oldukları, mahkemece kusur raporu aldırılmadığı, 08/10/2001 tarihinde geçirildiği iddia...

                , ne maddi ne de manevi hiçbir yardımda bulunulmadığını, haklı davanın kabulüne, müvekkilin geçirmiş olduğu kazası nedeniyle 10.000,00 TL manevi tazminatın 21.02.2011 kazası tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                UYAP Entegrasyonu