"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki devre tatil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalılardan ... A.Ş.ile 9.01.1997 tarihli 30 yıl süreli devre tatil sözleşmesi imzaladığını, sözleşmedeki bütün yükümlülüklerini yerine getirdiğini, taşınmazın davalılar arasında el değiştirdiğini,2004 yılında tatil hakkını kullandırmayacaklarını davalıların bildirdiğini, başka yerde tatil yapmak zorunda kaldığını ileri sürerek sözleşme gereği sahip olduğu tatil hakkının hükmen tespitine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 3000 YTL maddi, 5000 YTL manevi tazminatın davalılardan alınmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı ...Ş. yargılamaya katılmamış, diğer davalılar davanın reddine karar verilmesini dilemişlerdir....
İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, 6502 sayılı yasaya tabi devremülk sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun İş bölümüne ilişkin kararı gereğince "6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda düzenlenen abonelik, eser, taşıma, sigorta, bankacılık sözleşmeleri dışındaki sözleşmelerden (devre mülk, devre tatil, paket tur, kapıdan satış gibi) kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar"a karşı istinaf inceleme görevinin 18., 19. veya 46. Hukuk Dairesi'ne ait olduğu belirlendiğinden, dairemizin bu istinaf başvurusunu incelemeye görevli olmadığı anlaşılmakla, aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. 19. veya 46....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili avukat ... ile davacı vekili avukat ...'ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, dava dışı ... A.Ş ile devre tatil sözleşmesi yaptığını, daha sonrada devre tatil köyünün davalı tarafından kiralandığını, 2004 yılında devre tatil hakkının kullandırılmadığını öne sürerek, 3.202.18 YTL maddi, 10.000 YTL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/340 esas sayılı dosyası ile kamu davası açıldığını, 15/12/2016 tarihinde duruşma günü verildiğini, müvekkilinin kalıpçı olması sebebi ile rapor aldığı dönemlerde çalışamadığını, ameliyatlar işe yaramadığı halde sürekli ağrı çekmek zorunda kaldığını, bıçak parası adı altında para ödemek zorunda kaldığını, zor zamanlar geçirdiğini maddi manevi zarara uğradığını belirterek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile 1.700,00 TL maddi ve 15.000,00 TL manevi tazminatın 11.11.2014 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; maddi ve manevi tazminat davasının reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, vekalet sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir....
K A R A R Davacı, davalı ... şirketi ile 25.6.1994 tarihinde 30 yıl süreli devre tatil sözleşmesi imzaladığını, 2008 yılına kadar sözleşme şartlarını yerine getirdiğini, 2008 yılında tatil hakkını kullanmak üzere müracaat ettiğinde, tesise girişinin kabul edilmediğini, sebep olarak da tesisin diğer davalıya devir edildiği ve davacının tatil hakkının tapuya şerhi bulunmadığının gösterildiğini, oysa devir edilmesinin tatil hakkını kullanımını engellemeyeceğini ileri sürerek, devre tatil hakkının sözleşme sonu 25.6.2024 tarihine kadar devam ettiğinin tesbitine, muarazının men'ine , tatil hakkının kullandırılmaması nedeni ile uğranılan maddi ve manevi zararın tesbiti ile davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı ... şirketi, davacının ödemesi gereken bakım giderini ödemediğini savunmuş, diğer davalı şirket de, davacıya karşı sözleşme ile sorumluluğunun bulunmadığını savunmuştur....
AŞ. ile Tatil Sertifikası Sözleşmesi imzaladığını, sözleşme gereğince 31.12.2020 ve 31.12.2022 tarihine kadar her yılın 32. ve 33. haftası için ... Tatil Köyündeki E.88-90 ve E.01-02 nolu üniteleri kullanma hakkını kazandığını, 1999 yılında davalı ... AŞ.nin işletmeyi davalı ... AŞ.’ye devrettiğini, 2004 yılında tatil hakkını kullanmak üzere tesislere gittiğinde içeri alınmadığını, bu nedenle tatil yapamadığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere tatil sözleşmesi gereği kazanılmış olan devre tatil haklarının hükmen tespiti ile davalılarca 2004 yılında kullandırılmayan devre tatil hakları için şimdilik 9.600.00.TL maddi tazminat ve 15.000.00.TL manevi tazminat alacağının haksız fiil tarihi olan 01.09.2004 tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı ..... ile diğer davalı ... İnş.San.Tic.A.Ş. davanın reddini dilemişlerdir....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket ile davacı arasında 11.10.2014 tarihinde devre tatil sözleşmesi akdedilmiş olduğunu, davalı taraf yakınları ile birlikte devre tatil sözleşmesine istinaden müvekkil şirket tesislerinde konakladığını ve hizmet aldığını, yerel mahkemenin gerekçeli kararından anlaşıldığı üzere mahkeme yargıcı devre tatil sözleşmeleri ile devre mülk sözleşmelerini ayırt edemediğini ve somut olayımızda devre tatil sözleşmesi akdedilmesine rağmen devre mülk sözleşmesine ilişkin hükümleri uygulamış olduğunu, yerel mahkemenin somut olayımızla hiç ilgisi olmamasına rağmen Kat Mülkiyeti Kanununun somut olaya uygulamış olduğunu, devre tatil sözleşmeleri mülk hakkı vermeyeceğini, devre tatil sözleşmeleri, tüketiciye yılın belli döneminde hizmet alma hakkı sağladığını, devre tatil sözleşmelerinin resmi şekilde yapılmasına ilişkin bir hüküm bulunmamakta olduğunu, devre tatil sözleşmeleri adi yazılı şekilde yapılabileceğinin sabit olduğunu, devre tatil sözleşmesinin...
AŞ.’ye devrettiğini, 2004 yılında tatil hakkını kullanmak üzere tesislere gittiğinde içeri alınmadığını, bu nedenle tatil yapamadığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere tatil sözleşmesi gereği kazanılmış olan devre tatil haklarının hükmen tespiti ile bundan sonraki haklarının kullanımının engellenmesi yönündeki çekişmenin önlenmesinin ve belirtilen dönemlerde mezkur daireye davalıların ve üçüncü şahısların her türlü müdahalesinin önlenmesi, davalılarca 2004 yılında kullandırılmayan devre tatil hakları için şimdilik 8.000 YTL maddi tazminat ve 5.000 YTL. manevi tazminat alacağının reeskont faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı ... AŞ. ile diğer davalı ... Turizm Otelcilik İşl. ve İnş.San.Tic.AŞ. davanın reddini dilemişlerdir....
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun İş bölümüne ilişkin kararı gereğince "6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda düzenlenen abonelik, eser, taşıma, sigorta, bankacılık sözleşmeleri dışındaki sözleşmelerden (devre mülk, devre tatil, paket tur, kapıdan satış gibi) kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar"a karşı istinaf inceleme görevinin 18., 19. veya 46. Hukuk Dairesi'ne ait olduğu belirlendiğinden, dairemizin bu istinaf başvurusunu incelemeye görevli olmadığı anlaşılmakla, aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. 19. veya 46. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, Dair; HMK'nın 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda 30/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : İstinaf incelemesine konu davanın, tüketici tarafından açılan devre tatil sözleşmesinden kaynaklanan dava olduğu anlaşılmaktadır. Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 01/09/2020 tarihinden itibaren geçerli 5235 sayılı Kanun'un 7035 sayılı Kanun ile değişik 35. maddesi gereğince belirlenen Hukuk Daireleri İş Bölümü Kararının "Dördüncü Hukuk Dairesi İş Bölümü kısmı"nda dairemizin görevinde olan dava türleri tahdidi olarak sayılmıştır. Yargılamaya konu davanın iş bölümü kararında dairemizin görevlendirildiği işlerden olmadığı anlaşılmaktadır. Aynı iş bölümü kararının "7....