gayrimenkuller üzerine dava değeri olan 50.000,00 TL ile sınırlı olmak üzere ihtiyati haciz konulmasına, davacının manevi tazminat yönüyle verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına dair karar verildiği görülmüştür....
Bu nedenlerle manevi tazminat talebi yönünden ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin ilk derece mahkemesi kararı yerinde görüldüğünden, davacı vekilinin bu hususa ilişkin istinaf talebinin de esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.Davacı vekilinin maddi tazminata ilişkin ihtiyati haciz talebine gelince; davacılar, davalı aleyhinde haksız fiil nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemli davada, davalının menkul, gayrimenkul, banka hesapları ile ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine davacı yönünden teminatsız olarak ihtiyati haciz kararı istemi ile iş bu davayı açtığı, iş bu davada şimdilik tazminat olarak talep ettiği 1.370-TL’nin, paranın satın alma gücü, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında, her halükarda hayatın olağan akışı içerisinde neredeyse herkes tarafından, dolayısı ile davalı tarafınca da ödenecek meblağ dahilinde bulunduğu, kaldı ki maddi tazminat yönünden ihtiyati haciz talebinin kabulüne ilişkin karar verilmesi...
Bu sebeple davacıların manevi zararlarına karşılık ihtiyati haciz taleplerinin tamamının tek kalemde istenebileceğinden göz önünde tutularak ihtiyati haciz talebinin kabulü, hacizde ölçülülük ilkesi gereğince kısmen kabul-kısmen reddi veya reddine karar verilmiş olması ileride hükmedilecek olan manevi tazminat istemi için 6100 Sayılı HMK'nun 36/1- b bendi gereğince davada iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği halde görüşünü açıklamış olması niteliğinde görülemez. Diğer bir anlatımla ihtiyati hacizde verilen karar ne olursa olsun buna bağlı olmaksızın nihai kararda 22/06/1966 tarihli 7/7 sayılı İBK'da göz önünde tutularak manevi tazminatın hüküm altına alınması mümkündür. Bu nedenle davacı vekilinin tazminat istemlerinin tamamı üzerinden fakat davalının üzerine kayıtlı olması koşuluyla taşınmazlar üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesinin hakkaniyete uygun olduğu sonucuna varılmıştır....
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1.İstinaf Kanun Yoluna Başvuran İhtiyati Haciz İsteyen Davacının İstinaf Başvurusunun KABULÜ İle, Kargı Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 22/12/2020 tarih, 2020/78 Esas sayılı kararın KALDIRILMASINA, Hükmün aşağıdaki şekilde yeniden tesisine; a)Davacının 86.000,00 TL maddi ve manevi tazminat talebine istinaden İhtiyati haciz talebinin KABULÜ İLE, borcu karşılayacak şekilde taleple bağlı kalınarak davalı T7 tapu kayıtları ve araçları üzerine İİK'nın 257. ve müteakip maddeleri gereğince İHTİYATİ HACİZ KONULMASINA. b)İcra İflas Yasasının 36. maddesinde öngörülen güvencelerden birinin ihtiyati haciz isteyenden alınmasına. Güvencenin ihtiyati hacize konu miktarının %15 miktarında olmasına....
Bu fıkranın gerekçesinde "özellikle uygulamada farklı geçici hukuki korumaların birbirinin yerine kullanılmasının hatta -ihtiyati tedbir zımnında ihtiyati haciz kararı verilmesi- gibi aslında kanuna tamamen aykırı geçici hukuki koruma kararı oluşturulmasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır." denmiştir. Eldeki davada istem, hırsızlık, mala zarar vermek ve konut dokunulmazlığını ihlal eylemlerine dayalı maddi manevi tazminat (alacak) isteklerine ilişkindir. Davacılar vekilinin ihtiyati haciz niteliğinde ihtiyati tedbir isteminde bulunması hukuka aykırı ise de; ilk derece mahkemesince istemin ihtiyati haciz olarak kabul edilerek karar verilmesinde hukuka aykırılık görülmemiştir....
Mahkeme 17/10/2022 tarihli ara kararı ile; dava dosyasının halen maluliyete ilişkin rapor tanzimi için İstanbul Adli Tıp Kurumunda olduğu, alınan son aktüerya bilirkişi raporundan sonra davacının maddi tazminata ilişkin talebini 313.963,11 TL olarak arttırdığı görülmekle ihtiyati haciz talebinin bu miktar ile BAM kararındaki manevi tazminat miktarı da dikkate alınarak toplam 333.963,11 TL üzerinden davacının adli yardım talebinden yararlandığı da dikkate alınarak teminatsız olarak kabulüne, 1.219.194,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminat tutarı olmak üzere toplam 1.239.194,00 TL üzerinden ihtiyati haciz isteğinin ise reddine karar vermiş, davacı vekili ara karara karşı istinaf başvurusunda bulunarak ihtiyati haciz talebinin kısmen kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenle kararın kaldırılarak tam kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....
Buna göre eldeki dosyaya baktığımızda 21/02/2022 günlü trafik kazasında davacının yaralandığı, kazanın oluşumunda, dosyadaki mevcut kaza tutanağına ve delil durumuna göre davalı sürücü hakkında ceza mahkemesinde davanın açıldığı, yargılamasının devam ettiği anlaşılmakla geçici hukuki koruma yollarından biri olan ihtiyati hacizde yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmiş olup, ekli belgelere göre bir miktar tazminat alacağının doğduğu kabul ihtimal ve ispat dahilinde olduğundan, tazminat talebi yönünden ihtiyati haciz koşullarının gerçekleşmesi nedeniyle maddi ve manevi tazminat yönünden ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi yerinde görülmemiştir. HMK'nın 355....
Mahkemece, davacının maddi zararı ile ihtiyati haciz arasında uygun illiyet bağı bulunduğundan kusur dahi aranmaksızın davalının maddi zarardan sorumlu olacağı; davalının basiretli bir tacir gibi hareket etmeyerek ödenmiş bonolar hakkında ihtiyati haciz kararı alarak fiilen uygulatması şeklindeki eyleminde hukuka aykırılık ve kusur unsurunun da gerçekleştiği; davacı şirketin kişilik haklarına haksız saldırı niteliğinde bulunduğu; davacının müterafik kusurunun bulunmadığı şeklindeki gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kural olarak haksız haciz uygulaması nedeniyle aleyhine haciz uygulanan kişi manevi tazminat isteminde bulunabilir. Dosya kapsamından fiili haciz tarihinde borcun tamamının ödenmediği, davacının bakiye borcunun bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durum, haciz tutanağında tespit edildiği üzere davacının da kabulündedir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 11/10/2022 gün ve 2022/404 Esas sayılı ara kararının KALDIRILMASINA, B)1- Davacı tarafın ihtiyati tedbir ve geçici ödeme taleplerinin ayrı ayrı REDDİNE, 2- Davacı tarafın ihtiyati haciz talebinin KISMEN KABULÜ ile 10.000 TL maddi tazminat, 190.000 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 200.000 TL alacağı karşılayacak miktarda davalı üzerine kayıtlı menkul ve gayrimenkuller ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine İcra ve İflas Kanunu'nun 257 ve devamı maddeleri uyarınca takdiren teminatsız olarak İHTİYATİ HACİZ KONULMASINA, fazlaya ilişkin ihtiyati haciz isteminin reddine, 3- Alacaklının, ihtiyati haciz kararının verildiği kararın tebliği tarihinden itibaren on gün içinde ilk derece mahkemesinin yargı çevresindeki icra dairesinden kararın infazını istemeye mecbur olduğuna, aksi halde ihtiyati haciz kararının kendiliğinden kalkacağına, 4- 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca; istinaf başvurusu sırasında peşin alınan 80,70TL istinaf karar harcının talep halinde...
menkul, gayrimenkul mal varlıkları üzerine alacağı karşılayacak miktarda 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 257/1 maddesi uyarınca ihtiyaten haciz konulmasına karar verildiği, davalı tarafın süresinde itirazının İİK un 265 inci maddesi uyarınca duruşmalı yapılan incelemesi üzerine 23/12/2022 kısa ve gerekçeli ara karar ile davalı tarafın ihtiyati hacze yönelik itirazlarının reddine, 01/12/2022 tarihli tensip tutanağının 19 numaralı ara kararında 600.000,00 TL üzerinden ihtiyati haciz kararı verildiği görülmüş ise de, bu kararın infazda tereddüt uyandıracağı anlaşılarak, davacı T3 yönünden 50.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi tazminat üzerinden, davacı T1 yönünden 50.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi tazminat üzerinden, davacı T2 yönünden 50.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi tazminat üzerinden, davacı T4 yönünden 50.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi tazminat üzerinden ihtiyati haciz kararı uygulanmak üzere Alaşehir İcra Müdürlüğüne müzekkere yazılmasına karar verilmiştir...