ya yönelik manevi tazminata ilişkin temyiz itirazlarına gelince; dava, haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz olunmuştur. Dava konusu olayda, davalılardan ... tarafından davacı aleyhine ilamsız icra takibi yapılmış ve davacının bankada bulunan mevduatı üzerine haciz uygulanmış; itiraz üzerine ise, takip durdurulmuş ve haciz de kaldırılmıştır. Açıklanan bu gelişim biçimi itibariyle, takibin ve buna bağlı olarak da yapılan haciz işleminin haksız olduğu sabittir. Diğer yandan, hakka dayanmayan haciz işlemi; salt bu nedenle, kişilik haklarının ihlali niteliğinde olup; BK'nun 49. maddesi uyarınca manevi tazminat sorumluluğunu gerektirir. Şu durumda, davacı yararına uygun bir miktar manevi tazminat takdir edilmesi gerekir. Karar, bu bakımdan yerinde görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir....
Davacı vekili, müvekkilinin davalılardan aldığı borç para nedeniyle bono tanzim edildiğini, borç ödenmesine rağmen, borca konu bono üzerindeki rakamların önüne "1" sayısı eklenmek suretiyle tahrifat yapıldığını ve müvekkili hakkında bu şekilde haksız olarak takip ve haciz işlemi yapıldığını belirterek, bu nedenle oluşan maddi ve manevi zararının giderilmesi isteminde bulunmuştur. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Haksız haciz nedeniyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için davalının kötü niyetinin ve ağır kusurunun varlığı ile buna bağlı olarak zararının oluşması gereklidir. Olayların gelişimi dikkate alındığında, davacının tahrifat ile eklenen miktar dışında kabulünde olan bir miktar için borçlu olduğu anlaşılmasına göre, davalının iş bu takipte kötü niyetli ve ağır kusurlu olduğu söylenemez....
Sitesi ... adresindeki evde ve kendilerinin yokluğunda haciz ve muhafaza işlemi yapıldığını, durumu öğrenmeleri üzerine çevreye rezil olmamak düşüncesi ile dosya borcunu ödeyip eşyalarını geri aldıklarını, müvekkillerin gerek toplumda ve gerekse iş hayatlarında sevilen ve sayılan kişiler olduklarını, yapılan haciz işlemi sonucu maddi ve manevi olarak zarara uğradıklarını, icra memuru tarafından yapılan haciz işleminin hukuka ve usule aykırı olduğunu, haciz işleminin sanki borçluya ait adreste yapılmış izlenimi verecek şekilde işlemler yapıldığını, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile ... için 1.037 TL maddi ve 5.000 TL manevi, diğer müvekkil ... için 5.000 TL manevi tazminatın 21.11.2010 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalılardan Hazine vekili; davacı tarafın haksız fiile dayandığını, haksız fiilin işlendiği belirtilen tarih itibariyle davanın zamanaşımına uğradığını, davaya...
Haciz işleminin borçlu olmadığını bildiği veya borçluya ait olmadığını bildiği kişi ve eşyaya yönelik yapılması durumunda haksız haciz söz konusu olur. Bu nedenle davacının maddi zararının karşılanması gerekir ise de, kişilik haklarına saldırı oluşturacak şekilde bir haksız haciz işlemi yoktur. Haksız haciz nedeniyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için davalının kötüniyetinin ve ağır kusurunun varlığı gereklidir. Davacının, dava dışı borçlu şirketin ortağı olduğu da dikkate alındığında salt davacıya zarar vermek amacıyla haciz işlemlerinin yapıldığı başka bir ifade ile takibin haksız ve kötüniyetli olduğu söylenemez. Açıklanan nedenle mahkemece manevi tazminat isteminin reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir. Kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir....
Dava; Haksız ihtiyati haciz sebebiyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. 2004 sayılı İİK’nın 259/1. maddesinde, ihtiyati haczin haksız çıkması halinde, borçlunun ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğradıkları bütün zararlardan alacaklının sorumlu olduğu düzenlenmiştir. İhtiyati haciz haksız ve bundan maddi zarar doğmuşsa, alacaklı kusurlu olmasa dahi, zarar görene maddi tazminat ödemekle yükümlüdür. Buna karşılık, haksız ihtiyati haciz koyduran alacaklının kusursuz sorumluluğu sadece maddi tazminat bakımından olup, manevi tazminat yönünden 818 sayılı BK’nın 49. maddesindeki (6098 sayılı TBK'nın 58.maddesi) koşulların oluşması gerekir. Bu maddeye dayalı sorumluluk ise, kusura dayalıdır. Bu itibarla, manevi tazminata hükmedilebilmesi için alacaklının kötü niyeti ve ağır kusurunun bulunması gerekir (Bkz. Prof. B. Kuru, İcra ve İflas Hukuku, Ankara, 1993, Cilt 3, Sh.2583 v.d). (Aynı doğrultuda Yargıtay 4. HD nin 24.10.2018 gün ve 2016/9599 E - 2018/6494 K. Sayılı ilamı)....
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Somut olaydaki uyuşmazlık, maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemiyle açılan davada ihtiyati haciz kararı verilmesi şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır. DELİLLERİN TARTIŞILMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Talep, maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemi ile açılan davada davalının malvarlığı üzerine ihtiyati haciz konulması istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesinin 09/10/2020 tarihli ara kararı ile, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacılar vekili tarafından yukarıda yazılı sebeplerle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davalı aleyhinde kasten adam öldürme eylemi nedeniyle yapılan soruşturmanın halen devam ettiği anlaşılmıştır....
Davacılar vekili, dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalılar arasında yaşanan kasten öldürmeye teşebbüs olay nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL maddi tazminat ve 350.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsili talep edilmiş ayrıca ihtiyati haciz uygulanması istenmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından 08/11/2022 tarihli ara kararla, davacı tarafın ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş olup, bu karara karşı davacı vekili tarafından süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Dava, haksız eylem sebebiyle açılan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. İhtiyati haciz müessesesi, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 257 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesi TARİHİ: 16/11/2023 tarihli ara karar NUMARASI: 2023/778 Esas DAVANIN KONUSU: Maddi ve manevi tazminat KARAR TARİHİ: 13/02/2024 Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi ara kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacı yolcu ...'nin, sürücü ...ın idaresindeki otobüsün yaptığı trafik kazasında, ağır yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; ... için 500 TL maddi tazminat, ... için 200.000 TL manevi, ... için 100.000 TL, ... için 75.000 TL, ... için 100.00 TL, ...'ye velayeten ... ve ... için 100.000'er TL manevi tazminat olmak üzere toplam 675.500 TL maddi ve manevi tazminatın davalılardan tahsilini, davalılar üzerine kayıtlı ... plakalı araca ve varsa davalılar üzerine kayıtlı menkul ve gayrimenkullere 3. Kişilerdeki hak ve alacaklarına ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir....
Bu durumda geçici hukuki koruma yollarından biri olan ihtiyati hacizde yakın ispat koşulu gerçekleşmiş olup ihtiyati haciz talebinin koşullarının oluşup oluşmadığı hakkında bir karar verilmesi gerekir. Davacı, HMK m. 107/1 uyarınca asgari bir miktar belirtmek suretiyle maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Diğer taraftan, hukuka aykırı bir eylem yüzünden çekilen elem ve üzüntüler, o tarihte duyulan ve duyulması gereken bir haldir. Başka bir anlatımla üzüntü ve acıyı zamana yaymak suretiyle, manevi tazminatın bölünmesi, bir kısmının dava konusu yapılması kalanın saklı tutulması olanağı yoktur. Niteliği itibariyle manevi tazminat bölünemez. Bir defada istenilmesi gerekir. Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş görüşü de bu doğrultudadır. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde ihtiyati haciz talebinin reddedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 09/02/2011 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 04/12/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Davacının manevi tazminat istemi yönünden; dava, haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı şirketle iş ilişkisinden kaynaklanan senetlere dayalı olarak davalının kendisi hakkında......