KARAR Davacı, oğlunun davalı bankadan kullandığı krediye kefil olduğunu, asıl borçlunun ödeme yapmaması nedeni ile hakkında icra takibi başlatıldığını, davalı bankanın maaş hesabına bloke koyduğunu ve son 1 yıldır maaşını alamadığını ileri sürerek; haksız blokenin kaldırılmasına ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile haksız olarak el konulan 8.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davacının kefil olduğu kredi sözleşmesinin ticari kredi olduğunu, konulan bloke ve yapılan kesintilerin hukuka uygun olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı banka tarafından temyiz edilmiştir. 1-Bir davada mahkemenin veya tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakka usule ilişkin kazanılmış hak denir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/02/2021 NUMARASI : 2019/78 ESAS - 2021/90 KARAR DAVA KONUSU : EMEKLİ MAAŞINA KONULAN BLOKENİN KALDIRILMASI VE İSTİRDAT KARAR : Bucak 2....
Mahkemece, 5754 sayılı yasa ile değişik 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 93. maddesi uyarınca sigortalılar ve hak sahiplerinin kurum nezdinde doğan alacaklarının devir ve temlik edilemeyeceği, İcra Müdürlüğüne davacı tarafından yapılan başvuru üzerine 15.05.2013 tarihli yazı ile maaş haczinin kaldırıldığı, davacının daha önceki bir tarihte maaş haczini öğrendiğine ilişkin belge ve beyan bulunmadığı, 5510 sayılı yasanın 93. maddesi ve bu maddeye 5838 sayılı yasanın 32.maddesiyle eklenen son cümleye göre davacının maaş haczine açık muvafakati saptanamadığı gibi, somut olayın özelliğine göre kesintinin öğrenildiği tarihte başvurulduğu iddiasının aksinin de kanıtlanamaması nedeniyle maaş haczine sessiz kalınmasının zimni muvafakat olarak nitelenemeyeceği gerekçesiyle istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamından; davacının kredi kartı borcu nedeniyle .. sayılı takip dosyasında davacının .....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davacının maaşını alabilmesi için çalıştığı işyeri aracılığıyla davalı bankada maaş hesabı ve ek hesap açıldığını, ayrıca banka tarafından kredi kartı çıkartılıp gönderildiğini, sonrasında ekonomik sıkıntı yaşayan müvekkilinin kredi kartı borcunu ödeyemediğini bunun üzerine banka tarafından müvekkiline hiçbir bildirimde bulunulmadan maaşı üzerine el konulduğunu, sözleşme hükümlerinin haksız şart oluşturduğunu belirterek el konulan 4.815,75 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
- KARAR - Davacı vekili, davalı bankanın müvekkilinin kredi kart borcu için maaş hesabından usulsüz kesinti yaptığını bunun yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, hesap üzerindeki blokenin kaldırılmasını ve kesintilerin iadesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı ile banka arasında düzenlenen kredi kartı sözleşmesinin 24. maddesinde hesap üzerine bloke koyma yetkilerinin bulunduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacı ile banka arasında düzenlenen 20.07.2011 tarihli kredi kartı üyelik sözleşmesinin 24. maddesinde davalı bankaya maaş hesabı üzerinde bloke yetkisinin verilmiş olduğunun anlaşılmasına göre davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
K A R A R Davacı, davalı bankadan aldığı emekli maaşı üzerine, kullandığı kredi nedeniyle bloke konulduğunu ve kesintiler yapıldığını, banka uygulamasının haksız olduğunu ileri sürerek; blokenin kaldırılması ile yapılan kesintilerin iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalı banka vekili, davalının kullandığı krediye karşılık takas/mahsup talimatı ile bankaya yetki verdiğini savunarak; davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel ... Sigortası Kanunu'nun 93/1. maddesine göre, aylık ve ödeneklerin devir ve temlik edilemeyeceği hükmü gereğince davacı tarafından imzalanan mavafakatnamenin geçersiz olduğu saptanarak, davanın kısmen kabulü ile davacının hesabına konulan blokenin kaldırılmasına, 1.498,40 TL kesintin dava tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı banka vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Bilindiği üzere, 17.04.2008 tarih ve 5754 sayılı yasanın 56. maddesi ile değişik 5510 sayılı yasanın 93. maddesinde “Bu kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, sağlık hizmeti sunucularının Genel Sağlık Sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez. Gelir, aylık ve ödenekler 88. maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemez.” hükmü bulunmaktadır. İİK’nun 83/a maddesindeki "İİK’nun 82 ve 83. maddelerinde yazılan mal ve hakların haczolunabileceğine dair önceden yapılan anlaşmalar muteber değildir." hükmüne karşın, 28.02.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5838 Sayılı Kanun’un 32. maddesi ile değişik 5510 Sayılı ......’nun 93/1. maddesinde, "bu fıkraya göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine ilişkin taleplerin, borçlunun muvafakati yok ise, icra müdürü tarafından reddedileceği" düzenlemesine yer verilmiştir....
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve davacının işbu davayı sadece Vergi Dairesi'nin haciz yazısına istinaden konulan bloke nedeniyle açmış olmasına, dava tarihinden önce Vergi Dairesi'nin parayı talep etmesi üzerine blokenin kaldırılarak paranın Vergi Dairesi'ne gönderilmiş olmasına, çek yaprakları nedeniyle konulan blokenin ise işbu dava tarihinden sonra 05.08.2013 tarihinde konulmuş olmasına ve işbu davanın konusunu oluşturmamasına göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 25/06/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
, SGK emekli maaşının yattığı hesabına davalı tarafça konulan blokenin kaldırılmasına karar verilmesini, dava sonuna kadar emekli maaşımın tarafıma ödenmesi için tedbir kararı verilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalıya yüklenmesini, talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği HÜKÜM : Beaat Ankara İli Sosyal Hizmetler Müdürlüğü Özürlü Evde Bakım Tahakkuk Birimi mutemedi olan sanığın, ...’ya ait hesaba konulan blokenin kaldırılması için 27/05/2010 tarih ve 9333 sayılı yazıyı sahte olarak düzenleyerek blokenin kaldırılmasını, ayrıca evde bakım ücreti ödemelerine ilişkin bankaya gönderilen talimat yazılarının da içeriğinde sahtecilik yaparak bu yazıların da İl müdürü imzasıyla bankaya gönderilmesini sağladığı iddiası ile açılan kamu davasında; suça konu belgelerin sanığın görevi gereği düzenlemeye yetkili olduğu belgelerden olmadığı ve eylemin TCK’nin 204/1 maddesinde düzenlenen resmi belgede sahtecilik suçu kapsamında kaldığı gözetilmeden, aynı Kanun’un 204/2. maddesi uyarınca beraat kararı verilmesi, Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412...