Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, alacak ve blokenin kısmen kaldırılması talebine ilişkin olup, davacı, davalı bankadan kullandığı kredi taksitleri nedeniyle emekli maaşına bloke koyulduğunu, bu blokenin 3/4 ünün kaldırılarak, bu güne kadar tahsil edilen tutarlarında iadesini istemiştir. Davalı banka ise sözleşmenin hapis hakkına ilişkin madadelerine göre kesinti yapmaya hakları olduğunu savunmuştur. Mahkemece, davacı tarafından davalıya verilmiş açık bir muvafakat olmadığı, İİK 83/2 ve 83/a maddelerine göre emekli maaşına koyulan blokenin taleple bağlı kaldırılması gerektiğinden bahisle davanın blokenin kaldırılması talebi yönünden kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasındaki sözleşmenin alacaklı hesaptan tahsil yetkisi başlıklı 5. maddesinde "kredili müşteri her bir taksitin vadelerinde banka nezdindeki kredili müşteriye ait kredi ödemesi yapılan hesaptan tahsiline, kabul ve taahhüt eder....

    ise 1/4’ü aşan kısım yönünden blokenin kaldırılması gerektiği yönünde kanaat bildirildiğini, raporda davacının hesabı üzerine bloke konmasında öncelikle hukuka aykırı bir yön bulunmadığını belirtmelerine veya en azından davacının geçimini sağlayacak başkaca geliri yok ise konulan blokenin 1/4’ü yönünden geçerli olup kalan kısım üzerindeki blokenin kaldırılması yönünde kanaat bildirmelerine rağmen yerel mahkemece tüm blokenin kaldırılması yönünde karar verildiğini, verilen bu kararın hatalı ve hukuki dayanaktan uzak olduğunu, uzman bilirkişilerin hazırladığı rapora ve tarafların özgür iradeleri ile imzaladıkları sözleşmenin açık hükümlerine rağmen davanın kabulünün hatalı olduğunu, kararın sözleşme özgürlüğü ilkesine aykırı ve hukuki dayanaktan uzak olduğunu, açıklanan bu nedenlerle yerel mahkemenin ilamında; davacının müvekkil bankanın Antakya Şubesi nezdindeki hesabı üzerinde bulunan blokenin kaldırılması yönündeki kararının kaldırılmasına ve haksız davanın reddine karar verilmesini talep...

    Davacı kısıtlı, T1 yasal danışmanı T2 vekili tarafından kredi sözleşmesinin iptali, maaş haczi ve istirdat istemi ile açılan davada, 10/10/2022 tarihli dilekçe ile, kısıtlının emekli maaş hesabına konulan blokenin kaldırılması yönünde ihtiyati tedbir talebinde bulunduğu, ilk derece mahkemesince; yargılamanın sonucunda karar verileceği gerekçesi ile hüküm yerine geçmek üzerine ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğinden talebin reddine karar verildiği, bu karara karşı adli yardım talepli olarak istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır. Davanın görüldüğü mahkemenin Tüketici Mahkemesi olması, davacının tüketici sıfatına haiz olması ve dosyanın istinafa gidiş dönüş giderlerini karşılaması sebebiyle tüketici sıfatıyla istinafa başvurulmuş olması karşısında zaten harç ödenmeyeceğinden istinaf başvurusunda bulunan adli yardım talebinin reddine karar vermek gerekmiştir....

    KARAR Davacı hakkında icra takibi yapıldığını, kredi alacağından dolayı yapılan takipte icra dosyasında davacının emekli maaşına haciz konulmasına ilişkin bir karar olmadığı halde davalı banka tarafından bloke konulduğunu belirterek söz konusu blokenin kaldırılmasına, yapılan kesintilerin yasal faizi ile birlikte iadesine karar verilmesi talep olunmuştur. Davalı, davacının yazılı muvafakatinin olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tüketicinin açtığı, alacaklı banka tarafından hesaba konulan blokenin kaldırılması ve istirdat istemine ilişkindir. Davacı tarafından imzalanan sözleşmelerde ve 28.08.2013 tarihli alınan taahhütnamede kredi taksitlerinin emekli maaş hesabından ödenmesinin kararlaştırıldığı, bankaya ödenmeme halinde takas,virman ve mahsup yetkisinin verildiği anlaşılmaktadır....

      İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, tüketicinin kredi veren kuruluşa karşı açmış olduğu maaş hesabı üzerine konulan blokenin kaldırılması ve bu yolla tahsil edilen paranın istirdatına ilişkindir. İlk derece mahkemesince, Davacının davalı bankadan farklı tarihlerde 3 farklı kredi kullandığı, kullandığı kredilere karşılık olarak bankada bulunan maaş hesabından tahsil yetkisi verdiği, davacının vermiş olduğu yetkiye istinaden taksitlerin davacıya ait maaş hesabından tahsil edildiği, davacının kredi borçlarını ne şekilde karşılayacağına dair her hangi bir beyanda bulunmaksızın çekmiş olduğu kredilere ilişkin konulan blokenin kaldırılmasını ve yapılan kesintilerin iadesini talep etmiş olmasının Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin dayanak yapılan kararına ve iyi niyet kurallarına aykırı olduğundan davanın reddine dair hüküm kurulduğu görülmüştür....

      İcra Müdürlüğünün 2017/13192 sayılı dosyası ile maaşından farklı bir alacaklı yönünden kesinti yapıldığını, davacının 2 çocuğunun olduğunu ve tek gelirinin maaşı olduğunu, maaşının tamamı üzerine bloke konulmasının haksız olduğunu, bu nedenle maaş hesabı üzerindeki blokenin kaldırılması ve yapılan kesinti miktarının iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Mahkemece, davalı banka tarafından açılmış bir dava, alınmış bir ihtiyati tedbir kararı, icra takibi, haciz kararı olmadığı gerekçesi ile davanın kabulü ile maaş hesabına konulan blokenin kaldırılması ile hesapta biriken tüm paranın bloke tarihinden itibaren ödeme tarihine kadar işleyecek banka mevduatına uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı davalı banka vekili temyiz etmiştir. 1-Dava, davacının davalı banka nezdinde bulunan maaş hesabına konulan blokenin kaldırılması ve maaş hesabında biriken tutarın iadesi istemine ilişkindir. Davalı banka, maaş hesabına konulan blokenin vergi dairesinin e-haciz işlemi ve davacının kredi kartı borcu sebebiyle taraflar arasında akdedilen sözleşme hükümlerine istinaden uygulandığını savunmuştur....

        Esas sayılı takip dosyası nedeniyle haciz bulunduğunu, işverence kesinti yapılarak ilgili icra dairesine gönderildiğini, davalı banka tarafından kefalet borcu nedeni ile davacının maaş hesabı üzerine bloke konulduğunu ve resen kesinti yapıldığını, bloke ve kesintinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu beyan ederek davacının maaş hesabına konulan blokenin kaldırılmasına, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 20.000,00 TL'nin fiilin vuku bulduğu ilk tarihten itibaren yasal faiziyle birlikte istirdatına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

          Davalı vekili, maaş hesabına koyulan blokenin kaldırılması yönündeki itirazın icra mahkemesinde yapılması gerektiğini, talebin sözleşmeden kaynaklandığı kabul edilirse de davanın tüketici mahkemesinde açılması gerektiğini, yapılan işlemin hukuka uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....

            Dosya kapsamına göre, SGK Konya Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Meram Sosyal Güvenlik Merkezi tarafından davalı bankaya yazılan yazıda davacıya ait hesap eğer maaş hesabı ise haczin kaldırılması, maaş hesabı değilse bloke konulan tutarların SGK 'ya gönderilmesi istenmiş olup, yine Konya 10.İcra Müdürlüğü'nün 2019/7800 Esas sayılı dosyasından davalı bankaya yazılan yazıda, davacıya ait hesap emekli maaş hesabı ise hesap üzerindeki haczin kaldırılmasına, emekli maaş hesabı değilse haczin devamına karar verildiğinin bildirildiği, İstanbul 7.İcra Müdürlüğü'nün 2019/31163 Esas sayılı dosyasından davalı bankaya yazılan yazıda da hesabın maaş hesabı olması halinde maaştan gelen paralar üzerine konulan haczin fekkine, blokenin kaldırılmasına karar verildiğinin bildirildiği, Konya 13.İcra Müdürlüğü tarafından hesaba konulan hacizle ilgili dosyada bilgi olmadığı görülmüştür....

            UYAP Entegrasyonu