"İçtihat Metni"Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhdesat aidiyetinin tespiti .. ile Hazine ve .. aralarındaki muhdesat aidiyetinin tespiti davasının kısmen kabulüne dair Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 13.12.2012 gün ve 687/1256 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı Hazine vekili ile davalı .. vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, dava dışı 118 ada 29, 30 ve 40 parsel sayılı taşınmazların bitişiğinde bulunan ve ... sulama kanalı projesi kapsamında kalan dava konusu tapulama harici alanda bulunan ağaçların vekil edeni tarafından yetiştirildiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalılar ... vekili ve Hazine vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/12/2019 NUMARASI : 2018/392 ESAS, 2019/370 KARAR DAVA KONUSU : Muhdesat Aidiyetinin Tespiti KARAR : Ünye 3....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/10/2021 NUMARASI : 2021/93 ESAS - 2021/774 KARAR DAVA KONUSU : Muhdesat Aidiyetinin Tespiti KARAR : Osmaniye 1....
Arazi üzerindeki mülkiyet, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını kapsar. Bu mülkiyet kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere kalıcı yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer (TMK 718 m). 22.12.1995 tarih ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da vurgulandığı gibi Eşya Hukukunda, muhdesattan, bir arazi üzerinde kalıcı yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir. Muhdesat, şahsi bir hak olup (TMK 722, 724, 729 m.ler), sahibine arazi mülkiyetinden ayrı bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak bahsetmez. Taşınmaz üzerindeki kalıcı yapı, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Açıklanan bu ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez....
Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır. Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut gelince; davacı vekili, dava konusu 102 ada 16 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan bir kısım muhdesatların müvekkiline ait olduğunu ileri sürerek muhdesat iddiasında bulunmuş; bir kısım davalılar, davacının muhdesat iddiasını kabul etmiş ise de davalı ..., iddianın doğru olmadığını belirterek evin kendisine ait olduğunu savunmuştur. Diğer davalılar ise duruşmaya katılmadıklarından, muhdesat iddiasına karşı beyanları tespit edilememiştir. Mahkemece, davacı tarafa muhdesat iddiası ile ilgili dava açmak üzere süre verilmeksizin ve gerekçeli kararda bu hususta herhangi bir değerlendirme yapılmaksızın ortaklığın giderilmesine karar verilmiş ise de hüküm ve temyiz tarihinden sonra davacı ... tarafından, diğer paydaşlar aleyhine Sinop 1....
Açıklanan bu ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Tespit davası, kendine özgü davalardan olup dava sonucunda istihsal edilecek ilamın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak da bu davaların uygulama alanı sınırlıdır. Bilindiği üzere, tespit davalarının görülebilmesi için güncel hukuki yararın bulunması (6100 s.lı HMK 106/2 m) ve dava sonuçlanıncaya kadar da güncelliğini kaybetmemesi gerekir. Tespit davaları eda davalarının öncüsüdür, bu nedenle eda davası açılmasının mümkün olduğu hallerde, tespit davası açılmasında hukuki yararın bulunmadığı kabul edilmektedir. Hukuki yararının bulunması dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülebileceği gibi, hakim tarafından da re'sen gözetilir. Hukuki yararın bulunmadığının tespiti halinde davanın, dava şartı yokluğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmelidir (HMK 114/1-h, 115 m.)....
Muhdesat, şahsi bir hak olup (Türk Medeni Kanunu'nun 722, 724 ve 729. maddeleri), sahibine arazi mülkiyetinden ayrı bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak bahşetmez. Taşınmaz üzerindeki kalıcı yapı, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Açıklanan bu ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Tespit davası, kendine özgü davalardan olup dava sonucunda verilecek ilamın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak da bu davaların uygulama alanı sınırlıdır. Bilindiği üzere, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 106/2. Maddesi gereğince tespit davalarının görülebilmesi için güncel hukuki yararın bulunması ve dava sonuçlanıncaya kadar da güncelliğini kaybetmemesi gerekir. Tespit davaları eda davalarının öncüsüdür....
Davalı T1 muhdesat iddiası için dava açmak üzere 29/11/2019 tarihli celsede kesin süre verilmiş, bunun üzerine ortaklığın giderilmesi dosyası davalı T1 eldeki muhdesat tespiti davasını açmıştır. Davalı T10 ile davalı T6 vekili, 25/12/2019 tarihli dilekçeleri ile davayı kabul etmişlerdir. Tapu hissedarı Yahyalı Belediye Başkanlığı vekili ise, ortaklığın giderilmesi davasının 31/01/2020 tarihli celsesinde muhdesat davasının sonucunun beklenmesini talep etmiş olup muhdesatın eldeki dosya davacısına ait olduğunu kabul ettiklerine ilişkin bir beyanı bulunmamaktadır. Bu nedenle tapu hissedarı Yahyalı Belediyesi'nin eldeki muhdesatın tespiti dosyasında taraf olarak yer alması gerekmektedir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/04/2021 NUMARASI : 2019/326 ESAS 2021/450 KARAR DAVA KONUSU : Muhdesat Aidiyetinin Tespiti KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı davalı Maliye Hazinesi ve dahili davalı DSİ tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla; dosya incelendi....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki muhdesat aidiyetinin tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun HMK'nın 353/1-b-l inci maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....