Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu nedenle davacının satış suretiyle paylaşma istemesi davalıların aynen paylaşma istemesine engel teşkil etmez.Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır....

Bu nedenle davacının satış suretiyle paylaşma istemesi davalıların aynen paylaşma istemesine engel teşkil etmez.Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır....

DAVA KONUSU : İstihkak (Taşınır Mal Haczinden Kaynaklanan) KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nın 353. maddesi uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; haczedilen malların kendisine ait olduğunu, haczin kendisi adına işletilen işyerinde yapıldığını ileri sürerek, haczin kaldırılmasını talep etmiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; haciz yapılan işyerinin borçluya ait olduğunu, tüm tebligatların bu adrese yapıldığını, haczedilen malların borçluya ait olduğunu sürerek davanın reddini talep etmiştir....

ın dava açabileceği, eski malik olan davacı şirketin malik olmadığı araç ile ilgili mülkiyet hakkından kaynaklanan bir dava açma hakkı bulunmadığı gibi hukuki bir yararın da olmadığı, şeklindeki gerekçe ile davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir. TMK’nun 763. Maddesinde “Taşınır mülkiyetinin nakli için zilyetliğin devri gerekir. Bir taşınırın zilyetliğini iyiniyetle ve malik olmak üzere devralan kimse, devredenin mülkiyeti devir yetkisi olmasa bile, zilyetlik hükümlerine göre kazanmanın korunduğu hâllerde o şeyin maliki olur. 764. maddesinde ise “Başkasına devredilen bir malın mülkiyetinin saklı tutulması kaydı, ancak resmî şekilde yapılacak sözleşmenin devralanın yerleşim yeri noterliğinde özel siciline kaydedilmesiyle geçerli olur. Hayvan satışlarında mülkiyeti saklı tutma sözleşmesi yapılamaz.” düzenlemeleri mevcuttur.” şeklinde düzenlemeler mevcuttur....

    Onun için kanun koyucu ekonomik değeri olan tabi kuvvetler- doğal güçler üzerinde mülkiyet hakkının kurulabileceğini kabul etmekle, hak sahibine ayni haklara benzer bir tasarruf ve koruma imkanı sağlamış olmaktadır. Sonuç olarak Türk Medeni Kanun'u 762. maddesi ile doğal güçler ve doğal güçlerden olduğu doktrinde açıkça kabul edilen elektrik enerjisi taşınır mal niteliğinde olup, bu halde TCK'nın 141/1. ve 142. maddelerde koruma altına alınan taşınır mallara yönelik suçundan konusunu oluşturacağı açıktır....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/03/2019 NUMARASI : 2018/32 ESAS 2019/121 KARAR DAVA KONUSU : Mahkeme Kararının Kaldırılması KARAR : Ceyhan 2.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin (Tüketici Mahkemesi sıfatı ile) 13/03/2019 tarih ve 2018/32 Esas 2019/121 sayılı kararı ile kurulan hüküm nedeniyle davalı vekilinin istinaf başvurusu ile ilgili yapılan esas incelemesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE : Dava konusu Adana ili Ceyhan ilçesi 1435 ada 3 parsel, zemin kat 1 nolu bağımsımsız bölümü davalı şirket sahibinden ev inşaat halinde iken satın aldığını, ancak aldığı günden bu yana evin pencere camlarından yağmur suyu ve soğuk hava girdiğini, kış aylarında evde oturmanın çekilmez hale geldiğini, bu konu ile ilgili davalı şirketle defalarca görüştüğünü, ancak bir sonuç alamadığını, tüm bu nedenlerle davalı müteahhit tarafından ayıplı olarak yapılan evinin tüm pencerelerinin tamamen değiştirilerek ayıplı maldan kaynaklanan zararının ve kendisi tarafından yaptırılan pencerenin...

      önce edinilmiş maldan ödendikleri ve katılma alacağı hesabından düşürülmemesi gerektiği halde, Denizbank'tan çekilen 4541,00 Liranın ayrıca edinilmiş malın borcu olarak davacı aleyhine hüküm doğuracak şekilde edinilmiş malın bedelinden düşürülmesi doğru değil ise de, hükmün davacı tarafından temyiz edilmediği belirlendiğine, temyiz edenin sıfatı ve aleyhe bozma yasağı kuralı, gereğince, bu husus bu nedenle bozma sebebi yapılmadığına, yine davalı vekili tarafından TMK'nun 174. maddesi uyarınca boşanma kararıyla birlikte hüküm altına alınan maddi tazminat isteği bakımından mahsup isteğinde bulunmuş ise de, söz konusu madde gereğince verilen maddi ve manevi tazminatlar boşanmanın fer'i niteliğinde alacak ve borçlar olduğundan mahkemece takasa tabi tutulmamasının doğru olduğuna, edinilmiş mallardan kaynaklanan katılma alacağına TMK'nun 239/son fıkrası uyarınca karar tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren faiz yürütülmüş ise de, davalı...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki ayıplı maldan kaynaklanan davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıdan oturma odası grubu (koltuk takımı) ve yemek odası takımı satın aldığını, her iki ürünün de ayıplı olduğunu ileri sürerek ayıplı malın iadesi ile 4.100,00 TL satış bedelinin, satın alma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....

          Belediyesi Dayanıklı Taşınır listesinde yer alan 12 adet spor aletinin ve 1439 adet taşınır mallar yönünden bir tedbir kararı bulunmadığı görülmüştür. Dosya bilirkişi heyetine tevdii edilmiş olup bilirkişi raporu düzenlenmiştir....

            İnceleme konusu karar, Asliye Hukuk Mahkemesince verilen ve taşınır malların mülkiyet hakkının tesbitine ilişkin olup, belirgin şekilde 14'ncü maddenin kapsamı dışında bulunmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin işbölümü alanı içine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden ötürü dava dosyasının Yargıtay 4.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 22.9.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu