Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesince; elatmanın önlenmesine yönelik kararın onanmasına, ecrimisile yönelik kararın ise emsal kira sözleşmelerinin belirlenmesi ve belirlenen meblağa ÜFE artış oranının uygulanması suretiyle bilirkişi raporu alınması gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verildiği, talep hakkında Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda elatmanın önlenmesine yönelik talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil isteğinin kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişmeli, kat irtifaklı, 129 ada 1 parsel sayılı taşınmazda bulunan dükkan nitelikli 19 numaralı bağımsız bölümün 1/2 paylarla davacı ve davalı adına kayıtlı olduğu sabittir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MADDİ-MANEVİ TAZMİNAT -KARAR- Dava, paydaşlar arası ecrimisil isteğine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulunun 09/02/2018 tarih ve 2018/1 sayılı Kararı ile 21/02//2018 tarih ve 30339 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.03.2018 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtayın Ceza ve Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca Dairemizin bakmakta olduğu taşınmaz mallara ilişkin, tapu kaydına ve mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi, yıkım (kal) istemli davalar ile haksız işgal tazminatı (ecrimisil) istemli davalar sonucu verilen hüküm ve kararların temyiz incelemesi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca,Yargıtay Başkanlar Kurulunun 09/02/2018 tarih ve 2018/1 sayılı Kararı ile 21/02//2018 tarih ve 30339 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.03.2018 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtayın Ceza ve Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca dosyanın Yargıtay 8....

      İleri Sürülen İstinaf Sebepleri: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki hususları tekrar ederek her dairenin kirasının eşit olmadığını, mahkemenin hatalı değerlendirdiğini, davacının kullanıma muvafakatı olmadığını, davacının 5 yıllık ecrimisil isteme hakkı olduğunu, taraflar arasında paylaşım ve kullanım anlaşması olan durumda intifadan men şartı aranmayacağını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir. Gerekçe ve Sonuç: HMK'nın 355. maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede; Dava, paylı mülkiyette haksız kullanım nedeniyle elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talebine ilişkindir. TMK'nın 683/1. maddesinde, mülkiyet hakkı sahibinin hak ve yetkileri düzenlenmiş olup, "Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir."...

      İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Ancak, bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış bir takım istisnaları vardır. Bunlar; davaya konu taşınmazın kamu malı olması, ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren yada (işyeri, konut gibi) kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması veya icra takibi yapılmış olması halleridir....

        O halde, paydaşlar arasındaki elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davalarında öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planının olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde özenle durulmalı, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiği saptanmalı, harici veya fiili taksim yoksa uyuşmazlık yukarıda değinildiği gibi, TMK'nin müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmelidir. Mahkemece yapılan soruşturma ve toplanan delillerden; taşınmazın tüm paydaşları arasında kullanıma ilişkin harici bir kullanım tarzı veya fiili bir kullanma biçiminin bulunmadığı, bu hususta davalının davacı ile görüştüğü ancak sonuç alınamadan davalının kendi iradesi ile fen bilirkişisi raporunda belirtilen "A" harfi ile gösterilen yeri kendine özgülenmiş gibi tel çit ve beton direk ile çevirdiği bundan dolayı davacı tarafından eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ-YIKIM Taraflar arasında görülen el atmanın önlenmesi ve yıkım davası sonunda yerel mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hâkimi ...’ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, paydaşlar arasında el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir....

          O halde, paydaşlar arasındaki elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davalarında öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planın olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde özenle durulmalı, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiği saptanmalı, harici veya fiili taksim yoksa, fiili kullanma biçimi oluşmamış ise başka deyişle davacının payına karşılık kullandığı ve kullanabileceği bağımsız bölüm yok ise uyuşmazlık yukarıda değinildiği gibi, TMK'nin müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmelidir. Ayrıca belirtilmelidir ki, paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenmesini ve/veya ecrimisil isteyebilir....

            Bunlar; davaya konu taşınmazın kamu malı olması, ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren yada (işyeri, konut gibi) kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması veya icra takibi yapılmış olması halleridir. Bundan ayrı, taşınmazın getirdiği ürün itibariyle de, kendiliğinden oluşan ürünler; biçilen ot, toplanan fındık, çay yahut muris tarafından kurulan işletmenin yahut, başlı başına gelir getiren işletmelerin işgali halinde intifadan men koşulunun oluşmasına gerek bulunmamaktadır....

              Somut olaya gelindiğinde; dava paydaşlar arası elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkin olup, dava dışı (paydaşlar) ... ve arkadaşları tarafından dosyamız tarafları ve diğer paydaşlar aleyhine, “...taraflar arasında düzenlenen fiili istifade ve şüyun idamesi anlaşmasına göre taşınmazın ifrazı ve aynen taksimi istemine..” ilişkin dava açıldığı, İstanbul Anadolu 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 08.09.2011 tarih ve 2008/102 Esas, 2011/396 sayılı Kararı ile davanın reddine karar verildiği, temyiz talebi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesinin 08.01.2019 tarih ve 2017/6177 Esas, 2019/123 Karar sayılı ilamı ile hükmün bozulduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca ilgili bozma ilamında dava konusu 249 parsel hakkında Orman Genel Müdürlüğü tarafından orman olduğu iddiası ile İstanbul Anadolu 2....

                O halde, paydaşlar arasındaki elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davalarında öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planın olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde özenle durulmalı, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiği saptanmalı, harici veya fiili taksim yoksa , fiili kullanma biçimi oluşmamış ise başka deyişle davacının payına karşılık kullandığı ve kullanabileceği bağımsız bölüm yok ise uyuşmazlık yukarıda değinildiği gibi, TMK'nin müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmelidir. Ayrıca belirtilmelidir ki, paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenmesini ve/veya ecrimisil isteyebilir....

                  UYAP Entegrasyonu