Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu tür bir davada, HUMK'nun 413 ve 492 Sayılı Harçlar Kanunu'nun 16.maddesi uyarınca dava değerinin elatılan yerin değeri ile talep edilen ecrimisil veya tazminatın toplamından, elatmanın önlenmesi isteğinin yanında yıkım isteği de varsa dava değeri elatılan yerin değeri ile yıkımı istenilen yapı değerinin toplamından (04.03.1953 tarih 10/2 Sayılı İ.B.K.) ibaret olacağı ve belirlenen bu değer üzerinden Harçlar Kanunu'nun 26, 27, 28, 30 ve 32 maddelerinin öngördüğü şekilde işlemlerin yerine getirileceği ve gerekli olan harcın alınacağı tartışmasızdır. Somut olayda; elatmanın önlenmesi, yıkım ve 10.000,00 TL ecrimisil istenilmiş, taleple bağlı kalınarak bu bedele hükmedilmiştir.O halde elatmanın önlenmesi ve yıkım yönünden yukarıda değinilen ilke ve yasal düzenlemeler gözardı edilerek taşınmazın tamamı esas alınmak suretiyle ve istekle bağlı kalındığı bildirilen ecrimisil üzerinden harç alınarak hüküm kurulmuş olması doğru değildir....

Yine paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belli bulunması durumunda, davacı paydaş tarafından davalı paydaş aleyhine bu taşınmaza ilişkin elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri dava açılması hallerinde yine intifadan men koşulu aranmaz. Bu nedenle, davaya konu taşınmazlar yönünden sayılan istisnalar dışında intifadan men koşulunun gerçekleşmesi aranacak ve intifadan men koşulunun gerçekleştiği iddiası, her türlü delille kanıtlanabilecektir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.02.2002 gün ve 2002/3-131 E, 2002/114 K sayılı ilamı). 25.05.1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay'ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar....

    Somut olayda, davacı vekili, davalı (Müteveffa) ...’na karşı olan taleplerini hem taşınmaz (769, 804 ve 766 nolu parseller) hemde ecrimisil bedeli ( 14.000 TL) bazında sınırlamış olmasına rağmen hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu husus nazara alınmadığı gibi mahkemece de dava dilekçesinin bu yönleri dikkate alınmadan hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. Dosya içeriği ve toplanan delillerden, dava konusu taşınmazların davacı, davalılar ve dava dışı 3.kişiler adına paylı mülkiyet üzere kayıtlı olduğu sabittir. Hemen belirtilmelidir ki, davaya konu taşınmazda taraflar paydaştırlar. Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenmesini ve/veya ecrimisil isteyebilir....

      Dava, çaplı taşınmazlarda paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi ve ecrimisil taleplerine ilişkindir. 1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2. Davacılar vekilinin, 1974 sayılı parsel yönünden temyiz itirazlarına gelince, Kural olarak, intifadan men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan yararlanmak isteğini davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Ancak, bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış bir takım istisnaları vardır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ecrimisil-Elatmanın Önlenmesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, elatmanın önlenmesi isteği yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil isteğinin kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün asıl ve birleşen dosya davalıları tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine, duruşma istemi gider olmadığından reddedilmiş olmakla, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Asıl davada davacılar vekili, mirasbırakanlarından intikal ederek paydaşı oldukları 3445 parsel sayılı taşınmazı davalı ...'in ekip biçmek suretiyle kullandığını ileri sürerek elatmasının önlenmesine ve ecrimisile karar verilmesini istemiş, birleştirilen 2006/526E sayılı davada davacı ... aynı talebi yinelemiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı taraf, davaya konu edilen, 78, 86, 277, 327, 432, 487 ve 517 parsel sayılı taşınmazlarda davalılar ile birlikte mirasçı olarak hak sahibi olduğunu, ancak davalıların taşınmazları zorla kullandığını açıklayarak, davalıların, söz konusu taşınmazlara müdahalesinin önlenmesi ile son beş yıla ait ecrimisil alacağına hükmedilmesini istemiştir. Davalılar davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, “Davanın reddine” karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava, paydaşlar arasında el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir....

            ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/02/2022 NUMARASI : 2020/61 ESAS, 2022/74 KARAR DAVA KONUSU : Elatmanın Önlenmesi (Elatmanın Önlenmesi Ve Tazminat Ve Ecrimisil) KARAR : Davalı vekilinin istinaf başvurusu üzerine Düzce 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2020/61 Esas sayılı dosyası ve dava dosyasında verilen 2022/74 Karar sayılı gerekçeli kararı incelendi....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki asıl dava el atmanın önlenmesi, birleşen dava ecrimisil tazminatı istemine ilişkindir....

            'ın 24/1100, davalının da 24/1100 oranında paydaş oldukları, taraflar arasındaki çekişmenin binadaki 8 numaralı daireye ilişkin olduğu, daha önce 8 numaralı daire bakımından davacılar mirasbırakanının davalı aleyhine elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğiyle açılan davada ecrimisil isteğinin reddine,davacının payı oranında 8 no'lu daireye elatmanın önlenmesine dair verilen kararın Dairece ; ''... kat irtifakı veya kat mülkiyeti kurulmamış taşınmazda fiili kullanma biçiminin oluştuğu, 8 nolu dairenin davacı ve davalının kullanımına bırakıldığı, ancak tümünün davalı tarafından uzun süreden beri kullanılmasına davacının muvafakat ettiği, dava açılmakla muvafakatin geri alındığı saptanmak suretiyle yazılı olduğu üzere karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.'' gerekçesiyle onandığı ve kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 10.11.200 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi kal ve tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; elatmanın önlenmesi ve kal isteğinin reddine, tazminat isteğinin kısmen kabulüne dair verilen 21.4.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi kal ve ecrimisil istemine ilişkindir. Davacı, 22 parsel sayılı taşınmaza gecekondu yaparak müdahalede bulunan davalının elatmasının önlenmesini, tecavüzlü binanın kal’ini ve haksız işgal edilen 1.1.2003-31.6.2004 tarihleri arasındaki dönem içinde 1.320.000.000.TL ecrimisil isteğinde bulunmuştur. Davalı; davanın reddini savunmuştur....

                UYAP Entegrasyonu