Köyü Tüzelkişiliğine ait meraların bir kısmının hatalı aplikasyon ile orman içerisine aldığını ileri sürerek 24.01.2008 tarihinde ilan edilen tüm çalışmaların yok hükmünde olduğuna karar verilmesini istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın REDDİNE karar verilmiş, hüküm davacı ... KÖYÜ TÜZEL KİŞİLİĞİ tarafından temyiz edilmiştir. Dava orman kadastrosunun yok hükmünde sayılması istemiyle açılmıştır. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1944 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ile 45 numaralı orman kadastro komisyonu yapılarak 24.01.2008 ilan edilen ilk orman kadastrosunun aplikasyonu ile 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması bulunmaktadır....
Davacı, 12.07.2004 havale tarihli dava dilekçesi ile çekişmeli taşınmazın 1951 yılında yapılan orman tahdidinin dışında olduğunu, bu iddia ile açılan davalarda orman dışında olan taşınmazlara ilişkin verilen hükmün ilgili Yargıtay Daireleri tarafından onandığı iddiasıyla tapu kaydının iptali ile adına tapuya tescilini istemiştir. Mahkemece, zilyetlik şartlarının davacı yararına oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu kaydının iptali ve tescili istemine ilişkindir. Akçatekir Beldesinde 1951 yılında yapılarak kesinleşen orman kadastrosunun bulunduğu, 1990 yılında 80 nolu Orman Kadastro Komisyonunun 3402 sayılı Kanun gereğince yapılacak çalışmalara esas olmak üzere aplikasyon ve 2/B madde uygulamalarına başladığı ve 09.06.1994 – 08.07.1994 tarihleri arasında ilân edildiği ve genel arazi kadastrosunun açılan dava nedeniyle 06.03.2000 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır....
Köyü 170 ada 17 parsel sayılı taşınmaz orman niteliği ile ... adına tespiti yapılarak 1999 yılında tapuya tescil edilmiştir. Davacı ..., taşınmazın 60 dönümlük bölümünün zilyetliğinde olup, fıstıklık ve bağ olarak ekilip biçildiğini, bu nedenle, bu bölümün taşınmaz tapusunun iptali ile adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece; davanın, hak düşürücü sürenin geçirilmesinden sonra açılması nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptali ve tescil niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1999 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır....
Ancak, uzman bilirkişiler bu bölümlerin tahdit içerisinde kalmakla birlikte çalışma tutanaklarına göre tahdit dışında olduğunu bildirmişlerse de, 1967 tarihli kesinleşmiş orman kadastrosu 6831 Sayılı Yasanın 11/1. maddesi gereğince kadastro haritasına göre tescil edilmesi gerekir. Kesinleşen orman kadastrosunun iptali 26.05.1986 gün ve 3373 Sayılı Yasayla değişik 6831 Sayılı Yasanın 11/1. maddesi gereğince; ancak, tapulu taşınmazlar yönünden 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde dava açma ... 3373 Sayılı Yasanın yürürlüğü döneminde yapılan orman kadastrosunda uygulanabilir. Çünkü, yasada daha önceki yasaların yürürlüğü sırasında yapılan orman kadastrosunun tapuya dayalı olarak iptali konusunda bir hüküm bulunmadığı bir yana, 10 yıllık hak düşürücü süre dahi çoktan geçmiştir. Kaldı ki; bilirkişiler taşınmazın memleket haritasındaki görünümü ile, tahdit haritasındaki görünümünün aynı olduğunu, ancak tahdit tutanaklarındaki anlatımın farklı olduğunu bildirmişlerdir....
ORMAN KANUNU [ Madde 7 ] 6831 S. ORMAN KANUNU [ Madde 8 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: Davacı Orman Yönetimi, Ç.......... Köyü 615 sayılı parselin kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığını, davalı adına olan tapu kaydının iptali ve orman niteliği ile Hazine adına tescilini istemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan tapu kaydının iptal ve tesciline ilişkindir....
Mahkemece, orman kadastrosunun kesinleşmesinden sonra 6831 Sayılı Yasanın 11/1.maddesinde öngörülen l0 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğinden söz edilerek gerçek kişinin davası reddedilmiştir. Gerçekten Hukuk Genel Kurulunun 20.03.1996 gün ve 1995/20-1086 E. 1996/174 K. sayılı ilamında; kabul edilen ilkeye göre; bir davada hak düşürücü süre söz konusu ise; dava dinlenemeyeceği ve işin esası incelenemeyeceği gibi, kesin hükmün varlığı, orman kadastrosunun kendiliğinden geçersiz olması sonucunu doğurmayacağından orman kadastrosunun kesinleşmesinden önce var olan bir kesin hüküm yararına olan taraf yönünden, kesinleşen orman kadastrosu nedeniyle bir sonuç doğurmaz. Orman kadastrosu veya orman kadastrosu ile yapılan 2/B madde uygulaması ya da daha önce yapılan orman kadastrosunun aplikasyonu ve 2/B madde uygulamalarına karşı, bu işlemlerin yapıldığı dönemlerde yürürlükte bulunan yasa hükümlerine göre, askı ilan süresinde itiraz edilip dava açılmazsa bu işlemler kesinleşir....
Eldeki dava, dava dilekçesindeki açıklamaya göre, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan tapu kaydının iptal ve tesciline ilişkin olup, davalı gerçek kişinin orman kadastrosunun iptali istemiyle açtığı dava sonucunda, orman kadastro sınırının değiştirilme olasılığı bulunmaktadır. O halde,mahkemece her iki dava arasındaki bağlantı bulunduğu gözetilerek H.Y.U.Y.’nın 45. maddesi uyarınca, davaların birleştirilmesi suretiyle, tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi ve ulaşılacak sonuç çerçevesinde karar verilmesi gerekirken, anılan yön gözetilmeksizin yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı, dairece hükmün onanması yanılgıya dayalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı ... vekili ile dahili davalı ......
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve 6831 Sayılı Orman Yasasının 7. maddesi "Devlet ormanları ile evvelce sınırlandırılması yapılmış olup da herhangi bir nedenle orman sınırları dışında kalmış ormanların, orman kadastrosu ve bu ormanların içinde ve bitişiğinde bulunan her çeşit taşınmaz malların ormanla müşterek sınırının tayin ve tespiti orman kadastro komisyonları tarafından yapılır" hükmü gereğince yapılıp kesinleşen orman kadastrosuna ait harita ve tutanaklar ile arazi kadastro paftasının uzman orman ve ... bilirkişi tarafından uygulanması sonucu çekişmeli taşınmazın kısmen kesinleşen orman tahdidi içinde kalan yerlerden olduğu, 6831 Sayılı Yasanın 11/1. maddesinde öngörülen orman kadastrosunun iptali için öngörülen hakdüşürücü sürelerin geçtiği, davacı genel arazi kadastrosundan önceki hukuki sebebe değil, kadastrodan sonraki sebebe dayanarak iptal ve tescil istediğinden somut olayda 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesi hükümlerinin uygulanma olanağının bulunmadığı...
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman savına dayalı tapu iptali ve tescil davasıdır. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde seri bazda yapılan ve 1973 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Genel arazi kadastrosu işlemi 30.11.2003 tarihinde kesinleşmiştir. Mahkemece çekişmeli 278 ada 7 ve 9 parsel numaralı taşınmazların kabul nedeniyle orman niteliğiyle Hzine adına 8, 10, 11, 12 ve 13 parsellerin ise 57 numaralı iç parsel olarak kesinleşen orman kadastro sınırı dışında kaldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de yörede orman kadastrosunun 1971 yılında herhangi bir köy ya da belde sınırı esas alınmadan seri bazında yapıldığı ve köyün tamamını kapsamadığı anlaşılmaktadır....
Dava, tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 10.08.2006 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır....