Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğünün 2020/911 esas sayılı dosyasıyla rehin alacağından dolayı takip başlatıldığını, yapılan ikinci takibin aynı ilişkiden kaynaklanan borç olduğundan dolayı mükerrer olduğunu, takibe dayanak bonoda ciro silsilesinin bozuk olduğunu, bu nedenle bono vasfına haiz olmadığını, ayrıca davaya dayanak bononun teminat senedi olarak verildiğini, bononun anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğu belirtmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca, Uyuşmazlık, bonoya dayalı kambiyo takibinde, mükerrerlik nedeniyle takibin iptali istemine, senedin kambiyo vasfına yönelik şikayete ve borca itiraza ilişkindir....

Dairesi'nin 2019/4166 E sayılı dosyasından genel haciz yolu ile ilamsız takip başlatıldığını, davacının şikayeti üzerine anılan takibin davacı kefil yönünden iptaline karar verildiğini, bunun üzerine şikayete konu Ceyhan İcra Dairesi'nin 2020/1155 E sayılı dosyasındaki takibin başlatıldığını, bu takibin tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla başlatılması gerektiğini zira, mükerrer ödemeye sebebiyet verilebileceğini ancak, tahsilde tekerrür olmamak kaydının bulunmadığını, takibin bu nedenle usulsüz olduğunu, bunun yanında takipte istenilen faize de itiraz ettiklerini beyan etmiş, takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

icra müdürlüğünün 2019/15283 esasında kayıtlı mükerrer yapılan takibin hukuka uygun olmadığını, müvekkilinin bu kadar borcu olmadığını beyan ederek, yanlış açılan takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu icra mahkemesine başvurusunda, takibin mükerrer olduğu şikayetinin yanında, takip dayanağı ilamın eda hükmü içermediğinden ilamlı takip konusu yapılamayacağı ve takip konusu alacak hakkında takip alacaklısı lehine verilmiş bir hüküm bulunmadığından alacaklı sıfatı olmadığı gerekçeleriyle icra emrinin iptalini talep etmiş, mahkemece sadece mükerrer takip şikayeti yönünden inceleme yapılarak istemin reddine karar verilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297/2. maddesi uyarınca hakim taleplerin her biri hakkında olumlu-olumsuz bir karar vermek zorundadır....

    HMK’daki değişiklikte değerlendirilerek, Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 20.01.2023 tarih ve 2021/2 E. - 2023/1 K. sayılı kararı ile; alacaklının tercih hakkını ilk başlatılan takip türünden yana kullanmış olduğu durumda, aynı borca ilişkin olarak yeni başlatılan takibin mükerrer olacağından bahisle ikinci takibin iptali gerektiğine ve bu hususun süresiz şikayete tabi olduğuna karar verilmiştir. Bunun üzerine Dairemizce ilamsız icra takiplerinde, mükerrerlik iddiasının borca itiraz olduğu yönündeki kabulde değişikliğe gidilerek, aynı alacağa dayalı olarak mevcut bir takip varken yeni bir takip başlatıldığına dair iddianın, takip şartı olarak değerlendirilmesi ve buna bağlı olarak mükerrer takibin iptali talebinin icra mahkemesine şikayet yolu ile getirileceği, söz konusu şikayetin ise süresiz olarak incelenebileceği sonucuna varılmıştır....

      mükerrer olduğunu öne sürerek mükerrer takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

      Davacı son takibin kesinleşmeden sonraki işlemiş ve işleyecek Anayasal faize ilişkin olduğunu tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takip başlatıldığını belirterek davanın reddini savunmuş, mahkeme şikayeti esastan incelemeden süresinde yapılmadığından bahisle ret etmiştir. Ancak yerleşik yargıtay deneyimleriyle de sabit olduğu üzere bu talep bir ilama aykırılık şikayeti olup İİK 16/2.maddeye göre süresiz olmakla mahkemenin bu yöndeki gerekçesi yanlıştır. Tüm bu nedenlerle, davacının şikayetin süreye tabi olmadığı yönündeki hükme yönelik istinafı kabul edilmiş, karar ortadan kaldırılmış, davacının takibin mükerrer olduğu yönündeki şikayeti hakkında esastan inceleme yapılarak karar verilmesi için dosyanın mahalline iadesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, 1- Davacının istinaf talebinin HMK' nun 353 (1)-a/6 maddesi gereğince kabulü ile İstanbul Anadolu 3....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile ... icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine başvurarak ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayeti ile beraber mükerrer takip yapıldığını ve sair itirazlarını ileri sürdüğü, mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin kabulünün yanısıra takibin mükerrerlik nedeniyle iptaline karar verildiği görülmektedir. Borçlunun mükerrerlik iddiası borca itiraz niteliğinde olup, takibin şekline göre bu itirazın İİK'nun 62. maddesi uyarınca icra dairesine yapılması gerekir....

        Mahkemece, ilk takipten geçerli bir feragat bulunmadığından ikinci takibin mükerrer olduğu belirlenerek taleple bağlı kalınarak şikayet kabul edilip her iki icra dosyasındaki haciz işlemlerinin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır. 20.01.2015 şikayet tarihi itibarı ile ... İcra Müdürlüğü'nün 2014/20192 Esas No'lu dosyası ile ... İcra Müdürlüğü'nün 2015/1091 Esas No'lu dosyadalarındaki takiplerin kesinleşmediği ve ihtiyati haciz aşamasında oldukları, her iki takibin genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi olduğu görülmektedir. Bu durumda, yukarıda özetlenen nitelikteki borçlu vekilinin şikayeti, ihtiyati haciz kararının mükerrer infaz edilerek hacizler konduğuna yönelik olup, takibin mükerrerliğine dair açıkça bir iddiası da yoktur....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; ''Dava niteliği itibariyle aynı kira dönemi alacağına istinaden alacaklının takip sonrasında tahliye talepli icra takibi başlattığından bahisle öncesinde açılmış olan takibin iptali istemli şikayet davasıdır. Somut olayımızda davacı davalı alacaklının aynı kira dönemi alacakları için iki farklı takip başlatıldığını alacaklının İİK 147 hakkını kullanması gerektiğini iddia ederek takibin iptalini istemişse de ileri sürülen iddianın mükerrer takip şikayetine konu edilebileceği, bu şikayetinde yalnızca ikinci olarak başlatılan takibin iptalini gerektireceği tek başına alacaklının İİK 147/2 maddesinde belirtilen hakkını kullanmamasının takibin iptali için yeterli olmadığı sabit olduğundan ve alacaklının netice-i talep kısmında ikinci başlatılan takibin iptalini istemediği görüldüğünden taleple bağlılık ilkesi uyarınca davanın reddine'' karar verildiği görülmüştür....

          UYAP Entegrasyonu