Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, mükerrer olması nedeniyle nüfus kaydının iptali ve tespit talebine ilişkindir. Her ne kadar ilk derece mahkemesince, davacının hukuki yararı bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de; yapılan inceleme ve araştırma hüküm vermeye elverişli ve yeterli değildir. Şöyle ki; 1- Davacı tarafça mükerrer kayıt iddiası ile TC Kimlik numaralı Dilara Evcil'e ait nüfus kaydının iptali talep edilmesine rağmen dava dilekçesinde sadece nüfus müdürlüğü davalı olarak gösterilmiştir. Oysa ki talep bakımından; TC Kimlik numaralı Dilara Evcil'in kaydının iptali halinde hukukları etkilenecek olan anne ve babasının davada yer alması gerekirken davaya katılımları sağlanmadan eksik taraf teşkili ile yargılamaya devam olunması, 2- Nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istemi şahsa sıkı sıkıya bağlı bir hakkın kullanımı niteliğindedir. Davanın vekil eliyle açıldığı hallerde vekile bu konuda özel yetki verilmiş olması şarttır (HMK mad. 74). Davacı adına eldeki davayı açan Av....

Dava, mükerrer nüfus kaydının iptali ve nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. 1-Kayıtlarının mükerrer olduğu iddia edilen kişilerin hukuklarının etkilenecek olması nedeni ile sağ olan anne ve babalarının davaya taraf olarak daihili gerekirken bu kişilerin tanık olarak alınan beyanları ile yetinilmesi, 2-Her iki ...'in doğum tutanakları ile ölüm tutanağını düzenleyen muhtarlar ile tutanakta adıgeçen tanıkların sağ olup olmadıkları tespit edilerek sağ oldukları takdirde tanık olarak dinlenmeleri gerektiği dikkate alınmayarak sadece ölüm tutanağı tanıklarından birisinin dinlenilmesi, 3-Toplanmış ve toplanacak kanıtlara göre her iki ...'ın aynı kişi olduğunun tespiti durumunda 1969 yılında yapılın ikinci kaydın mükerrer olması nedeni ile iptali gerekirse de kişinin bu kayıt ile evlendiği, evliliğinin halen devam ettiği ve iki çocuğunun olduğu tüm işlemlerinin bu ikinci kayda göre yapılmış olması nedeniyle ......

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı, dava dilekçesinde, nüfus kaydına mükerrer olarak yazılan kardeşi ...'nin ikinci kaydının iptalini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava, nüfus kütüğündeki mükerrer kaydın iptali istemine ilişkindir. Davacı dava dilekçesinde, sadece bir tane ... adlı kardeşi olduğu halde, nüfusa iki kez yazıldığını bildirerek 19.03.1954 doğumlu olarak mükerrer yazılan ...’in bu kaydının iptalini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava, 1953 doğumlu kardeşinin nüfusa ayrıca 1954 doğumlu olarak mükerrer kaydedildiği savıyla kardeş ... tarafından açılmıştır. Mükerrer kaydının iptali istenilen, -dava tarihi itibariyle- sağ ve ergin (reşit) bir kişidir....

      Taraflar arasındaki nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davada Çine Asliye Hukuk ve Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, nüfusta mükerrer kaydın iptali ile nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Cumhuriyet Başsavcılığınca, davalının aynı hanede aynı T.C. kimlik numarası ile iki defa kayıt edildiği gerekçesiyle mükerrer kaydın iptali ile nüfus kaydının düzeltilmesine karar verilmesi talep edilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesince; talebin çekişmesiz yargı işlerinden sayıldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....

        Somut olayda, davalının aynı hanede kayıt edildiği, oysa gerçekte böyle bir kişinin olmadığı, ... isminde kızkardeşinin olduğu ancak ... isminde kardeşinin olmadığı gerekçesiyle mükerrer kaydın iptali ile nüfus kaydının düzeltilmesine karar verilmesi talep edilmiştir. Dava bu niteliğiyle hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesine, mükerrer kaydın iptaline ilişkindir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;HMK.’nun 21., 22. ve 23. maddeleri gereğince Tufanbeyli Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE ,07.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVALILAR : 1-Nüfus Müdürlüğü 2-... vd. Dava dilekçesinde, ...'ın anne ve baba yönünden nüfus kaydının düzeltilmesi ve Yeliz adı ile yapılan mükerrer kaydının iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili, dava dilekçesinde, ... ile beraberliğinden doğan kızı ....-... kızı olarak, ayrıca ....'in babası ... olarak nüfusa tescil edildiğini bildirerek,.... adı ile olan mükerrer kaydının iptalini ve....un mevcut hanesindeki kaydının iptali ile .... ve ... kızı olarak tescilini istemiştir. Mahkemece, aile mahkemesi sıfatı ile davaya bakılarak, .... ve ... kızı olduğunun tespitine, nüfus kaydının bu şekilde düzeltilmesine, ... kaydının iptaline karar verilmiştir....

            TC kimlik numaralı ..., 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun 25. maddesinin ç bendi uyarınca, Bakanlar Kurulu'nun 21.07.2003 tarihli ve 2003/5958 sayılı kararı ile vatandaşlıktan çıkarılmış, bu sebeple adı geçene ait nüfus kaydı kapatılmış ve Mahkemece iptali istenen nüfus kaydının kapalı olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de, yeni bir sebebin ortaya çıkması halinde kapalı nüfus kayıtlarının açılabileceği ve iptali istenen nüfus kaydının kapalı olmasının Mahkemenin tespit kararı vermesine engel olmadığının düşünülmemesi, 2-Dava sonucu itibariyle miras hukukunu yakından ilgilendirdiğinden; nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istenen ..., ... TC kimlik numaralı İbrahim ..., ... TC kimlik numaralı İbrahim ..., anne olmadığı iddia edilen ... ve anne olduğu iddia edilen ... ...'...

              Somut olayda davacı dava dilekçesi ile nüfus kayıtlarına yanlışlıkla 1962 doğumlu olarak yapılan mükerrer kaydının iptali ile bu kayıttaki evlilik kaydının doğumevi tutanaklarına göre de doğrulanan gerçek nüfus kaydı olan 1964 doğumlu olduğu nüfus kaydına taşınmasını istemiştir. Dava bu niteliğiyle hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince ... 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 22.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Somut olayda davacı dava dilekçesi ile nüfus kayıtlarına yanlışlıkla 1962 doğumlu olarak yapılan mükerrer kaydının iptali ile bu kayıttaki evlilik kaydının doğumevi tutanaklarına göre de doğrulanan gerçek nüfus kaydı olan 1964 doğumlu olduğu nüfus kaydına taşınmasını istemiştir. Dava bu niteliğiyle hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince ... 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 22.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Mükerrer kaydının iptali istenilen, -dava tarihi itibariyle- sağ ve ergin(reşit) bir kişidir. Nüfus kütüğüne oğlunun iki kez kaydedilmiş olması davacı babanın haklarını –dolaylı da olsa- etkileyeceğinden mükerrer kaydın iptalini istemekte hukuki yararı bulunmakla birlikte; kamu düzenini de ilgilendiren böyle bir davayı, kaydının iptali istenen kişinin açması gerekir. Saptanan bu durum karşısında –dava ekonomisi de gözönünde tutularak- mükerrer kaydının iptali istenilen kişinin,-davacının yanında- yöntemince davaya dahil edilip taraf teşkili sağlanmadan, uyuşmazlığa bakılıp hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. 2-Esasla ilgili olarak kabule göre de; Dosyada toplanan belge ve bilgilerden, davacı ... 'ın ....'ın bildirimi üzerine düzenlenen doğum tutanağı ile 1.6.1987 doğumlu olarak 10.2.1988 tarihinde kaydedildiği ve 16.1.1989 doğumlu olarak da 14.2.1989 tarihinde bir kez daha kaydedildiği, böylece aynı kişinin nüfus kütüğüne mükerrer olarak tescil edildiği anlaşılmaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu