zararın haksız işgal nedeniyle tazminat şeklinde davalıdan alınarak müvekkil kuruma ödenmesini talep ettiklerini, bu nedenlerle söz konusu meskende haksız yere fiilen oturmak suretiyle haksız işgalci konumundaki davalının haksız elatmasının önlenmesine ve tahliyesine, haksız işgal nedeniyle ileride yasa gereği ıslaha gerek olmaksızın artırma haklarının kalmak kaydıyla şimdilik 5000 TL haksız işgal nedeniyle tazminatın davalıdan alınarak müvekkil kuruma verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2020/397 Esas - 2022- 148 Karar sayılı 09/03/2022 günlü kararın ecrimisil talebinin reddi yönünden davacı vekili istinaf etmiş olup istinaf dilekçesi tarafıma gönderilmiştir ve yasal süresi içinde istinaf talebine karşı savunma ve itirazlarımı sunuyorum. Yerel mahkemesinin "davacının ecrimisil talebinin reddine" dair verdiği karar usul ve yasaya ve dosya kapsamına uygundur." şeklindeki cevaplarla ecrimisil talebinin lehine onanmasına, davacı vekilinin ecrimisil yönünden istinaf talebinin reddine karar verilmesini beyan etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ GEREKÇE (TARAFLAR ARASINDA UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN VEYA OLMAYAN HUSUSLARLA BUNLARA İLİŞKİN DELİLLERİN TARTIŞMASI, RET VE ÜSTÜN TUTMA SEBEPLERİ, SABİT GÖRÜLEN VAKIALARLA BUNLARDAN ÇIKARILAN SONUÇ VE HUKUKİ SEBEP) : Dava; çaplı taşınmaza (mülkiyet hakkına dayalı) "el atmanın önlenmesi" ve "ecrimisil (haksız işgal tazminatı)" istemlerine ilişkindir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ecrimisil istemine ilişkin davada ....Asliye Hukuk ve....Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, ortak yere yapılan haksız işgal nedeniyle ecrimisil (Haksız işgal tazminatı) istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince; taraflar arasındaki ihtilafın Kat Mülkiyeti Kanunundan kaynaklanması nedeniyle Sulh Hukuk Mahkemesinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise; meni müdahale davası ile eski hale getirme davasının bu davadan tefrik ederek, ecrimisil davasının Kat Mülkiyeti Kanunu’nda düzenlenen bir dava olmaması ve dava tarihi itibariyle dava değerinin sulh hukuk mahkemesinin görevini aşması gerekçesiyle, görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....
Bilindiği, gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli 22/4 sayılı İnançları Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan olumlu zarar ile kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir....
Davaların isimleri farklı olsa da hepsinin açılmasının ortak nedeni haksız el atmanın ve tecavüzün ortadan kaldırılmasıdır ve böylece malikin mülkiyet hakkının muhafaza edilmesidir. Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08/03/1950 tarih 22/4 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı daha önce 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/765 esas sayılı dosyasında müdahalenin meni davası ve eski haline iadesi olmadığı takdirde el konulan kısmın kamulaştırma bedelinin ve ecrimisilin tespiti ile tahsili talep edilmiştir. Mahkemece 57,54 m2 lik kısım için müdahalenin meni ile eski hale iadesine, 2,62 m2 lik kısım için kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat ve ecrimisil alacağına karar verilmiştir. Davacı ilk davasında kamulaştırma bedeli de talep etmiştir. Yargıtay 1....
Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir....
Bu durumda, uyuşmazlığın da, el atmanın önlenmesi ve haksız işgal tazminatı kurallarına göre değil, kira sözleşmesine göre çözümlenmesi gerekmektedir. Kural olarak, davalı kiracı, davacıların talep ettiği kira miktarına karşı çıktığına göre taşınmazı iktisap eden davacılar, kiralayan sıfatı ile talep ettikleri aylık kira miktarını kanıtlamak zorundadırlar. Mahkemece, ilk bozmadan sonra vergi dairelerinden getirtilen muhtasar beyannameler ile kira miktarının kanıtlanması doğru olmadığı gibi, davalının fuzuli şagil kabul edilerek, haksız işgal tazminatı belirlenmesi de doğru olmamıştır..."...
Noterliği'nin 07/11/2017 tarih ve 16472 yevmiye sayılı ihtarname ile yaptıkları resmi uyarı ve talep neticesinde 24/11/2017 tarih ve 76667 sayılı yanıt ile ENH 2047 yatırım yılında deplase edileceğini yazılı olarak tebliğinin geldiğini, davalı şirketin kabul beyanına rağmen sözlerini yerine getirmediklerini, müvekkilinin taşınmazı mevcut bulunduğu yerdeki işlerini taşıyarak maliyetini düşürmek amacıyla satın aldığını, ancak davalı şirketin oyalamaları ile taşınmanın gerçekleşemediğini, zararın boyutunun ticari defter ve kayıtlar ile kullanılan banka kredileri üzerinde yapılacak incelemeler neticesinde belirlenebileceğini beyanla, 24/11/2015 tarihinden itibaren haksız işgal tazminatı olarak fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak kaydıyla 15.000,00 TL haksız işgal tazminatının dönemsel faiziyle birlikte davalıdan tahsiline ve davalı şirkete ait yüksek gerilim hakkının sökülerek müdahalenin men ine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Somut olayda davacı dava dilekçesi ile davalılar tarafından, müvekkiline ait ... parselde kain taşınmazın bir bölümünü herhangi bir bedel ödemeden 32 nolu komşu parsel maliki tarafından diğer davalıya kiralanmak suretiyle kullanılmış olduğunu, bu kullanım sırasında müvekkilinin muvafakatinin alınmadan taşınmazına fiilen al atıldığını, davalıların bu kullanım sırasında müvekkiline haksız kullanım tazminatı ödemediğini belirterek, müvekkiline ait taşınmaz üzerindeki müdahalenin önlenmesine, davalıların taşınmazı işgal ettiği tarihten itibaren ecrimisil tazminatı olarak 700,00.-TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dosya kapsamından, davanın taraflarının bitişik iki parsel üzerinde kurulu iki farklı ana taşınmazın malikleri olduğu, uyuşmazlığın komşu iki parselde arsa payına sahip gerçek kişiler arasında olduğu anlaşılmaktadır....