Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

El konulan zemin bedelinin davalı idareden tahsili ile el konulan bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptaline karar verilebilmesi ancak, müdahalenin önlenmesi talebi yanında eski hale getirme istemi de varsa, müdahale edilen kısımın değeri ve taşınmazın eski hale getirme bedeli tespit edildikten sonra, eski hale getirme masrafları zemin bedelinden fazla ise mümkündür. (Yargıtay 5.HD'nin 2017/30181 E 2019/8405 K) Daire kararından sonra alınan bilirkişi raporu ile, zemin değeri ile birlikte kal ve eski hale getirme bedellerinin tespiti için rapor alınmış olup, kal ve eski hale getirme bedelinin zemin değerinden düşük olduğu görülmüştür. Bu hali ile, mahkemece müdahalenin meni ve eski hale getirilmesi yönünde karar verilmesi yerindedir. Dava konusu taşınmaz üzerine, 2011/Mart ayı itibariyle T3nın Fen İşleri Daire Başkanlığınca asfalt kaplama çalışması yaptırıldığı dosyaya gönderilen 28/03/2016 tarihli cevabi yazı ve mahallinde yapılan keşif ile sabittir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, ortak yere müdahalenin önlenmesi, kal ve projeye uygun eski hale getirme istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, kat irtifaklı anataşınmazda davalının kiracısı olduğu 27 nolu bağımsız bölümün girişini branda ile kapatarak kapalı mekan haline getirdiğini, işyeri önüne masa sandalyeler koyarak müdahalede bulunduğunu bildirerek müdahalenin önlenmesini, projeye uygun hale getirilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosyanın incelemesinde, dava konusu bağımsız bölüm malikinin davaya dahil edilmediği anlaşılmıştır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 21.06.2013 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi, kal ve eski hale getirme bedelinin tahsili talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10.07.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, 781 parsel sayılı meraya davalının elatması nedeniyle elatmanın önlenmesi, kal ve tazminat istemine ilşkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir. Dava; ... tarafından açılmıştır. Mera ve yaylaya elatma nedeniyle elatmanın önlenmesi, kal ve tazminat isteme hakkı kural olarak Hazine ile yararlanan köy veya belediye tüzel kişiliklerine aittir....

      Mahkemece davanın kısmen kabulüne, fen bilirkişi rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen kısma davalının elatmasının önlenmesine, yıkım ve eski hale getirme talebinin ise tüm müşterek maliklerin birlikte dava açmaları gerektiğinden davanın reddine, karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; elatmanın önlenmesi, kal, eski hale getirme talebine ilişkindir. 1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir. 2.Davacı vekilinin kal ve eski hale getirme istemine yönelik temyiz itirazlarına gelince; dava konusu taşınmazın, davacı ve bir kısım dava dışı paydaşların mülkiyetinde olduğu anlaşılmaktadır....

        Şöyle ki, bu husus İcra İflas Kanunu'nun 30.maddesi ile birlikte değerlendirildiğinde; eski hale getirme bedelinin infaz aşamasında gözetilecek bir husus olduğu ortadadır. Her ne kadar davacı vekili dava dilekçesinde eski hale getirme bedeli istemiş ise de, davacının asıl talebinin dava dilekçesinde de belirtildiği üzere, elatılmak sureti ile toprak yapısı bozulmuş olan taşınmazın eski hale getirilmesi olduğu gözönüne alındığında Mahkemece elatmanın önlenmesi ile birlikte eski hâle getirilmesi kararı ile yetinilmesi gerekirken dava konusu taşınmaz bedelini aşan ve infaz aşamasında belli olacak eski hâle getirme bedelinin hüküm altına alınması doğru görülmediğinden hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. (T.C. YARGITAY 8....

        Her ne kadar davacı vekili dava dilekçesinde eski hale getirme bedeli istemiş ise de, davacının asıl talebinin dava dilekçesinde de belirtildiği üzere, elatılmak sureti ile toprak yapısı bozulmuş olan taşınmazın eski hale getirilmesi olduğu gözönüne alındığında Mahkemece elatmanın önlenmesi ile birlikte eski hâle getirilmesi kararı ile yetinilmesi gerekirken dava konusu taşınmaz bedelini aşan ve infaz aşamasında belli olacak eski hâle getirme bedelinin hüküm altına alınması doğru görülmediğinden hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. (T.C. YARGITAY 8. Hukuk Dairesi ESAS NO:2018/6782 KARAR NO: 2020/6082) Davacı hazine vekilinin vekalet ücretine yönelik istinaf itirazı yönünde yapılan değerlendirmede; 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 16.maddesi gereğince müdahalenin men'i ve kal istemli taşınmazın aynına taalluk eden davalarda taşınmazın zemin değeri ve kali istenen yapının(üstün) bedeli nazara alınarak dava değeri belirlenir....

        Şöyle ki; 1)Dava dilekçesinde kamulaştırmasız el atmanın önlenmesi, kal ve eski hale iade talep edildiği gözetilerek dava konusu taşınmazdan geçirilen doğal gaz boru hattı nedeniyle oluşan irtifak hakkı bedeli ile taşınmazın eski hale getirme masrafları ayrı ayrı belirlenerek eski hale getirme masraflarının fazla olması halinde irtifak hakkı bedeline ve bu hakkın davacıların hissesi oranında davalı idare adına tesciline, aksi halde el atmanın önlenmesi, eski hale iade ve kal'e karar verilmesi gerekirken, mahkemece eski hale getirme bedeli hususunda inceleme yapılmadan taşınmazın el atılan kısmının irtifak hakkı bedeline hükmedilmesi, 2)Taşınmazdan geçirilen irtifak hakkı bedelinin belirlenmesi için dava konusu taşınmazın öncelikle niteliğinin tespiti gerekir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen suya vaki elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme davasında ... Asliye Hukuk Mahkemesi ve ... Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, suya vaki elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi, davanın salt zilyetliğin korunmasına yönelik olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın genel suya müdahalenin meni davası olduğu, görevli mahkemenin de dava değerine göre asliye hukuk mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dava, 4721 Sayılı TMK'nın 756 vd. maddeleri uyarınca suya vaki elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme davasıdır....

            vasıfları bozulan mera, yaylak ve kışlakları tekrar eski konumuna getirmek amacı ile yapılan masraflar sebebiyet verenlerden tahsil edilir” denildiğini, bütün bu nedenlerle davalının taşınmaza müdahalenin men’i ve taşınmaz üzerindeki kalıcı yapıların kaldırılması için bu davayı açmak zorunlu olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davanın kabulüne, davalının taşınmaza müdahalesinin önlenmesini, taşınmazın eski hale getirilmesine ve kal'ine ve kal (mera haline getirme) masraflarının davalıdan tahsilini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin de davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Kadastro mahkemesinde, çekişmeli parsel tutanağı ile aktarılan dava dosyası birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davacının davasının kısmen kabulüne, davalı tarafından çekişmeli taşınmaza yapılan müdahalenin önlenmesine, kal ve eski hale getirme talepleri yönünden kadastro mahkemesinin görevsizliğine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 5 ve 27. maddeleri uyarınca, haklarında mahalli hukuk mahkemelerinde aynına ilişkin dava bulunan taşınmaz mallar, malik hanesi açık bırakılarak tespit edilir ve mahalli hukuk mahkemelerinde görülmekte olan bu davalar, çekişmeli taşınmaz hakkında kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte mahalli hukuk mahkemelerinin görevi sona erdiğinden re'sen kadastro mahkemesine aktarılır....

              UYAP Entegrasyonu