Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

E. sayılı dosyanın .... tarihli duruşmasında verilen ara karar ile ihya davası açmak üzere taraflarına yetki verildiğini, ihyası talep edilen şirketin tasfiye memurunun diğer davalı .... olduğunun tespit edildiğini ileri sürerek Tasfiye Halinde ...Ticaret Limited Şirketi'nin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ....; şirketin tasfiyesi ve kapanışı ile ilgili işlemlerin tam ve eksiksiz yapıldığını, söz konusu şirketin tasfiyesi sırasında varsa borçları için 3 defa ilana çıkıldığını, ancak hiç bir başvuru yapılmadığını, şirketin tasfiyesi sırasında şirketin taraf olduğu herhangi bir davanın da mevcut olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; ... sicil numarasına kayıtlı olan davalı şirketin ....tarihinde terkin edildiği anlaşılmakla davalı Tasfiye Halinde ...Limited Şirketi'nin Çermik Asliye Hukuk Mahkemesi'nin .......

    Somut olayda ise, sicilden re'sen kaydı silinen dava dışı şirketin eski müdürü olan davacı T1 tarafından, şirkete ait taşınmazın tasfiyesi talep edildiğine ve şirketin terkininden itibaren 10 yıllık süre de dolmadığından, yasal sürede açılmış bulunan davada davacının şirket malvarlığının tasfiyesi amacıyla sınırlı olarak ihya istemekte hukuki yararının bulunduğu anlaşıldığından dava dışı Ziyaoğulları Nakliyat Gıda Gazete ve Yayıncılık Tic. Ltd. Şti.'nin taşınmazının tasfiyesi ve ek işlemleri yönünden yeniden sicile tesciline, ek tasfiyesine karar verilen Ziyaoğulları Nakliyat Gıda Gazete ve Yayıncılık Tic. Ltd. Şti.'nin eski müdürü olan T1'ın tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul yasaya aykırıdır (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 14/10/2021 ve 2021/2387 Esas 2021/6034 Karar sayılı içtihatı)....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/599 KARAR NO : 2022/135 DAVA : Şirketin İhyası DAVA TARİHİ : 17/07/2021 KARAR TARİHİ : 10/02/2022 KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 28/02/2022 Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: davacı vekili özetle; müvekkil Kurumun sigortalısı olan .........'in, ......... Sigorta Aracılık Hizmetleri Limited Şirketi (Eski Unvan: ........ İplik Tekstil Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi) unvanlı şirketin çalışanıyken 10.10.2001 tarihinde iş kazası geçirerek malul kaldığını, sigortalının maluliyeti nedeniyle müvekkili Kurumca ödenen gelire ait ........ ’nin ve diğer Kurum zararlarının rücuen tahsili amacıyla işveren ......... Sigorta Aracılık Hizmetleri Limited Şirketi (Eski Unvan: ........ İplik Tekstil Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi) aleyhine Bakırköy ........ İş Mahkemesi’nin ...........

      Dava, taraflar arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi ile sözleşmede belirlenen alacağın tahsili ve adi ortaklık sözleşmesi gereği ortak olunduğu idida edilen limited şirketin fesih ve tasfiyesi talebine ilişkindir. Davacı adi ortaklık sözleşmesinin haklı sebeple feshi nedeniyle sona erdirilmesine, müvekkili şirketin adi ortaklık nedeniyle gizli ortağı olduğu davalı şirketinin ve adi ortaklığını tasfiyesine karar verilmesini istemiş, mahkemece davalı şirketin fesih ve tasfiyesine yönelik davada davacının ortak sıfatını taşımadığından şirkete yönelik davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, adi ortaklığın feshine ilişkin davanın ise görev nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir. Her iki dava türünün, taraflarının statüsü, hakimin delil araştırma bakımından kendiliğinden hareket etmesi, taraf iradelerine atfedilen rol, dava konusu edilen haktan vazgeçilip vazgeçilememesi gibi yönlerden yasal konumları birbirinden tamamen farklıdır....

      HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacının şirketin fesih ve tasfiyesi yönündeki isteminin REDDİNE, ancak davacının TTK 636/3 md gereğince haklı nedenin varlığı kapsamında İstanbul Ticaret Sicil Memurluğunun ...... sicil numarasında kayıtlı ...'...

        resen terk işlemi yaptığını, ticaret sicildeki kaydın terkin edilmediğini, bu sebeple SGK prim borcu ve ATO aidat borçlarının sonradan ortaya çıktığını, şirketin faal olmadığını belirtmiştir. 4.Davalı şirkete ait sicil kaydının tetkikinde; şirketin halen faal olduğu görülmüştür. 5.Tarafların beyanları ve dosyaya sunulan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; Dava, TTK 636. maddesine dayalı olarak açılan limited şirket fesih davasıdır....

          Bilindiği üzere limited şirketin fesih ve tasfiye sebepleri arasında TTK m. 636/2 fıkrasına göre şirketin uzun süreden beri gerekli organlarından biri mevcut değilse veya genel kurul toplanamıyorsa ortaklardan veya şirket alacaklılarından birinin şirketin feshini istemesi üzerine şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesini müdürleri dinleyerek şirketin durumunun kanuna uygun hale getirilmesi için uygun bir süre belirlemesi ve buna rağmen durum düzeltilmezse şirketin feshine karar vermesine ilişkin düzenleme bulunduğu belirlenmiştir. Ayrıca şirketin sona ermesi halinde AŞ. lere ilişkin sona erme hükümlerinin yani TTK m. 529 ve devamındaki hükümlerin uygulanması gerekmektedir....

            Bilindiği üzere limited şirketin fesih ve tasfiye sebepleri arasında TTK m. 636/2 fıkrasına göre şirketin uzun süreden beri gerekli organlarından biri mevcut değilse veya genel kurul toplanamıyorsa ortaklardan veya şirket alacaklılarından birinin şirketin feshini istemesi üzerine şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesini müdürleri dinleyerek şirketin durumunun kanuna uygun hale getirilmesi için uygun bir süre belirlemesi ve buna rağmen durum düzeltilmezse şirketin feshine karar vermesine ilişkin düzenleme bulunduğu belirlenmiştir. Ayrıca şirketin sona ermesi halinde AŞ. lere ilişkin sona erme hükümlerinin yani TTK m. 529 ve devamındaki hükümlerin uygulanması gerekmektedir....

              e bilgi verilmemiş, müvekkilimin görüşleri sorulmadığını, şirkette ve işyerinde bir sıfatı olmamasına rağmen müvekkili ile sürekli görüşen kişinin; şirket ortak ve müdürü olan ...' un eşi olduğunu, davalının, müvekkilinin ortaklığı ve hissedarı olduğu şirketin işletmesinden uzaklaştırılması konusunda her yolu denediğini, ortaklar arası güven ve işbirliğini zedeleyen davranışlar TTK Madde 549/4'e göre haklı nedenlerle Limited ortaklığın sona ermesi nedeni olduğunu, müvekkilinin bu şirketin resmi olarak ortağı ve hissedarı olduğunu, yine işletmenin kira borçları ödenmediğini belirterek şirket ortaklarının birbirlerine karşı güvenleri kalmadığından ve bu şartlar altında şirketin devamının mümkün olmadığından ...' nin feshine ve tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ: Dava; davalı şirketin fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir. Davalı şirketin sicil kaydının incelenmesinde; ... sicil nolu ...'nin ... Mahallesi .......

                (2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir. Hükmünü içermektedir. Limited şirketin tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmesi (terkini) ile sona erer. Tüzel kişiliğin sona ermesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz yapılmış olması gerekir. Şayet, tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmışsa, tüzel kişilik ticaret sicilinden silinse bile, limited şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğinin kabulü olanaksızdır. Bir tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi, aynı zamanda Borçlar Hukukuna ilişkin bir hukuki işlem olup, bu karar ve işlemin hataya dayanması karşısında gerçek anlamda bir tasfiye işleminden söz edilemez....

                  UYAP Entegrasyonu