Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TTK’da limited şirketin haklı sebeple feshine karar verilebileceği hüküm altına alınmakla beraber, hangi hallerde haklı sebebin oluşacağına dair bir açıklık getirilmemiştir. Bir başka deyişle haklı sebep maddede tanımlanmamış, bu kavramın tanımlanması yargı kararları ve öğretiye bırakılmıştır. Haklı sebep kavramı hakkında bütün hukuki ilişkilerde geçerli genel bir tanım vermek güçtür çünkü haklı sebep her hukuki ilişkinin ve her somut olayın özelliklerine göre değişen nisbi bir kavramdır (Şükrü Yıldız, “Şirketin Haklı Nedenle Feshi ve Tasfiyesi ile Tasfiye Memurunun Tayini”, Hukuki Mütalaalar-2, İstanbul 2015, s. 90)....

    Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; şirketin kuruluş amacının gerçekleşmediğini, gerçekleşmesinin de imkansız olduğunu, müvekkilininde şirketin tasfiyesi için olumlu görüşünü bildirdiğini, ancak bir araya gelinemediğini belirterek, şirketin tasfiyesine, mümkün olmadığı takdirde müvekkilinin şirketten çıkarılmasına izin verilmesini talep etmiştir. Talep, limited şirketin feshi ile tasfiye memuru atanması istemine ilişkindir.(TTK m. 636/1-3) e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı Feshi istenen "... Limited Şirketi" davacı ve davalı ...'dan müteşekkil iki ortağı bulunmaktadır. Yargılama sürecinde her iki ortakta şirketin feshine karar verilmesini istedikleri görüldüğünden, davanın kabulüne, niza konusu şirketin TTK'un 636/1-3 maddesi uyarınca feshine ve tasfiye işlemlerini ikmal için tasfiye memuru atanmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir....

      bizzat şirketin durumundan da kaynaklanabileceğini, şirketin feshi davasının açılabilmesi için belli bir sürenin olmadığını, şirketin son bulması için haklı bir sebep olup olmadığının mahkemenin kendisinin takdirinde bulunduğunu, şirketin feshi kararının kesinleşmesi ile son bulduğunu, ortaklar arasındaki güven ve iş birliğini zedeleyen davranışların ortaklığın sona ermesi nedeni olduğunu, şirket ortaklarının birbirlerine güveninin kalmadığını, şirketin devamının mümkün olmadığını, giyim mağazasındaki hesap vermeme ve kar dağılımından müvekkiline hiç bir ödeme yapılmaması hususları nazara alınarak şirkete kayyum atanması gerektiğini belirterek ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen ara kararının kaldırılmasını istemiştir....

      Dava, limited şirket ortağının şahsi borcu nedeniyle alacaklının şirketin fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir. Davacı taraf, davalı şirketin ortaklarından davalı ...'nun borcu nedeniyle başlatılan takip sonucu pay haczi yapıldığını ve borcun ödenmediğini ileri sürerek, davalı şirketin fesih ve tasfiyesi isteminde bulunmuş, mahkemece yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş ise de, ortaklardan birinin payını haczettirmiş olan alacaklının şirketin fesih ve tasfiyesini isteyebilme imkanını tanıyan mülga 6762 sayılı TTK'nın 522. maddesi dava tarihi itibariyle yürürlükte değildir. Ortakların kişisel alacaklıları başlıklı 6102 sayılı TTK'nın 133. maddesi "(1) Bir şahıs şirketi devam ettiği sürece ortaklardan birinin kişisel alacaklısı, hakkını şirketin bilançosu gereğince o ortağa düşen kâr payından ve şirket fesholunmuşsa tasfiye payından alabilir....

        Limited şirket ve anonim şirketlerde; şirketin haklı sebeplerle feshi ve şirket ortaklığından çıkma için haklı sebep teşkil edecek nedenlerin hangi hâller olduğu hususu Türk Ticaret Kanununda sayılmamış olup, doktrinde ve Yargıtay 11.Hukuk Dairesi'nin emsal içtihatlarında: "şirketin kötü yönetilmesi ve ortaklar arasında ciddi anlaşmazlıklar bulunması," "şirketin kuruluş gayesini gerçekleştirmesinin imkansız olması," "şirket varlıklarının yanlış kullanılması veya israf edilmesi," "azınlığa karşı fiili veya manevî güç baskı uygulanması," "azınlığın meşru taleplerinin devamlı olarak reddedilmesi" ve "pay sahiplerinin şirketteki hareket kabiliyetinin ortadan kalkması" gibi sebepler, şirketin feshi açısından haklı sebep olarak örnek olarak sayılmıştır. Somut olayda, davacı ... ile davalı ... ... ... Şirketini birlikte kurmuşlardır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki “limited şirketin feshi ve tasfiyesi” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 10.02.2014 gün ve 2012/343 E., 2014/36 K. sayılı kararın temyizen incelenmesi davalı ve feri müdahil vekillerince istenilmesi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 02.07.2014 gün ve 2014/6595 E., 2014/12659 K. sayılı kararı ile bozulmuş, davacı vekilinin karar düzeltme isteminde bulunması üzerine de önceki bozma gerekçesi kaldırılarak, Dairenin 16.12.2014 gün ve 2014/13779 E., 2014/19878 K. sayılı kararında açıklanan gerekçe ile karar bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir. 2- Feri Müdahil ......

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/152 Esas KARAR NO : 2022/770 DAVA : TTK'nun 630(2) ve 636(3).Maddeleri Uyarınca, Haklı Sebep İddiası İle Şirketin Feshi ve Tasfiyesi ile Şirket Müdürlerinin Azli İstemli, DAVA TARİHİ : 03/03/2020 KARAR TARİHİ : 05/10/2022 Mahkememizde görülmekte olan; TTK'nun 630(2) ve 636(3).Maddeleri Uyarınca, Haklı Sebep İddiası İle Şirketin Feshi ve Tasfiyesi ile Şirket Müdürlerinin Azli İstemli davanın, yapılan açık yargılaması sonunda: DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacılar ile davalılardan ... ve ...'nun, ... Yapı Ürünleri Tic. Ltd. Ştinin ortakları olup, şirketin 12.04.2004 tarihinde, İzmir Ticaret Sicili'ne tescil edildiğini, şirketin kuruluşundan itibaren 05.11.2012 tarihine kadar davalılar ... ve ...'...

              nun müştereken şirketi temsile yetkili kılındıkları ve görev başlangıç tarihlerinin 18.03.2010 olduğu, Davalı şirketin ticari defterlerinde 200,00 TL vergi borcu görülmesine rağmen, davalı şirketin bağlı bulunduğu ... Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından dava dosyasına sunulan dilekçede davalının herhangi bir vergi borcunun bulunmadığı ifade edildiği, Ortaklara Borçlar kalemindeki 819.256,00 TL'nin, 814.416,00 TL'sinin davacı ortak ...'a, 4.840,00 TL'sinin ise davalı ortak ...'na ait olduğunun mizan kayıtlarından tespit edildiği, Davalı şirketin 819.256,00 TL tutarındaki ortaklara borçlar dışında herhangi bir borcunun bulunmadığı, Davalı şirketin gayri faal olduğu ve ticari faaliyetinin bulunmadığı, Davalı şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmesinin duruma uygun düşen bir çözüm olacağı yönünde görüş ve kanaat belirtildiği görülmüştür. Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde; Dava, davalı şirketin fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir....

                nun müştereken şirketi temsile yetkili kılındıkları ve görev başlangıç tarihlerinin 18.03.2010 olduğu, Davalı şirketin ticari defterlerinde 200,00 TL vergi borcu görülmesine rağmen, davalı şirketin bağlı bulunduğu ... Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından dava dosyasına sunulan dilekçede davalının herhangi bir vergi borcunun bulunmadığı ifade edildiği, Ortaklara Borçlar kalemindeki 819.256,00 TL'nin, 814.416,00 TL'sinin davacı ortak ...'a, 4.840,00 TL'sinin ise davalı ortak ...'na ait olduğunun mizan kayıtlarından tespit edildiği, Davalı şirketin 819.256,00 TL tutarındaki ortaklara borçlar dışında herhangi bir borcunun bulunmadığı, Davalı şirketin gayri faal olduğu ve ticari faaliyetinin bulunmadığı, Davalı şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmesinin duruma uygun düşen bir çözüm olacağı yönünde görüş ve kanaat belirtildiği görülmüştür. Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde; Dava, davalı şirketin fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir....

                  nun müştereken şirketi temsile yetkili kılındıkları ve görev başlangıç tarihlerinin 18.03.2010 olduğu, Davalı şirketin ticari defterlerinde 200,00 TL vergi borcu görülmesine rağmen, davalı şirketin bağlı bulunduğu ... Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından dava dosyasına sunulan dilekçede davalının herhangi bir vergi borcunun bulunmadığı ifade edildiği, Ortaklara Borçlar kalemindeki 819.256,00 TL'nin, 814.416,00 TL'sinin davacı ortak ...'a, 4.840,00 TL'sinin ise davalı ortak ...'na ait olduğunun mizan kayıtlarından tespit edildiği, Davalı şirketin 819.256,00 TL tutarındaki ortaklara borçlar dışında herhangi bir borcunun bulunmadığı, Davalı şirketin gayri faal olduğu ve ticari faaliyetinin bulunmadığı, Davalı şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmesinin duruma uygun düşen bir çözüm olacağı yönünde görüş ve kanaat belirtildiği görülmüştür. Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde; Dava, davalı şirketin fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir....

                    UYAP Entegrasyonu