"İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Asıl dava, Kurum işleminin iptali, birleşen dava ise davalı Kurum tarafından gönderilen borç bildirim belgesinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyularak ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 17.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 01.12.1992 tarihinde başlayan 4/a sigortalılığının 01.07.1998 tarihinden itibaren kendi şirketinden kesintisiz olarak devam ettiğini, davalı Kurumun kendi şirketinden yapılan 4/a bildirimlerini iptal ederek, bu sürelerde 4/b sigortalılığı olarak tescil ettiğini, müvekkilinin 23.06.2020 tarihli tahsis talebinin reddedildiğini, davalı Kurum işleminin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, Kurum işleminin iptali ile müvekkilinin yaşlılık aylığına müstahak olduğuna, emeklilik başvurusu yaptığı tarih itibarıyla 4/a kapsamında emekliliğine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili, cevap dilekçesinde, davanın reddini savunmuştur. III....
İlk derece mahkemesi kararının özeti: "davacı tarafından açılan davanın kısmen kabulü ile; Kurumun davacıya 7956436772 Bağ-Kur numaralı dosyasından yaşlılık aylılığı bağlama işleminin iptali talebinin reddine, davacının aylığından herhangi bir kesinti yapılmamış olması sebebiyle kesintilerin yeniden bağlanma talebinin Reddine, aylıkların yeniden bağlanmış olduğu anlaşıldığından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına, davacının davalı kurum işlemi nedeniyle kuruma 62.499,02 TL borcu olmadığının tespitine..." karar verilmiştir. Davalı Kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, Kurum işleminin mevzuata uygun bulunduğunu, mahkeme kararının bu nedenle hatalı olduğunu; ayrıca, davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verildiği halde Kurum lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdir edilmediğini beyan ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir....
Taraflar arasındaki Kurum işleminin iptali istemli davadan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair karar verilmiştir. Kararın davalı Kurum vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....
tarafından gönderilen 13.01.2021 tarihli yazı cevabında; işyeri dosyası iz ve imha edildiğinden söz konusu belgelere ilişkin tespit yapılamadığının bildirildiği, bu kapsamda 506 sayılı Kanun'un 79 uncu maddesi ve 5510 sayılı Kanun'un 86 ncı maddesinde düzenlenen sürelerin işlemediği, davanın kurum işleminin iptali olarak değerlendirilmesi gerektiği, davacı tarafça dava konusu işlemin iptali için ... 2....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 16/05/2019 NUMARASI : 2017/222 2019/244 DAVA KONUSU : Kurum İşleminin İptali KARAR : Taraflar arasındaki kurum işleminin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının babası Mehmet Ahmet Arslanoğlu'ndan dolayı bağlanan maaşının boşandığı eşi ile birlikte yaşadığı iddiası ile kesilmesine ilişkin kurum işleminin iptali ile almış olduğu maaşının devamına karar verilmesi istemine ilişkindir....
Mahkemece, davacının açtığı Kurum işleminin iptaline yönelik davasının reddine, birleşen itirazın iptali davasının ise kısmen kabulüne karar verilmiş, Dairemizin 21.03.2013 Tarih ve 2011/17201 E,2013/5491 K sayılı kararı ile; davacının boşandıktan sonra eski eşi ile aynı evde yaşamaya devam edip etmediği hususunun yeterince aydınlığa kavuşturulmadığı, bildirilen hususlarda araştırma yapılması gerektiği belirtilerek kararın bozulduğu, bozmaya uyan mahkemece yapılan araştırmalar sonunda davacının açtığı Kurum işleminin iptaline yönelik davasının kabulüne, birleşen itirazın iptali davasının ise reddine karar verilmiştir....
Taraflar arasındaki Kurum işleminin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda ilk derece mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararın davacı vekili ile davalı Kurum vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili ile davalı Kurum vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I.DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacının hizmetlerinin iptaline dair Kurum işleminin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II.CEVAP Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini istemiştir....
İnceleme konusu karar, genel mahkeme tarafından .... ile davalı kurum arasında yapılan protokol nedeniyle kurum tarafında tahakkuk ettirilen para cezasına ilişkin kurum işleminin iptali talebine ilişkin olup, kararın niteliği bakımından Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin işbölümü alanı içine girmektedir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden ötürü dava dosyasının Yargıtay 13. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 12.04.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi. ........
Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin Protokolün (5.3.2), (5.3.5.) ve (5.3.14.) maddeleri gerekçe gösterilerek hakkında toplam 7.351,30 TL cezai şart uygulanarak, sözleşmesinin üç ay süreyle feshedileceğinin, kurum zararı olarak da aynı protokolün (4.3.6.) maddesi uyarınca 4.256,38 TL'nin tahsil edileceğinin bildirildiğini; davaya konu reçetelerde bulunması gereken tüm unsurların mevcut olduğunu, reçete arkasındaki isim ve imzaların hasta veya yakınına ait olup olmadığını tespit edemeyeceğini, davalı tarafından hakkında keyfi işlem yapıldığını ileri sürerek; haksız ve hukuka aykırı kurum işleminin iptali ile muarazanın giderilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı; davaya konu kurum işleminin yasal mevzuat ve sözleşme hükümlerine uygun olduğunu savunarak; davanın reddini istemiştir....