WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/224 Esas, 2021/603 Karar sayılı ve 21/09/2021 tarihli kararı ile; "davanın reddine" karar verilmiştir. İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ: Davacı vekili 14/03/2022 tarihli istinaf dilekçesinde; mahkemece alınan bilirkişi raporunun eksik incelemeye dayalı olarak düzenlendiğini, hatalı yorumlar taşıdığını, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 6100 sayılı HMK'nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava, sağlık hizmeti satın alma sözleşmesinden kaynaklı kurum işlemine yönelik menfi tespit davasıdır. İlk derece mahkemesince, davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı tarafından, davalı kurum tarafından yapılan 56.182,72 TL kesintinin iptali için dava açılmış olup, dava nispi harca tabidir. Davacı tarafça maktu peşin harç yatırılarak dava açılmıştır....

aylığı kesildikten yaklaşık 2 sene sonra muvazaalı boşanma gerekçesi ile 11.302,92 TL borç tahakkuk ettirildiğini belirterek, dava konusu kurum işleminin iptaline ve kuruma borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, sigortasız işçi çalıştırıldığı gerekçesiyle %5'lik destek indirimi ile 6111 sayılı Yasa kapsamında prim teşviklerinin kaldırılmasına ilişkin Kurum işlemlerinin iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R 1-Kurum vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, 2-Davacı tarafın temyizine gelince; Dava,sigortasız işçi çalıştırıldığı gerekçesiyle %5 lik destek indiriminin kaldırılmasına ilişkin Kurum işleminin iptali ile birleşen dava ise aynı nedenle 6111 Sayılı yasa kapsamında prim teşviklerinin kaldırılmasına ilişkin Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir....

    Davalı; davaya konu kurum işleminin mevzuat ve sözleşme hükümlerine uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece ; davaya konu kurum işleminin yasal dayanağının bulunmadığı, haksız ve hukuka aykırı olduğu, ancak davacının hakedişlerinden yapılan herhangi bir kesintinin bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile kurum işleminin iptaline, istirdat isteminin reddine dair verilen hüküm, tarafların temyizi üzerine; Yargıtay ( Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 26/06/2018 tarihli ve 2016/278 E. - 2018/7284 K. sayılı kararıyla; “...6100 sayılı HMK’nın 297/2. maddesi uyarınca dava konusu taleplerden her biri hakkında verilen hüküm ile taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık ve şüphe uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Dava, kesinti işleminin iptali ile 8.625,45 TL'nin tarafına ödenmesine ilişkindir....

      Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Kanun koyucu tarafından, tahsil edilmesi istenen alacak, kamusal nitelikte imtiyazlı olduğundan sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsilinin sağlanması istenmiş, bu nedenle kamu alacağına ilişkin takip kesinleştikten sonra, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılması yönünde herhangi bir hüküm öngörülmemiştir....

        Dairemizce yapılan inceleme sonucunda: Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Dava, kurum işleminin iptali istemine ilişkin olup, davacı taraf, davaya konu davalı kurum işlemi ile tahsil edilecek olan bedelin dava sonuna kadar tahsilinin durdurulması için talepte bulunmuş ve ilk derece mahkemesince de bu talep doğrultusunda tahsil işleminin durdurulmasına karar verilmiş ise de, durdurma kararının davalı kuruma tebliğinden önce davalının tahsilat işleminin yaptığı ve menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştüğü bu aşamada davanın esasını çözer nitelikte paranın iadesi yönünden tedbir karar verilemeyeceği anlaşılmakla, bu talebin reddine dair verilen karara karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK'nın 353/1- b-1. maddesi uyarınca reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit- istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı kurum ile arasında Sağlık Hizmeti Satın Alma Sözleşmesi imzalandığını, davalı kurumca 13/08/2008 tarih ve 29430 sayılı Acil Servis faturalarının incelenmesi sonrasında usulsüzlük olduğu gerekçesiyle kendisi aleyhine 50.000,00 TL tutarında cezai şart uygulandığını, sağlık hizmetinin sunulmuş olması nedeniyle haksız ve hukuka aykırı olarak düzenlenen 50.000,00 TL tutarında cezai şart işleminin iptali ile borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....

          Anılan raporda davacı- birleşen davalının iddia ettiği gibi abonelerden sadece birisinin evinin ısıtma sisteminin çalıştırılması için kullanılan sayaç üzerinde yazılan endekse itibar edilemeyeceği, bu şekilde kullanımda ve faturada belirtilen tarihlere göre tespit edilen endeks kadar tüketim yapılmasının mümkün olmadığı kabul edilmiş ve sonraki kullanımları ile kıyaslanarak tüketim miktarı ve sonuçta davacıların sorumlu olacağı miktar tespit edilmiştir. Davacıların abone olduğu, bu aboneliğe ait sayacın en son 1994 yılında okunduğu ve endeksin 23005 kw olduğu ve bu endekse göre borcun ödendiği konularında taraflar arasında uyuşmazlık yoktur. 1994 yılından sonra sayaç okunmak için davalı şirket elemanları tarafından gidildiği, ancak sayacın bulunduğu bölüm kapalı olduğundan okuma işleminin yapılamadığı davalı-birleşen dosya davacısının dosyaya ibraz ettiği kayıtlardan anlaşılmaktadır....

            Değerlendirme 1.Eldeki davada, aylığın kesilmesine ilişkin Kurum işleminin iptali, yaşlılık aylığının yeniden bağlanması ve aylığın iptali nedeniyle Kurum tarafından bildirilen borcun iptali talep edilmiş olup Mahkemece çalışmaların gerçek ve fiili bir çalışmaya dayanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan araştırma eksik araştırmaya dayalıdır....

              İş Mahkemesinde 2017/ 383 E. 2019/200 K. sayılı dosyada ödeme emrinin iptaline karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, söz konusu ödeme emrine itiraz etmek için davalı kuruma gittiğinde müvekkiline, kurum kayıtlarına göre tebliğ olunan borcun haricinde aynı sebebe bağlı olarak başka borçlarının da olduğunun söylendiğini, bunun üzerine davacının davalı kurum kayıtlarında herhangi bir borcunun gözüküp gözükmediğinin tespitini ve gözüküyorsa da kayıtlarda yer alan alacak kalemlerinin zaman aşımına uğramış olması sebebiyle kaldırılmasını talep ettiğini, talebin kurum tarafından reddedildiğini, bunun üzerine davalı kurum aleyhine menfi tespit davası açıldığını, Ankara 5....

              UYAP Entegrasyonu