Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece Davanın kabulüne, Davalının davacı ile yaptığı sözleşmenin 3 ay süreyle feshine ilişkin işlemin iptaline ve taraflar arasındaki muarazanın bu şekilde giderilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı eldeki dava ile ; davalı kurum tarafından yapılan fesih işleminin haksız olduğunu belirterek, eczanesine ilişkin 3 ay süre ile sözleşmenin feshedilmesine ilişkin işlemin iptali ile muarazanın giderilmesine karar verilmesini istemiş, davalı ise işlemin mevzuata uygun olduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir....

    Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; eldeki davada davacı talebi, 62.500 TL cezai şarta yönelik davalı kurum işleminin hukuka aykırı olduğunun tespiti ile muarazanın giderilmesine yöneliktir. Mahkeme, davacıya toplamda 25.000 TL tutarında cezai şart işlemi uygulanması gerektiği yönünde gerekçe oluşturulmasına rağmen, hüküm kısmında davalı kurum tarafından davacıdan tahsil edilen ve edilmeyen miktarlar da esas alınarak, 29.002,04 TL cezai şart tahsil işlemine yönelik talebin reddine karar verilmek suretiyle, gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratılmış olması, usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 2- Bozma nedenine göre, tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir....

      Alemdağ Belediye Başkanlığınca yapılan parselasyon işleminin, mezar yerlerinin standartlara uygun olmaması sebebiyle yenilenmesi sonucu oluşan yeni parselasyon işlemi idari niteliktedir. Davacılar ilk parselasyona göre aldıkları mezar yerlerinin 1.sınıf mezar yeri statüsünde olmasına rağmen yeni parselasyon sonucu 2.sınıf mezar yeri statüsüne dönüştüğünü, belediyenin yapılan başvurunun gereğini yerine getirmediğini belirterek bu davalıya karşı muarazanın giderilmesi istemiyle dava açmış olup 5216 yasaya göre yapılan devir ve mezarlıklar yönetmeliğine göre oluşturulan yeni parselasyon işleminin iptali sağlanmadan belediye hakkındaki davanın kabulü de olanaklı değildir. Davalının temyiz itirazları açıklanan nedenle doğru olup hükmün bu davalı yönünden de bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Davalılar ..., ... ve ...'in temyiz itirazlarının yukarıda 1.bentte, davalı ......

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki muarazanın önlenmesi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 24.09.2007 gün ve 2007/10032 - 10605 sayılı ilamiyle onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 01.10.2002 tarihli hasılat kira sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanan fiili müdahalenin önlenmesi için muarazanın giderilmesi, tek taraflı feshi işleminin geçersizliğinin tespiti ve ihtiyati tedbir kararı verilmesi istemleri ile açılmıştır. Davalı sözleşmenin, sözleşmede öngörülen süre içinde fesh edildiğini, 2886 Sayılı Devlet İhale Kanununa göre yapıldığından anılan kanunun 75.maddesi uyarınca mecura el koymanın yasal olduğunu, açılan davanın reddini savunmuştur....

          Dava, davalı tarafından davacı ile akdedilen protokolün tek taraflı olarak yapılan fesih işleminin iptali ile yaratılan muarazanın giderilmesi talebine ilişkindir. Davacının davalının fesih işleminin haksız ve geçerli bir nedene dayalı olmadığını iddia etmektedir. Mahkeme kararlarının gerekçeli olması yasa gereği olup, mahkemece hiçbir gerekçe gösterilmeksizin ve deliller toplanmadan hüküm kurulması hatalıdır. Bu durumda tarafların delil ve karşı delilleri toplanmalı, gerektiğinde bilirkişi incelemesi yapılarak hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 20.6.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/07/2019 NUMARASI : 2018/272 ESAS - 2019/227 KARAR DAVA KONUSU : Elatmanın Önlenmesi (Muarazanın Önlenmesi) KARAR : Adana 3.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 18/07/2019 tarih ve 2018/272 Esas - 2019/227 Karar sayılı kararı ile kurulan hüküm nedeniyle davalı vekilinin istinaf başvurusu ile ilgili yapılan incelemede; DAVACI VEKİLİ DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Müvekkilinin Hekimoğlu Eczanesi adı altında Adana ili, Kozan ilçesinde yaklaşık 6 yıldır eczacı olarak faaliyet gösterdiğini, eczanenin açıldığı ilk günden bu yana tüm kurumlarla sözleşmeler imzalandığını, davalı kurum tarafından her hangi bir yazılı fesih bildirimi yapılmaksızın, somut bir gerekçe gösterilmeksizin 02/04/2018 tarihinde müvekkili ile aralarında imzalanan protokollere aykırı olarak medula ekranının kapatıldığını, müvekkilinin sigortalı hastalara sağlık hizmeti sunmasını hukuka aykırı olarak engellendiğini, Adana 6....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki muarazanın önlenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalı kurumun ... kırcı ve... isimli hastalara koroner antiyografi yapılmadığı halde, yapılmış gibi fatura düzenlediği gerekçesiyle 27.589,95 TL cezai şart uyguladığını belirterek muarazanın önlenmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı kurum tarafından iki hastaya koroner antiyografi yapılmadığı halde,yapılmış gibi gösterilerek cezai şart uygulandığını, belirtilen hastalara belirtilen işlemin uygulandığını belirterek,muarazanın giderilmesi istemi ile,eldeki davayı açmıştır....

              ve ahlak kurallarına aykırı olduğunun tespitine ve uygulanan işlemin iptali ile muarazanın men ‘ ine 1.000 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

              Davalı, kurum işleminin hukuka uygun olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile kurumun 25/09/2014 tarih ve 13.430.184 sayılı işlemi ile davacı hakkında uygulamış olduğu uyarı, cezai şart, mahsup ve fesih işlemlerinin iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı eldeki dava ile davalı Kurum tarafından hakkında uygulanan uyarı, cezai şart ve fesih işleminin iptalini istemiş, davalı davanın reddini dilemiş; mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki elatmanın önlenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, eczacı olduğunu, davalının 2009 protokolünün 6.3.3 maddesine aykırı hareket ettiğini belirterek 30.05.2011 tarihli yazıyla uyarı ve reçete bedelinin 5 katı tutarında 1.106, 50 TL cezai şart uygulandığının bildirdiğini, reçete sahibi hasta ....reçeteye konu ilaçları teslim aldığı gibi okur yazar olmadığından o anda yanında bulunan oğlundan yardım istediğini, oğlunun sehven kendi adını yazdığını imzanın reçete sahibi Fatmaya ait olduğunu ileri sürerek uyarı ve cezai şart işleminin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, uyarı ve cezai şart işleminin haksız ve hukuka aykırı olduğunun tespiti ile kaldırılmasını ve muarazanın önlenmesini istemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu