WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; ''Somut olayda; meskeniyet iddiası ileri sürülen İstanbul İli, Bahçelievler İlçesi, Kocasinan Mah., Bağlar Mevkii, 3875 Parsel, Zemin Kat, 1 nolu bağımsız bölümde kayıtlı taşınmazın, haciz ve şikayet tarihinde tam hisse ile borçlu Alpaslan Çinar adına kayıtlı olduğu görülmektedir. Bu durumda, şikayet edenin yukarıda değinilen yasal düzenleme ve açıklamalar uyarınca, şikayete konu taşınmazın maliki olmaması ve icra takibinde "borçlu" sıfatını taşımaması nedeniyle meskeniyet şikayetinde bulunamayacağı açıktır. Bu nedenle, mahkememizce, şikayetin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine'' karar verildiği görülmüştür....

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; üzerinde ipotek bulunan dava konusu taşınmazlar hakkında meskeniyet iddiasında bulunulamayacağını, meskeniyet iddiası ileri sürülen 1117 ada 1 Parseldeki taşınmaz üzerinde T.Ekonomi Bankasının, 230 ada 14Parselde kayıtlı 1Nolu bağımsız bölüm üzerinde Denizbank'ın, 230ada 4Parselde kayıtlı 2 Nolu bağımsız bölüm üzerinde Denizbank'ın ipoteklerinin bulunduğunu, taşınmazların ikisinin tek taşınmaz, birinin iş yeri olarak kullandığı iddiasının mesnetsiz olduğunu, taşınmazların haline münasip tanımına uymadığını belirterek şikâyetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Bodrum 2. İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; aktif husumet yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir....

Hukuk Dairesinin yerleşmiş içtihatlarına göre de meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı sadece borçluya tanınmış olduğundan davacının meskeniyet şikayetinin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine ilişkin verilen karar yerinde görülmüş olup, dosya kapsamı ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vaka ve hukuki değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığı ve hükümde kamu düzenine aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

Tebliğ işleminin usulsüzlüğü ancak ilgilisi tarafından İİK'nun 16.maddesi uyarınca yasal sürede icra mahkemesinde şikayet yoluyla ileri sürülmesi halinde değerlendirilebilecek bir husus olup, tebligatın usulsüzlüğü borçlu tarafından ileri sürülmeden icra mahkemesince resen inceleme konusu yapılamaz. Bu durumda borçluya gönderilen 103 davetiyesi tebliğ işleminin usulsüzlüğü mahkemece re'sen nazara alınamayacağından, meskeniyet şikayetinin yasal sürede yapılmamış olması sebebi ile usulden reddi gerekirken işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Taraflar arasındaki Kurum işleminin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı Kurum vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....

      İcra Hukuk Mahkemesi 2018/711 E 2019/44 K şikayet dosyasında cevap dilekçesi ile ilgili hacizden haberdar olunduğu anlaşılmış olup İİK'nın 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde yer alan, haline münasip evin haczedilmezliği şikayetinin, İİK'nın 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabi olduğu, bu sürenin öğrenme tarihinden başlayacağı, öğrenme tarihinin dava açılış tarihi olarak kabul edilmesi sonucunda meskeniyet şikayeti yönünden davanın süreden reddine karar verilmesi gerektiği, anılan dosyada davacı tarafın taşkın haciz iddiasında bulunduğundan davacının taşkın haciz şikayetinin kesin hüküm nedeniyle usulden reddinin gerektiği gerekçeleriyle; davacının meskeniyet iddiası yönünden süreden reddine, taşkın haciz iddiası yönünden kesin hüküm bulunması sebebiyle HMK 114/1- i ve 115. maddeleri gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar vermiştir....

      İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/158 esas sayılı dosyası ile meskeniyet iddiasında bulunduğunu ve mahkemece davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verildiğini, kararın kesinleştiğini, aynı dosyada aynı taşınmaza ilişkin olarak ikinci kez meskeniyet iddiasında bulunulamayacağını, davacı borçlunun takipten ve hacizden sonra bir kısım ödeme yaptığını, davacının hacizden bu şekilde haberdar olduğu halde meskeniyet iddiasında bulunmasının kötü niyetli olup süresinde olmadığını, meskeniyet iddiasına konu taşınmaz üzerinde müvekkilinin alacağından önce QNB Finansbank tarafından konulmuş ipotek mevcut olduğunu, borçlunun taşınmazı üzerine ipotek ettirmesi ile diğer bütün alacaklılara karşı haczedilmezlik iddiasından feragat etmiş sayılacağını, davacının haczedilen taşınmazda oturmadığını, taşınmazın gayrimenkul olarak kullanılmayıp depo olarak kullanıldığını, davacının İstanbul ilinde ikamet ettiğini ve haczedilen taşınmazda oturmadığının mernis kayıtlarından anlaşıldığını, haczedilen taşınmazın...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlu vekili, icra mahkemesindeki şikayetinde, ihalenin feshi talebinin yanı sıra meskeniyet iddiası nedeniyle taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılması talebinde bulunmuş, mahkemece, davanın reddine karar verilirken meskeniyet şikayeti yönünden ayrı, ihalenin feshi şikayeti yönünden de ayrı vekalet ücretine hükmedilmiştir....

        Meskeniyet iddiası İİK'nun 82/12. maddesi uyarınca taşınmazlar yönünden geçerli olup taşınır hükmündeki enkaz yönünden böyle bir iddianın dinlenmesi mümkün değildir. Ancak taşınmazın tapu kaydında şikayetçi borçlu yönünden verilmiş bir tahsis kararı veya kurulmuş bir intifa hakkı bulunması durumunda meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Dairemizin 16.4.2019 tarih ve 2018/6810 E. - 2019/6436 K. sayılı bozma ilamında da bu hususa değinilmiştir. Somut olayda, şikayet konusu yerin tapu kaydında buranın İzzet Paşa adına kayıtlı olup şikayetçi borçlu yönünden verilmiş bir tahsis kararı veya kurulmuş bir intifa hakkının bulunmadığı, bu suretle borçluya ait enkaz niteliğinde menkul olduğu anlaşılmıştır....

          Somut olayda, borçlu olan davalı tarafından icra dosyasından konulan hacze ilişkin olarak, meskeniyet iddiası ile haczedilemezlik şikayetinde bulunulduğundan, söz konusu şikayet başvurusunun neticesi de davacının dava açma hakkını etkileyeceğinden, neticesinin beklenilerek, sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, bu husus dikkate alınmadan davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm BOZULMASINA, 26.03.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            UYAP Entegrasyonu