Temyiz Sebepleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde; davacının boşandığı eşi ile birlikte yaşamadığını, Kurum işleminin hatalı olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, yetim aylığını kesen Kurum işleminin iptali ile aylığın yeniden bağlanması istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 2.Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanun'un 56/son fıkrasıdır. Maddenin başlığı gelir ve aylık bağlanamayacak haller olup, maddeye göre; "ölen sigortalının hak sahiplerinden; ... eşinden boşandığı halde eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir....
Taraflar arasındaki kurum işlemi iptali ve istirdat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı kurum vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; ...'nin 2 inci ayda işten ayrıldığını belirtip aksi kapsamında düzenlenen 29.05.2014 tarihli prim borcu konusu işlemin iptali, ihtirazi kayıtla ödenen bedelin iadesini talep etmiştir. II....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Davacı Kurum, itirazın iptaline ve % 20 icra inkar tazminatı ödenmesine karar verilmesini istemiştir. Davalının, kurum aleyhine açmış olduğu aylık kesilmesine ilişkin kurum işleminin iptali davası, bu dosya üzerinde birleştirilmiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde davacı kurumun davasının kabulüne, davalının davasının reddine karar vermiştir....
K A R A R Davacı, 15.10.1991 tarihli borçlanma talebini reddeden kurum işleminin iptali ile yurda kesin dönüş şartı aranmaksızın 15.10.1991 tarihli borçlanma talebinin talep tarihindeki asgari prim ödeme tutarı üzerinden geçerli olduğunun tespitine,davacının 27.06.2013 tarihli borçlanma talebini reddeden kurum işleminin iptali ile Türk vatandaşlığını kaybetmeden önceki borçlanmaya esas tüm sürelerinden dilediği kadarını borçlanmaya hakkı olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir....
nin Kuruma borcu nedeniyle hakkında başlatılan takip sonrasında emekli aylığına haciz konulduğunu, haciz işleminin mevzuata aykırı olduğunu, şirket hakkında aciz vesikası alınmadan doğrudan şirket ortağı hakkında haciz başlatılmasının hatalı olduğunu ileri sürerek, emekli aylığının haczine dair işlemin iptali ile emekli maaşı üzerinde bulunan haczin kaldırılmasına, kesilen maaşların tarafına iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili dilekçesinde özetle; müvekkil kurum kayıtları üzerinde yapılan incelemede 0440306101- 45 sicil numarası ile işlem görmekte olan 698005713 vergi numaralı Öz Karadeniz Televizyon ve Radyo Yay A.Ş'nin müvekkil kuruma olan borçlarının ödenmediğini, bu nedenle 6183 sayılı kanun hükümleri gereğince ilgili şirket hakkında takip başlatıldığını, davacının şirketin borcundan dolayı sorumlu olduğunu, Kurum işleminin usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece; " .......
Somut olayda, davacı talep sonucunda Kurum işleminin iptali ile ne kadar prim ödediğinin tespitine karar verilmesini talep etmiş olup davacının talep sonucundan iptalini istediği Kurum işleminin hangisi olduğu anlaşılmamaktadır. Kurum tarafından isteğe bağlı sigortalılığının bir kısmının iptaline yönelik bir işlem bulunduğu gibi iki ayrı tahsis talebinin de reddine ilişkin iki ayrı işlem bulunduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca mahkeme tarafından davacının 506 S.Y.nın geçici 81. maddesi uyarınca 3600 prim gün sayısı üzerinden borçlanabileceğinin tespitine, davacının borçlanma istemini reddeden kurum işleminin iptaline karar verilmiş ise de Kurum tarafından davacının borçlanma işleminin kabul edildiği ve davacının 685 günlük süre üzerinden borçlanma işleminin tamamlandığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle, davacının Kurum işleminin iptaline yönelik talebinin neye yönelik olduğu açıklattırılmadan sonuca gidilmesi hatalı olmuştur....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 21/11/2019 NUMARASI : 2019/281 ESAS 2019/411 KARAR DAVA KONUSU : İtirazın İptali KARAR : DAVALININ CEVABI : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu kurum işleminin iptali için İstanbul 6. İdare Mahkemesi'nin 2018/578 Esas sayılı dosyası üzerinden dava açıldığını, açılan davada görevsizlik kararı verildiğini, bunun üzerine Anadolu 19. İş Mahkemesinin 2019/7 Esas sayılı dosyası üzerinden kuruma karşı kurum işleminin iptali için dava açıldığını belirterek, derdestlik itirazında bulunmuş, kurumun yetim aylığı iptal işleminin haksız ve yasaya aykırı olduğunu, davalının halen SGK'ya devredilmemiş olan Türkiye İş Bankası Emekli Sandığı'ndan emekli maaşı aldığını, bu nedenle maaşının kesilemeyeceğini belirterek, davanın reddini talep etmiştir....
Bir kısım hizmet sürelerinin iptal edilmesi ile yaşlılık aylığının kesilmesine ilişkin Kurum işleminin iptali istemli davada, 14.01.2015 tarihli müfettiş raporuna istinaden davacının iptal edilen hizmet sürelerine yönelik kurum işleminin açıklığa kavuşturularak, davacının iptal edilen hizmet dönem ve sürelerinin kurumdan sorularak, buna ilişkin davacının hizmet döküm cetvelinin celbedildikten sonra gönderilmek üzere, dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, temyiz itirazlarının bu noksanlıklar giderilip dosya geldikten sonra incelenmesine, 17/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....
-Hükmün ... ve ... no’lu bentlerinin silinerek yerine “Davanın kabulüne, aksi kurum işleminin iptali ile, davacının ....03.1985-25.....1994 tarihleri arası 1479 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılık süresinin geçerliliğine” sözlerinin yazılmasına ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 06.....2014 günü oybirliği ile karar verildi....
un aynı yöndeki beyanlarında davacı ve eşinin birlikte yaşadıklarını beyan ettikleri, yine bizzat davacının boşandığı eşi tarafından doldurulup imzalanmak suretiyle muhtara ibraz edilen 20.03.2007 tarihli konutta kalanlara ait bildirim belgesinde davacının, boşandığı eşinin ve müşterek çocuklarının adlarının yazılı olduğu hususları nazara alındığında, davalı Kurum tarafından tanzim edilen raporun aksinin ispat edilemediği anlaşılmakla 5510 sayılı Yasanın 56. ve 96. maddelerine göre, ölüm aylığının kesilmesine ilişkin Kurum işleminin yerinde olduğu, burada davanın reddi gerektiği gözetilmeksizin yanılgıya düşülerek davanın kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 10.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....