Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE: Dava, genel kredi sözleşmesi ve şirket kredi kartı üyelik sözleşmesinin müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı belirtilen davalı hakkında yapılan ilamsız takipte itiraz üzerine açılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalının şirketi ... tarihinde devrettiği ve bu devrin ticaret sicil gazetesinde yayınlanmasından sonra şirket kredi kartı nedeniyle hakkında yapılan takibe itiraz ettiği, buna göre davalının şirket kredi kartı nedeniyle sorumluluğunun bulunmadığını bildirdiği, uyuşmazlığın davalının şirketi devretmesinden sonra müteselsil kefil sıfatıyla sorumluluğunun devam edip etmediği, devam ediyor ise takip tarih itibariyle talep edilebilecek alacak miktarına ilişkin olduğu anlaşılmıştır....

    Banka kartı, mevduat hesabı veya özel cari hesapların kullanımı dahil bankacılık hizmetlerinden yararlanmayı sağlayan kartı, Kredi kartı, nakit kullanımı gerekmeksizin mal ve hizmet alımı veya nakit çekme olanağı sağlayan basılı kartı veya fiziki varlığı bulunmayan kart numarasını şeklinde, aynı maddenin (g) bendinde kart çıkaran kuruluş olarak da, banka kartı veya kredi kartı düzenleme yetkisini haiz bankalar ile diğer kuruluşlar olarak tanımlanmıştır. 5464 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinde de kartlı sistem kurma, kart çıkarma, üye işyerleri ile anlaşma yapma, bilgi alışverişi, takas ve mahsuplaşma faaliyetleri için Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulundan izin almaları gerektiği ifade edilmiştir....

      Davacı, eldeki davada davalıya kredi kartı verildiğini, kredi kartı borcunun ödenmemesi nedeniyle yapılan icra takibine de itiraz edildiğini belirterek itirazın iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır.Taraflar arasında bireysel bankacılık hizmetleri sözleşmesi düzenlendiği ve bö sözleşmeye dayanarak davalıya kartı verildiği ve uyumazlığın da kredi kartı borcundan kaynaklandığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Mahkemece, bireysel kredi kartı sözleşmesi nedeniyle, kartı veren bankanın, kart hamili hakkında açtığı davaların 5464 sayılı kanunun 44/2 maddesindeki atıf nedeniyle asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir. Uyuşmazlık, kredi kartı sözleşmesine dayanarak banka tarafından açılan davalarda asliye hukuk mahkemesinin mi yoksa asliye ticaret mahkemesinin mi görevli olduğu hususundadır. 5464 sayılı banka kartları ve kredi kartları kanununun 44....

        Mahkemece, bireysel kredi kartı sözleşmesi nedeniyle, kartı veren bankanın, kart hamili hakkında açtığı davaların 5464 sayılı kanunun 44/2 maddesindeki atıf nedeniyle asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir. Uyuşmazlık, kredi kartı sözleşmesine dayanarak banka tarafından açılan davalarda asliye hukuk mahkemesinin mi yoksa asliye ticaret mahkemesinin mi görevli olduğu hususundadır. 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununun 44....

          Daha önce yine kredi kartı borçları ile ilgili olarak, 4077 sayılı yasaya 4822 sayılı yasa ile eklenen geçici 2. maddeden faydalananların, 5464 sayılı yasanın geçici 4. maddesinden faydalanamayacağına dair, bu yasada bir hüküm ve düzenleme bulunmamaktadır. O nedenle 4822 sayılı yasa ile getirilen geçici 2. madde kapsamında kalsa dahi, henüz borç tamamen ödenerek kapanmayan veya yargılaması devam eden kredi kartı borçları hakkında da 5464 sayılı yasanın geçici 4. maddesinin şartları varsa uygulanmasının kabulü gerekir. Kredi kartı borçlusu olan davacının bu yasadan faydalanması, yasanın yayımlandığı tarihten itibaren 60 günlük süre içinde kredi kartı veren kuruluşa veya avukatına yazılı olarak müracaatına bağlı tutulmuştur....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Davacı ile davalı arasında kredi sözleşmesi yoktur. Kredi Kartı sözleşmesi vardır. Dava, 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu uyarınca düzenlenen kredi sözleşmesi uyarınca kart veren kuruluş ile kredi kartı hamili arasında çıkan uyuşmazlığa ilişkindir. 04.12.2014 gün ve 6572 Sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 27.maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca; Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 tarih ve 2015/8 sayılı kararı uyarınca 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu uyarınca bankalarca genel mahkemelerde açılan davalar ile üye işyerleri ve bankalar arasında açılan davalar sonucu verilen hüküm ve kararların temyizen incelenme görevi 01.02.2015 tarihinden itibaren Yargıtay 19.Hukuk Dairesine verilmiştir....

              Başkasına ait kimlik bilgileri ve belgeleri ile bankaya başvurup, kredi kartı sözleşmesi düzenlenmesi ve kredi kartının kullanılması durumunda fiil 5464 sayılı Kanunun 37/2. maddesindeki suçu ve kredi kartı sözleşmesi düzenlenmesi esnasında kullanılan belgelerin özelliğine göre TCK.nın 204, 207. maddelerindeki suçu oluşturacaktır....

                Taraflar arasındaki ihtilaf, davacı bankadan alınıp kullanılan kredi kartı borcundan kaynaklanmaktadır. 1 Mart 2006 tarihinde yürürlüğe giren 5464 sayılı Banka Kredi Kartları Kanunu’nun 44/2. maddesi “Kart çıkaran kuruluşlar tarafından kart hamilleri aleyhine açılan davalarda, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun görev ve yetkiye ilişkin hükümleri uygulanır” hükmünü getirmiştir. Bu madde hükmü ile, kart çıkaran kuruluşlar tarafından açılan davanın genel mahkemelerde görüleceği belirtilmiştir. Öyle olunca kredi kartı çıkaran kuruluş olan davacı banka tarafından açılan bu davanın esasına girilip incelenmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 12.3.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  K A R A R Davacı,davalının dava dışı kredi kartı borçlusu ...’nin kefili olduğunu, ihtara rağmen kredi kartı borcunun ödenmediğini,yapılan icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile inkar tazminatının talep etmiştir. Davalı kredi kartının limiti ile sorumlu olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davacının sözleşmede kefil olarak imzasının olmadığına dayanılarak davanın reddine karar verilmiş,hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki ihtilaf, davacı bankadan alınıp kullanılan kredi kartı borcundan kaynaklanmaktadır. 1 Mart 2006 tarihinde yürürlüğe giren 5464 sayılı Banka Kredi Kartları Kanunu’nun 44/2. maddesi “Kart çıkaran kuruluşlar tarafından kar hamilleri aleyhine açılan davalarda 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun görev ve yetkiye ilişkin hükümleri uygulanır” hükmünü getirmiştir. Bu madde hükmü ile kart çıkaran kuruluşlar tarafından açılan davanın genel mahkemelerde görüleceği belirtilmiştir....

                    Dava konusu alacağın davalıya gönderilen ve icra dosyasında bulunan 17.1.2005 tarihli ihtarname örneğinde, kredi kartı üyelik sözleşmesinin feshiyle kredi kartının teslimi hesabın ... ve borcun ödenmesinin istendiği anlaşılmaktadır.Öyle olunca dava konusu alacak kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. 1 Mart 2006 tarihinde yürürlüğe giren 5464 sayılı Banka Kredi Kartları Kanunu’nun 44/2. maddesi “Kart çıkaran kuruluşlar tarafından kart hamilleri aleyhine açılan davalarda, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun görev ve yetkiye ilişkin hükümleri uygulanır” hükmünü getirmiştir. Bu madde hükmü ile, kart çıkaran kuruluşlar tarafından açılan davanın genel mahkemelerde görüleceği belirtilmiştir. Yargılama usulüne ilişkin olan kanunlarda yapılan değişiklikler, yasada aksine bir hüküm yoksa, yürürlüğe girdikleri andan itibaren hüküm ifade ederler ve derdest olan tüm davalara da uygulanırlar....

                      UYAP Entegrasyonu