Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE Dava, TMK 432 Maddesi uyarınca koruma amacıyla özgürlüğün kısıtlanması ve vesayet talebine ilişkindir. TMK nun 432. Maddesinde "akıl hastalığı, akıl zayıflığı, alkol veya uyuşturucu madde bağımlılığı, ağır tehlike arzeden bulaşıcı hastalık veya serserilik sebeplerinden biriyle toplum için tehlike oluşturan her ergin kişi, kişisel korunmasının başka şekilde sağlanamaması halinde, tedavisi, eğitimi veya ıslahı için elverişli kuruma yerleştirilir veya alıkonulabilir...." Türk Medeni Kanunun 411. Maddesine göre "Vesayet işlerinde yetki küçüğün veya kısıtlının yerleşim yerindeki vesayet dairesine aittir." Aynı yasanın 19. maddesine göre "Bir kimsenin ikametgahı, yerleşmek niyetiyle oturduğu yerdir" hükümlerine yer verilmiştir. TMK 433. Maddesinde ise "Yerleştirme veya alıkoymaya karar verme yetkisi, ilgilinin yerleşim yeri veya gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde bulunduğu yer vesayet makamına aittir" hükmü yer almaktadır....

AİHS 10 md ile güvence altına alınan ifade özgürlüğün sınırsız olmadığı 10/2 md de belirlenen gerekçelerle sınırlandırılabileceği hüküm altına alınmıştır.sözleşmede yer alan bu düzenleme AİHS içtihatları ile açıklığa kavuşturularak Avrupa kamu düzeninin yaşam ve hukuk pratiğinin vazgeçilmezi haline getirilmiştir. AİHM’nin ifade özgürlüğüne yönelik müdahalelerde uyguladığı testi dosyamızdaki somut olaya ilişkin olması nedeniyle sadece başkalarının şöhretini ve haklarını koruma amacıyla ifade özgürlüğünün kısıtlanması ile sınırlı tutarak değerlendireceğiz. Başkalarının şöhretini ve haklarını koruma amacıyla ifade özgürlüğünün kısıtlanması ulusal otoritelerin öteki gerekçelerden daha fazla öne sürdüğü “meşru amaç” olagelmiştir. Bundan dolayıdır ki, AİHM, bu alanda ifade özgürlüğüne tanınan yüksek korumayı kapsayan geniş çaplı bir içtihat geliştirmiştir....

    KARŞI OY: Yüksek Çoğunluğun özgürlüğün kısıtlanmasına ilişkin onama kararına katılmıyorum. Ancak; bunun dışında kalan suçlar yönünden, Somut olayda, eylemlerin bütün halinde TCK'nın 149/a,c,d maddesinde düzenlenen yağma suçunu oluşturduğu düşüncesinde olduğumdan, 29.02/2016 tarihli bozma ilamında açıkladığım gerekçelerle Yüksek Çoğunluğun özgürlüğün kısıtlanması suçu dışındaki suçlara ilişkin vermiş olduğu onama kararına katılmıyorum....

      Türk Medeni Kanunu’nun 432 vd. maddelerinde düzenlenen koruma amacıyla özgürlüğün kısıtlanmasına karar verilmesinde önemli olan en seri şekilde karar vermek olduğundan, uyuşmazlığın, ilk olarak intikal ettiği mahkeme olan Finike Sulh Hukuk Mahkemesi'nde çözümlenmesi gerekmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Finike Sulh Hukuk Mahkemesi’nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 22/11/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Türk Medeni Kanunu'nun 432 vd. maddelerinde düzenlenen koruma amacıyla özgürlüğün kısıtlanmasına karar verilmesinde önemli olan en seri şekilde karar vermek olduğundan, uyuşmazlığın, ilk olarak intikal ettiği mahkeme olan Antalya 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nde çözümlenmesi gerekmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Antalya 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 22/11/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Türk Medeni Kanunu'nun 432 vd. maddelerinde düzenlenen koruma amacıyla özgürlüğün kısıtlanmasına karar verilmesinde önemli olan en seri şekilde karar vermek olduğundan, uyuşmazlığın, ilk olarak intikal ettiği mahkeme olan ... 4. Sulh Hukuk Mahkemesi'nde çözümlenmesi gerekmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 4. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 06/12/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Türk Medeni Kanunu’nun 432 vd. maddelerinde düzenlenen koruma amacıyla özgürlüğün kısıtlanmasına karar verilmesinde önemli olan en seri şekilde karar vermek olduğundan, uyuşmazlığın, ilk olarak intikal ettiği mahkeme olan Marmaris Sulh Hukuk Mahkemesi'nde çözümlenmesi gerekmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ve 5235 sayılı Kanun’un 36/3. maddesi gereğince Marmaris Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 19/09/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Aynı Kanunun 436. maddesinde, koruma amacıyla özgürlüğün kısıtlanmasında uygulanacak usul kuralları, 437. maddesinde de yargılama usulü gösterilmiştir. Bu kanuni düzenlemelere göre; ergin bir kişinin korunması amacıyla özgürlüğünün kısıtlanabilmesi için; akıl hastalığı, akıl zayıflığı, alkol veya uyuşturucu madde bağımlılığı, ağır tehlike arz eden bulaşıcı hastalık veya serserilik sebeplerinden biriyle toplum için tehlike oluşturması, kişisel korunmasının da başka şekilde sağlanamaması gereklidir. Ergin kişinin bu maddeler gereğince, tedavisi, eğitimi veya ıslahı için elverişli bir kuruma yerleştirilebilmesi veya kurumda alıkonulabilmesi için, kısıtlanmış olması zorunlu değildir. Maddede sayılan sebeplerden biri varsa, toplum için tehlike oluşturan bu kişiler, kısıtlı olup olmadıklarına bakılmaksızın, tedavi, eğitim veya ıslah için bir kuruma yerleştirilebilir veya kurumda alıkonulabilirler....

              ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununda yer alan koruyucu ve destekleyici tedbirler ile 4721 sayılı Kanun hükümlerine göre velayet, kayyım, nafaka ve kişisel ilişki kurulması hususlarında karar vermeye yetkilidir." şeklindedir....

                Türk Medeni Kanununun 432 vd. maddelerinde düzenlenen koruma amacıyla özgürlüğün kısıtlanmasına karar verilmesinde önemli olan en seri şekilde karar vermek olduğundan, uyuşmazlığın, ilk olarak intikal ettiği mahkeme olan Zile Sulh Hukuk Mahkemesi'nde çözümlenmesi gerekmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Zile Sulh Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 24/01/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu