Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bendinde Yönetim Kuruluna; “ Ortaklar ile ortak olmak için başvuranların ana sözleşmede belirtilen şartları taşıyıp taşamadığını araştırmak” konusunda görev ve yetki verildiğini, öte yandan üye sayısının sınırlandırılması ve yeni üyelik şartlarının düzenlenmesi konulu 11/12/2015 tarih ve 2015/6 karar sayılı yönetim kurulu kararı verildiği, davacı yanın üye olarak kabul edildiği 05/12/2017 tarih ve 2017/4 karar sayılı kararda Yönetim Kurulu Başkanı olarak Adem Korkmaz’ın, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olarak da Şenol Korkmaz’ın imzalarının bulunduğu, bu imza yetkilerinin Yönetim Kurulu görev bölümü konulu 21/06/2017 tarih ve 2017/2 karar sayılı Yönetim Kurulu kararına dayandırıldığı, bu kararda görev dağılımının yapıldığı ve Yönetim Kurulu Başkanı olarak Adem Korkmaz’a, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olarak da Şenol Korkmaz’a imza yetkilerinin verildiği ve fakat işbu kararda atılan imzaların sahte olduğuna ilişkin müvekkil kooperatif başkanlığına 23/04/2018 tarihinde yazılı olarak...

ın da Kooperatifler Kanunu madde 53'te açıkça hüküm altına alınan üye olma şartlarına haiz olmadığı, kooperatif ana sözleşmesi madde 53/3'te açıkça denetim kuruluna seçilme şartlarının belirtilmiş olduğu, ilgili sözleşme maddesinde de denetim kurulu üyeleri ve yönetim kurulu üyeleri arasında akrabalık ilişkisinin bulunamayacağının açıkça belirtildiği, ilgili genel kurul kararında toplam 7 ortaktan 2 ortağın toplantıya vekaleten iştirak ettiği, 2 ortak adına vekaleten Oy kullananlar arasında yönetim kurulu üyelerinin bulunduğu, Kooperatif Ana Sözleşme m.24/4 gereği yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile kooperatifi temsile yetkili kılınan kimselerin vekaleten OY kullanamayacağı, bu sebeple alınan genel kurul kararının hem yasaya hem de ana sözleşmeye aykırı olduğu, genel kurulun 5 no'lu kararında, gündem maddesi olmaksızın kooperatif adına taşınmaz hissesi almak üzere yönetim kuruluna yetki verildiği, Kooperatifler Kanunu madde 42/6 gereği taşınmaz alım ve satımının genel kurulun devir ve...

    - K A R A R - Davacı vekili, 09/03/2009 tarihli vazife tanzimine ilişkin yönetim kurulu kararının toplantı nisabı sağlanmadan ve Anasözleşmeye göre istifa etmiş sayılan üyelerden oluşan yönetim kurulu tarafından alındığını ileri sürerek anılan kararın mutlak butlanla sakat olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, davanın reddini istemiştir. Diğer davalılar, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu kararın hem istifa etmiş sayılan üyelerden oluşan yönetim kurulu tarafından alınmış olması hemde toplantı nisabı sağlanamamış olması nedeniyle yok hükmünde olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir. 1-Dava, kooperatif yönetim kurulu kararının mutlak butlanla sakat olduğunun tespiti istemine ilişkindir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin bir kısım parasal yükümlülükleri yerine getirmediği gerekçesiyle davalı kooperatif yönetim kurulu tarafından üyelikten ihraç edildiğini, bu yükümlülüklerin kaynağını teşkil eden genel kurul kararlarının iptali için açılan davaların halen derdest olduğunu, ihtarnamelerde borç kalemlerinin açık olarak gösterilmediğini ileri sürerek, yönetim kurulu ihraç kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Taraflar arasında görülen kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davası sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 14.09.2015 gün ve 2015/4352 Esas, 2015/5864 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü. - KARAR - Davacı vekili, kooperatif üyeliğini dava dışı ... devraldığını, dava dış....kooperatif üyeliğinin eşinin ölümü üzerine mirasen intikal ettiğini, müvekkilinin hatta yönetim kurulu üyeliği yaptığını, davalı kooperatifin davalı .... eşinin ölümü üzerine üç ay içerisinde yasal mirasçılarının bildirim yapmadığı gerekçesiyle, pay sahipliği hakkını kaybettiğine ve bu nedenle müvekkilinin kooperatif üyeliğinin hükümsüzlüğüne dair verilen yönetim kurulu kararının iptali ile üyeliğinin tespitini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne dair verlen karar, davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce onanmıştır....

          DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; yönetim kurulunun aldığı karar ile özürsüz üst üste 3 kez toplantıya katılmadığı gerekçe gösterilerek müvekkilin yönetim kurulu üyeliğinin düşürülmesine karar verildiğini, yönetim kurulu toplantı davetinin usulüne uygun şekilde tebliğ edilmediğini, müvekkilinin kronik sağlık sorunları mevcut olduğunu, ilgili sağlık kurumunun verdiği raporla riskli hasta grubunda olduğu için karantinada olduğunu, bu durumun kooperatif yönetimince bilindiğini, kurumsal mail adresinden bir e-posta gönderilerek yönetim kurulu üyeliğinin sonlandırıldığının bildirildiğini, e-posta adresinden bildirilmesinin de hukuka aykırı olduğunu, kooperatiflerde azil yetkisinin genel kurula ait olduğunu, bu nedenle yönetim kurulu kararının da hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek müvekkilinin yönetim kurulu üyeliğinin devamına ve kooperatif kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı taraf süresinde cevap dilekçesi sunmamıştır. III....

            Yönetim kurulu üyelerinin davalı kooperatifin ortağı oldukları, daire satışına ilişkin kararın yönetim kurulu üyeleri adına isabet eden dairelere ilişkin olduğu, yönetim kurulu üyeleri ile kooperatif arasında ticari bir muamele yapılmadığı, kararın ortaklık işlemine ilişkin olduğu nazara alındığında, alınan genel kurul karanın iptalini gerektirir bir durum bulunmadığı sonucuna ulaşılacaktır. Bu durumda, mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar ışığında davanın tümden reddine karar verilmesi gerekirken, anılan gerekçelerle kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır....

              Dava, kooperatif yönetim kurulu kararı iptali ve bir önceki genel kurul şartları ile sıra satışı yapılması istemine ilişkindir. 30.03.2008 tarihli genel kurulda, 28.01.2008 tarihli yönetim kurulunun sıra satışlarını durdurmasına ilişkin kararındaki gerekçeleri haklı bulunarak sıra satışı bedelleri arttırılarak taksit sayısı değiştirilmiştir. Bu dava, yönetim kurulu kararını benimseyen genel kurul kararından sonra açılmış olmasına göre mahkemece, bu aşamada yönetim kurulu kararının iptali davası açılamayacağı gözönüne alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile işin esasına girilerek karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 13.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Dava, kooperatif yönetim kurulu kararı iptali ve bir önceki genel kurul şartları ile sıra satışı yapılması istemine ilişkindir. 30.03.2008 tarihli genel kurulda, 28.01.2008 tarihli yönetim kurulunun sıra satışlarını durdurmasına ilişkin kararındaki gerekçeleri haklı bulunarak sıra satışı bedelleri arttırılarak taksit sayısı değiştirilmiştir. Bu dava, yönetim kurulu kararını benimseyen genel kurul kararından sonra açılmış olmasına göre mahkemece, bu aşamada yönetim kurulu kararının iptali davası açılamayacağı gözönüne alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile işin esasına girilerek karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 13.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  Dava, kooperatif yönetim kurulu kararı iptali ve bir önceki genel kurul şartları ile sıra satışı yapılması istemine ilişkindir. 30.03.2008 tarihli genel kurulda, 28.01.2008 tarihli yönetim kurulunun sıra satışlarını durdurmasına ilişkin kararındaki gerekçeleri haklı bulunarak sıra satışı bedelleri arttırılarak taksit sayısı değiştirilmiştir. Bu dava, yönetim kurulu kararını benimseyen genel kurul kararından sonra açılmış olmasına göre mahkemece, bu aşamada yönetim kurulu kararının iptali davası açılamayacağı gözönüne alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile işin esasına girilerek karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 13.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu