ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 13/11/2019 NUMARASI : 2017/915 ESAS, 2019/1490 KARAR DAVA KONUSU : Genel Kurul Kararının İptali KARAR : Bursa 2....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2020/61 Esas KARAR NO : 2021/94 DAVA :Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali DAVA TARİHİ : 31/01/2020 KARAR TARİHİ : 17/02/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 01/03/2021 Mahkememizde görülmekte olan Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda; İDDİA : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkillerininden ...'...
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, ana sözleşmeye kanuna ve iyiniyet kurallarına uygun olan genel kurul kararında alınan kararların iptali talebinin reddine karar verilmiştir. Kararı davacı taraf temyiz etmiştir. Dava kooperatif denetçileri olan davacıların 1163 sayılı Kooperatif Kanunu' nun 53/3. maddesine dayanılarak açılmış genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkindir. iptali istenen genel kurulda denetçi ...' nin ibra edilmediği anlaşılmıştır.Genel kurulda alınan kararların yerine getirilmesi denetçilerin şahsi sorumluluklarını gerektirir nitelikte bulunması durumunda denetçinin dava açma hak ve yetkisi vardır. Bu itibarla, yönetim kurulu veya denetim kurulu üyelerinin ibra edilmemelerine ilişkin bir genel kurul kararının iptalini, haklarında sorumluluk davası açılması yolunda alınmış genel kurul kararı bulunmadan önceki bir aşamada dava edebilmeleri mümkün değildir....
Hukuk Dairesinin 13/12/2010 tarih 2009/6778 E. 2010/12859 K. sayılı ilamı "...Somut olayda davacılar, kooperatife ortaklık için yaptıkları başvurunun genel kurul tarafından reddedilmesinin iptalini ve ortaklığa kabul kararı verilmesini talep etmişlerdir. Dava konusu uyuşmazlığa bu açıdan bakıldığında, kooperatif ortağının açtığı genel kurul kararının iptali davası olarak algılanmamalıdır. Davacılar henüz kooperatif ortağı olmadığından genel kurul kararına karşı iptal davası açma hakkı bulunmamakla birlikte tüm taahhütlerini yerine getirdikleri halde kooperatif genel kurulu tarafından ortaklığa kabul edilmediklerinin tespitini isteyebilirler....
DAVA : Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) DAVA TARİHİ : 01/11/2021 KARAR TARİHİ : 03/11/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 03/11/2021 Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi olduğunu, 02.10.2021 tarihinde davalı kooperatifin genel kurul toplantısı yaptığını, müvekkilleri ve bir kısım üyelerin sözü edilen toplantıda gündem maddesinin 3. bölümünde ayrıntılı itirazlarını belirtmek suretiyle 2020 yılı için yönetim ve denetim kurullarını ibra etmediklerini belirttiklerini, gündem maddesinin 4. bölümünde Yönetim ve Denetim Kurul çalışmalarının ayrı ayrı ibrasına ve 2020 yılı bilanço, gelir -gider hesaplarının kabul edilmesine müvekkillerinin 3. numarada belirttikleri itirazlar çerçevesinde karşı çıktıkları ibra yönünde oy kullanmadıkları, gündem maddesinin 8. bölümünde kooperatifin...
Dava, kooperatif ortaklığından ihraca dair yönetim kurulu kararının iptali istemine ilişkindir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun ... ncı maddesinin ..., ..., ..., .... fıkralarında, "Kooperatif ortalığından çıkarılmayı gerektiren sebepler anasözleşmede açıkça gösterilir. Ortaklar anasözleşmede açıkça gösterilmeyen sebeplerle ortaklıktan çıkarılamazlar. Ortaklıktan çıkarılmaya yönetim kurulunun teklifi ile genel kurulca karar verilir. Anasözleşme, çıkarılanın genel kurula başvurma hakkı saklı kalmak üzere, bu hususta yönetim kurulunu da yetkili kılabilir. Çıkarılma kararı gerekçeli olarak tutanağa geçirileceği gibi, ortaklar defteri de yazılır. Kararın onaylı örneği, çıkarılan ortağa tebliğ edilmek üzere, on gün içinde notere tevdi edilir. Bu ortak tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde itiraz davası açabilir. Tebliğ edilen karar, yönetim kurulunca verilmiş ise, ortak, üç aylık süre içinde genel kurula da itiraz edebilir....
- K A R A R - Davacı, kooperatifin üyesi olduğunu, kooperatif tarafından kendisinin üyeliğinin 2003 yılında istifa mektubu gönderilmiş gibi ve sahte yönetim kurulu kararı ile yok sayıldığını ve genel kurul toplantılarına çağırmamaya başladıklarını, 2001 yılından 2012 yılına kadar olan tüm dönemlerin genel kurul toplantılarının iptali için açmış olduğu davaların halen derdest olduğunu, kooperatife icra yolu ile yatırmış paraların kooperatif hesaplarına geçirilmediğini, yönetim kurulu zimmetine geçirildiğini, tüm bu hususların davalı kooperatifin kötüniyetli olduğunu gösterdiğini ileri sürerek, 26.01.2014 tarihli genel kurul toplantısının iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı kooperatif, usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen duruşmalara katılmamış, 13.04.2015 havale tarihli dilekçe ile davacının kooperatif üyesi olmadığını, genel kurul kararının iptali şartlarının dosyada mevcut olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacılar vekili, yönetim kurulu kararıyla gerekli yükümlülükleri yerine getiren müvekkillerinin kooperatif üyeliğine kabul edildiklerini, davalı kooperatifin 06.05.2001 tarihli genel kurulunda alınan bu yönetim kurulu kararın iptaline karar verildiğini ileri sürerek, müvekkillerinin kooperatif üyesi olduklarının tespitine ve genel kurul kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dava, genel kurul kararına karşı ve tebliğden itibaren üç ay içinde açılmalıdır. Zira, aynı hükümde, itiraz üzerine genel kurulca verilecek karara karşı itiraz davası hakkının saklı olduğu hüküm altına alınmıştır. Ancak, somut olayda ihraç ile ilgili iptali gereken bir genel kurul kararı bulunmamakta olup,itirazın genel kurula intikal ettirilmediği böyle hallerde, ortağın yönetim kurulu kararının iptali davası açarak, uyuşmazlığı mahkemeye getirme hakkı bulunduğunun ve süresinde genel kurula itiraz edildiği için, genel kuruldan sonra açılan bu davanın da süresinde olduğunun kabulü ile ihraç kararı hakkında esastan inceleme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken,yanılgılı gerekçeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır....
Davalı kooperatif vekili, dükkanların tahsis iddiasına ilişkin yönetim kurulu kararının genel kurul tarafından yetki verilmeden alındığını, bu nedenle yok hükmünde olduğunu savunarak, davaların reddine karar verilmesini istemiştir. Bir kısım birleşen dava davalıları vekili, dükkanların tahsis iddiasına ilişkin yönetim kurulu kararının genel kurul tarafından yetki verilmeden alındığını, söz konusu kararın sahte olduğunu, genel kurul tarafından verilen bir icazetin olmadığını, dava devam ederken 2008 tarihli genel kurulda söz konusu yönetim kurulu kararının iptal edildiğini, davacıların üye olmadıklarını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Birleşen dava davalısı ..., davacı ...’ın talebine konu dükkanın kendisi de dahil olmak üzere on iki üye adına tescili işleminin hatalı olduğunu, dükkanın adı geçen davacıya tahsis edildiğini belirtmiştir. Diğer davalılar ... ve ... davaya cevap vermemişlerdir....