Mahkemece, dosya kapsamına göre ,davacıların kooperatife olan pay borçlarını kooperatif anasözleşmesinin 33/c ve 38/b maddelerine aykırı olarak ,vadeyi takip eden altı ay içinde ödemedikleri ,bu sebeple görevlerine son verildiği,davacıların kooperatif yönetim ve denetim kurulu üyeliği görevleri dikkate alındığında pay borçlarını bilmeleri gerektiği,kooperatif kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir. Dava ,kooperatif yönetim kurulu ve denetim kurulu üyeliğinden ihraç kararının istemine ilişkindir....
Mahkemece, davacı tarafından davalı ... aleyhine açılan 2008/338 E. sayılı dosya ile iş bu dosya birleştirilerek yargılamaya devam olunmuş, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, birleşen dosya davalısı ...’ın kooperatife üye olduğuna dair kooperatif kayıtlarında bir kayıt bulunamadığı, üyeliği Bülent'ten devraldığını iddia eden davacının olmayan üyeliği devir alamayacağı gerekçesiyle davacının birleşen iki davasının da reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
den 29.11.2010 tarihli devir sözleşmesiyle üyeliği devralan ve 29.11.2010 tarihli yönetim kurulu kararıyla da üyeliği devraldığı kabul edilen müvekkilinin, aidat ödemek için başvuruda bulunması üzerine yeni yönetimce, davacının üyeliği devraldığı şahsın üyelikten ihraç edildiği, bu nedenle üyeliğe alınamayacağının bildirildiğini ileri sürerek, müvekkilinin davalı kooperatif üyesi olduğunun tesbitini talep ve dava etmiştir. Asıl davada davalı kooperatif vekili, davacıya üyelik hissesini devreden H.. A..'ün kooperatife karşı parasal yükümlülüklerini yerine getirmediğinden 27.09.2011 tarihli ihtarnameyle ortaklıktan ihraç edildiğini, davacının ise ihraçtan sonra 22.11.2011 tarihinde yaptığı üyelik başvurusunun, davacıya üyeliği devreden davalı H.. A..'ün ihraç eilmiş olması nedeniyle kabul edilemediğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Birleşen davada davacı vekili, davacıya üyeliğini devreden H.. A..'...
ın kooperatif hissesini davacıdan daha sonra devir aldığı, ancak davalıdan önce kooperatife müracaatla kooperatif üyeliğini kayıt ve tescil ettirdiği, ancak davacının kooperatif üyeliğini devir alış tarihi davalıdan önce olması nedeni ile davacının davalı kooperatif üyesi olma sıfatını kazandığı, her ne kadar davacı tarafından tespit ve tescile karar verilmesi istenmiş ise de, dava dilekçesinde davalı ...'ın kooperatif üyeliğinin iptali talep edilmediğinden davacının davalı kooperatif üyesi olduğunun tespiti ile yetinildiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile davacının davalı davalı kooperatif üyesi olduğunun tespitine karar verilmiştir. Kararı, davalı ... vekili temyiz etmiştir. 1) Dava, kooperatif üyeliğinin tespiti istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nın 184. maddesinde "Hâkim, tarafların iddia ve savunmalarıyla toplanan delilleri inceledikten sonra, duruşmada hazır bulunan taraflara tahkikatın tümü hakkında açıklama yapabilmeleri için söz verir....
Somut olayda, davacı taraf icra takibinde, dava dilekçesinde ve duruşmalarda davalının kooperatif üyesi olduğunu ileri sürerken, davalı taraf ise ferdileşmeye geçen daireyi satın aldığını, fakat kooperatif üyeliğini devir almadığını, kooperatif üyesi olmadığını ileri sürdüğüne göre, davalının kooperatif üyeliği hususu tartışmalıdır. Bu durumda, uyuşmazlık kooperatif hukukundan kaynaklandığından, davaya bakma görevi Asliye Ticaret Mahkemesi ve/veya Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatı ile Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğundan, mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir. 2)Bozma nedenine göre, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir....
Davalı kooperatif vekili; davacının ...'dan devraldığı üyeliği yine bu şahsa devrettiği sonuçta devirlerle ...'a gelen üyelik için bu davalının dava açtığı, yargılama sırasında ...'ın üyeliğinin kooperatifçe kabul edilmesi üzerine davanın konusuz kaldığını, bu davada davacının davalı konumunda olduğunu, kesin hüküm bulunduğunu savunarak, davanın reddini talep etmiştir. Birleşen dava davalısı ... cevabında davanın kesin hüküm nedeniyle reddini talep etmiştir. Mahkemece; davacının kooperatif üyeliğini devrettiği ...'ın üyelikten ihraç edildiği ve kararın kesinleştiği, ihraç kararından sonra ...'ın üyeliği Yavuz Şahin'e devrinin geçersiz olduğu, bu devre dayalı olarak davalı ...'a yapılan devrinde dayanağının bulunmadığı, kooperatif 3769 no'lu üyeliğin halen davacıya ait olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı kooperatif vekili ile birleşen davada davalı ... temyiz etmiştir. Dava kooperatif üyelik tespitine ilişkindir....
Davalı eş Mehmet evlilik kurulmadan evvel bu kooperatif üyeliğini 26.11.2002 tarihinde davacı eşi adına devretmiş, daha sonra taraflar evlenmişler ve evlilik birliği devam ederken davacı Hacer 10.07.2008 tarihinde Kooperatif Başkanlığına hitaben yazdığı ve kooperatif tarafından da kabul edilen dilekçe ile anılan Kooperatifteki tüm hak ve yetkilerinin eşi M.. A..'e kendi rızası ile devir etmek istediğini bildirmiş bu tarihten itibaren kooperatif üyeliği davalı eş adına geçirilmiştir. Dava konusu taşınmazın tapu kaydı dosyada bulunmadığından ferdileşme suretiyle tapu kaydının oluşup oluşmadığı belirlenmemiş ise de kooperatif üyeliği halen davalı eş adına bulunmaktadır. Dava konusu araç ise evlilik birliği kurulmadan 1997 yılında davalı eş tarafından edinilmiş olup halen davalı adınadır....
Davalı vekili, kooperatifin halen faal durumda olduğunu, iş programını bitirmediğini, irtifak kurulmuş tapuların kooperatif adına olduğunu, ortaklar adına ferdi mülkiyet oluşturulmadığını, hem davacının hem de üyeliği devraldığı ...'nın davacı kooperatif hesabına girmiş tek kuruşu bulunmadığını, bu kişilerin avukatının aynı kişi olduğunu, bir hilenin sürdürülmeye çalışıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının kooperatifte iki adet üyeliği bulunduğu ancak, ne davacının ne de üyeliği devreden ....'nın kooperatife herhangi bir ödemesinin olmadığı, davacının tescil ve ecrimisil isteyebilmesi için öncelikle kendi edimini ifa etmesi gerekip, diğer üyeler gibi aidat ve borçlarını ödemesi gerektiği halde ödemediği, TMK'nun 2. maddesi göz önüne alındığında davacının iyi niyetli olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....
Üyelik ayrıca devredilmedikçe satıcının üyeliği kooperatif nezdinde devam eder. Satıcının üye olması, alıcının bu üyeliği ayrıca devir alması, devir alanın kooperatif üyelik koşullarını taşıması halinde kooperatifin bu kişiyi 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 14/3. ve anasözleşmenin 17/2. maddesi uyarınca ortaklığa kabul etmesi zorunludur. Üyelik devir sözleşmesi yapıldığı tarih itibariyle sözleşmenin yanları arasında geçerli sonuç doğurmasına karşın, kooperatif bakımından ise 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 14/3. ve anasözleşmenin 17/1. ve 2. maddeleri hükümleri gereği, devrin kooperatife bildirilmesi ve yönetimin makul sürede yapacağı inceleme sonunda devir alanın ortaklık şartlarını taşıması durumunda devir alanı makul süre içerisinde üyeliğe kabulü kararı verdiği tarihte hüküm ifade eder. 17/1. madde hükmünde yer alan yazılı başvuru koşulu, devrin geçerliliğine ilişkin olarak değil, devrin kooperatife iletilmesi ve kabulü için ispat bakımından sevk edilmiştir....
"İçtihat Metni"..... 1-Dava konusu dubleks meskeninin edinilmesinde takasta kullanıldığı iddia edile...... 40 parseldeki 4. kat 25 numaralı meskenin kooperatif üyeliği yolu ile edinildiği anlaşıldığından, davalı ...'...