şirketin borcunu hukuki ayıplı ( ipotek ve hacizli ) olarak yerine getirdiğini, dava konusu taşınmazların kayıtlarına ihtiyati tedbir konulmasına, ipoteklerin ve varsa başkaca diğer hacizlerin terkin edilerek (fekkine) tüm ipoteklerin kaydının terkin edildiğinin ilgili tapu müdürlüğüne bildirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir ....
Genel nitelikte yasaklama ile alacaklıların takip haklarının engellenmesinin hak ve yarar dengesini bozacağı ortadadır. Ancak somut olayda davacı ile davalı Garanti Koza...A.Ş.arasında dava konusu taşınmaza ilişkin konut satım sözleşmesi akdedildiği, dava konusu bağımsız bölümün konut niteliği ile davalı Garanti Koza ....A.Ş.adına tapuda kayıtlı bulunduğu, taşınmazın tapu kaydında davalı Akbank T.A.Ş.'nin alacaklı, davalı Garanti Koza....A.Ş.nin borçlu olduğu ipotek şerhleri ile dava dışı kişilerin alacaklı olduğu haciz şerhi bulunduğu sabittir. İpotek alacaklısı ile ipotek borçlusunun işbu dava dosyasında davalı olduğu, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve ipoteklerden ari tescil istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Dava tapu iptali ve ipoteklerden ari tescil istemine ilişkin olup uyuşmazlık taşınmazın aynına ilişkindir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan arındırılmış tescil, ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve hacizlerin fekki istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nun 341/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karışı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bilindiği ve öğretide de kabul edildiği üzere ihtiyati tedbir ''kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca davacı veya davalının dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı ön görülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı olabilen hukuki korumadır'' şeklinde tarif edilmiştir....
DELİLLER : Düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve inşaat yapım sözleşmesi, konut satış formu, sözleşme bedeli ve ödemeye ilişkin düzenlemeler belgesi, kredi maliyet bilgileri ve geri ödeme planı, senet suretleri, tapu kaydı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil, ipoteklerin fekki, olmadığı takdirde eksik iş, cezai şart kira bedelinin tahsili ve sözleşmenin feshi ile yapılan ödemelerin denkleştirici adalet ilkesi gereğince tahsili istemine ilişkindir....
Maddesi ve maddenin gerekçesi incelenmeden usul ve yasaya aykırı bir şekilde verilmiş olan tedbir kararına itirazlarının reddine ilişkin 07.12.2020 tarihli kararın kaldırılmasını karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER: Düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve inşaat yapım sözleşmesi, konut satış formu, sözleşme bedeli ve ödemeye ilişkin düzenlemeler belgesi, kredi maliyet bilgileri ve geri ödeme planı, senet suretleri, tapu kaydı delil listeleri sunulan ve toplanan deliller. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava düzenleme şeklinde taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, ipoteklerin fekki, tazminat, sözleşmenin ifası mümkün değilse sözleşmenin feshi ile ödenen bedellerin ve menfi zararların tahsili istemine ilişkindir....
Bu durumda kesin yetkiye ilişkin dava şartı varsa bunu inceleme ve değerlendirme yetkisi görevli mahkemeye ait olacağından İDM tarafından görevsizlik kararı verilirken aynı anda yetkisizlik kararı verilmesi hususundaki itirazı yerinde değildir. Kamu düzeni yönünden yapılan incelemede; 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Davada istem, davacı ile davalı T7 Koza İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi arasında imzalanan gayrimenkul satış vaadi ve borçlanma sözleşmesi gereğince mülkiyeti tapuda davacı adına devir ve tescil edilen dava konusu konut niteliğindeki taşınmaz üzerindeki iddiaya göre hukuka aykırı tesis edilen ipoteklerin fekki yani hukuki ayıbın giderilmesi istemine ilişkindir. Dava dosyası içerisinde mevcut dava konusu taşınmaza ait tapu senedi ve tapu kaydının incelenmesinde; dava konusu taşınmazın davacı adına tescil edildiği anlaşılmaktadır....
T4 a.ş. tarafından konulan tüm ipoteklerin ve başkaca diğer hacizlerin terkin edilerek (fekkine) tüm ipoteklerin kaydının terkin edildiğinin ilgili tapu müdürlüğü’ne bildirilmesine, tapu sicil müdürlüğünden celp edilecek haciz alacaklılarının tarafımıza verilen süre içerisinde tarafımızca davaya dahil edilmesi akabinde bu kişilerin haciz şerhleriyle ilgili olarak, hacizlerin ivedilikle kaldırılıp ilgili tapu müdürlüğü’nün bilgilendirilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar tarafından ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk Derece Mahkemesince davanın dava şartı yokluğundan reddine, mahkememizin görevsizliğine karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan ipoteğin fekki ve tapu iptal tescil isteğine ilişkindir....
Tarafından konulan ve tapu kaydında mevcut tüm ipoteklerin ve varsa diğer takyidatlar ile haciz kayıtlarının paraya çevrilmesine yönelik yapılacak her türlü yasal takibin ve icra işlemlerinin dava sonuçlanıncaya ve karar kesinleşinceye kadar durdurulması mahiyetinde HMK 389 ve devamı maddeleri uyarınca teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı ......
İhtiyati tedbir kararının kapsamı belirlenirken iki tarafın hak ve yarar dengesinin gözetilmesi gerekir. Elbette cebri icra ile ilgili olarak temel yasa niteliğindeki İİK menfi tesbit davalarında icranın durdurulmasını özel koşullara bağlamıştır. Genel nitelikte yasaklama ile alacaklıların takip haklarının engellenmesinin hak ve yarar dengesini bozacağı ortadadır. Ancak somut olayda ipotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olarak taraf bulundukları, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil, ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve hacizlerin kaldırılması, kira alacağı istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....
davalılar Akbank T.A.Ş T6 A.Ş. tarafından konulan ve tapu kaydında mevcut tüm ipoteklerin ve varsa diğer takyidatlar ile varsa haciz kayıtlarının paraya çevrilmesine yönelik yapılacak her türlü yasal takibin ve icra işlemlerinin dava sonuçlanıncaya ve karar kesinleşinceye kadar durdurulması mahiyetinde HMK 389 ve devamı maddeleri uyarınca teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini, takyidatlardan ari tapu iptali ve tescil - yolsuz tescilin düzeltilmesini talep ve dava etmiştir....