DELİLLER: Tapu kaydı, Yatırım amaçlı konut satım sözlemesi ve ekleri, Delil listeleri, sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yatırım amaçlı konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali, ipotek ve hacizler kaldırılarak tescil, ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, olmadığı taktirde rayiç bedelin tahsili istemine ilişkindir. Taşınmazın aynından doğan davalarda yetki başlıklı 6100 sayılı HMK'nın 12. maddesinin 1. fıkrasında "Taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek davalar ile taşınmazın zilyetliğine yahut alıkoyma hakkına ilişkin davalarda, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir" hükmü yer almaktadır. Yasada öngörülen bu düzenleme kamu düzenine ilişkin ve emredici bir yetki kuralı olduğundan sözleşme ile değiştirilemeyeceği gibi, mahkemece de re'sen gözetilmesi gerekir....
Davalı ------------- cevap dilekçesinde, usul ve yasaya aykırı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. --------------------- görevsizlik kararı ile dosya mahkememize gönderilmiştir. Dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Davada istem, davacı ile davalı ---------------- arasında yapılan anlaşma gereğince mülkiyeti tapuda davacı adına devir ve tescil edilen dava konusu konut niteliğindeki taşınmazların üzerindeki iddiaya göre hukuka aykırı tesis edilen ipoteklerin fekki yani hukuki ayıbın giderilmesi istemine ilişkindir. Dava dosyası içerisinde mevcut dava konusu taşınmazlara ait tapu senetleri ve tapu kayıtlarının incelenmesinde; dava konusu taşınmazların davacı adına tescil edildikleri anlaşılmaktadır. Bu haliyle davalı yüklenici vaad ettiği şekilde hukuki ayıpsız bir taşınmaz devir etmemiş, ayıpsız teslim ve devir yükümlülüğünü yerine getirmemiştir....
Aradan geçen 4 yıla yakın bir süreden sonra, davacının eşi Hüseyin Emiroğlu tarafından huzurdaki davanın davacısı eşi aleyhine aile konutu şerhi ve tapu iptal ve tescil davası ikame edilmiştir. Bu davada müvekkil banka taraf değildir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve tapunun T1 adına tesciline karar verilmiştir. Söz konusu karar taraflarca temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Davacı tarafça, tapunun davacı T1 adına tescilinden sonra Dikili Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/8 E. 2014/362 K. Sayılı dosyası üzerinden ipoteğin fekki davası ikame edilmiştir. bilindiği üzere ipoteğin fekki davası öz olarak davacının taşınmaz üzerinde bulunan ipoteğe konu borçtan sorumlu olmadığını ya da borcun ödenmesine rağmen ipoteğin fek edilmediğini iddia ettiği bir dava türüdür. Davacı tarafça ipoteğin fekki talebi ile ikame edilen davada Dikili Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/8 E. 2014/362 K....
T.A.O 'ya taşınmazı ipotek olarak verdiğini, davalı ... lehine yapılan tescil işleminin, kooperatif üyeliğinden istifa etmesi nedeniyle hukuki dayanağını yitirerek, yolsuz tescil niteliğini kazandığını, yolsuz tescil nedeniyle iptal edilen tapu kayıtlarının eski hale iade edileceğini, yolsuz tescile dayanarak hak kazanılması olanaklı olmadığından ipotek ve benzeri kayıtlarında iptali gerektiğini, davalı bankanın, ... ile kooperatif arasındaki ilişkiyi bildiğini ve bilmesi gerektiğini, davalı bankanın bu durumu bile bile taşınmazın üzerine ipotek koyduğunu, davalı tarafın iyi niyetli olmadığını, davalı bankanın lehine verilen ipoteğin iptali gerektiğini, asıl işlem olan ipoteğin baştan itibaren geçersiz olduğunu, dolayısıyla ipoteğin ve tapunun iptaline, müvekkili adına tesciline karar verilmesi gerektiğini, tüm bu nedenlerle ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; davalı ...'...
DELİLLER : Tapu kaydı, yapı ruhsatı, ödeme bilgileri, ekspretiz raporu ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yüklenicinin temlikine dayalı davacı adına satış vaadi sözleşmesine göre tescili yapılan taşınmazdaki hukuki ayıp niteliğinde bulunan ipoteklerin fekki istemine ilişkindir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Davada istem, davacı ile davalı T8 Koza İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi arasında imzalanan gayrimenkul satış vaadi ve borçlanma sözleşmesi gereğince mülkiyeti tapuda davacı adına devir ve tescil edilen dava konusu konut niteliğindeki taşınmaz üzerindeki iddiaya göre hukuka aykırı tesis edilen ipoteklerin fekki yani hukuki ayıbın giderilmesi istemine ilişkindir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; yüklenicinin temlikine dayalı tapu iptal ve tescil ve ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Davacı, ön ödemeli konut satış sözleşmesi uyarınca tüketici sıfatına haiz, davalı ise ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi ( satıcı) konumunda bulunmaktadır. Satıcının ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket etmesi durumunda, ön ödemeli konut satış sözleşmesinin özellikleri var olsa bile, bu sözleşme tüketici işlemi olarak kabul edilemez. Alıcının ise satış konusu taşınmazı konut olarak kullanma amacıyla edinmesi gerekmektedir. Aksi takdirde alıcının tüketici sıfatına sahip olması mümkün değildir. Gerçek kişiler dışında, tacir sıfatı bulunmayan tüzel kişiler (dernekler, vakıflar vs.) de konut amaçlı taşınmaz edinebilirler. Ülkemizde inşaat sektörünün sürekli büyümesi, çeşitli tüketici sorularını da beraberinde getirmiştir....
DELİLLER : Tapu kaydı, sözleşme ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yüklenicinin temlikine dayalı davacı adına satış vaadi sözleşmesine göre tescili yapılan taşınmazdaki hukuki ayıp niteliğinde bulunan ipoteklerin fekki istemine ilişkindir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Davada istem, davacı ile davalı T6 Koza İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi arasında imzalanan gayrimenkul satış vaadi ve borçlanma sözleşmesi gereğince mülkiyeti tapuda davacı adına devir ve tescil edilen dava konusu konut niteliğindeki taşınmaz üzerindeki iddiaya göre hukuka aykırı tesis edilen ipoteklerin fekki yani hukuki ayıbın giderilmesi istemine ilişkindir. Dava dosyası içerisinde mevcut dava konusu taşınmaza ait tapu senedi ve tapu kaydının incelenmesinde; dava konusu taşınmazın davacı adına tescil edildiği anlaşılmaktadır....
- K A R A R - Davacı vekili, dava dışı ...’nun davalı bankadan kullandığı konut kredisi nedeniyle karşılığında adına kayıtlı taşınmaz üzerine ipotek tesis ettirildiğini, daha sonra üzerindeki bu kayıt ile taşınmazın müvekkiline satın alındığını ve konut kredisine konu son taksitinde müvekkilince davalı bankaya ödendiği halde bankanın bu kez ipotek veren ...’nun kredi kartı sözleşmesinden doğan borcunu gerekçe göstererek ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla müvekkili ve ipotek veren aleyhine takip yaptığını oysa ipoteğe konu borç ilişkisinin sonlandığını ve müvekkilinin davalıya borçlu bulunmadığını belirterek ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava dışı ...’nun konut kredisi dışında ayrıca akdettiği kredi kartı sözleşmesinden dolayı da müvekkili bankaya borçlu olduğunu ve böylece ipotek verdiği taşınmazın teminat vasfının sürdüğünü bildirerek, davanın reddini savunmuştur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava konut satım sözleşmesinden kaynaklanan, takyidatlardan ari tapu iptal ve tescil, ipoteklerin ve hacizlerin fekki, mümkün olmadığı takdirde bedel iadesi istemine ilişkindir. Bilindiği ve öğretide de kabul edildiği üzere ihtiyati tedbir ''kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca davacı veya davalının dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı ön görülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı olabilen hukuki korumadır'' şeklinde tarif edilmiştir....
Genel nitelikte yasaklama ile alacaklıların takip haklarının engellenmesinin hak ve yarar dengesini bozacağı ortadadır. Ancak somut olayda ipotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olarak taraf bulundukları, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil olmadığı takdirde bedel iadesi istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalı aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir. Ancak verilen tedbir kararının davalı banka ve finans kuruluşu dışında diğer takyidat alacaklarını da kapsadığı ve ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibine konu yapılmasının önlenmesine ilişkin olduğu, bu durumun davada taraf olmayan 3....