Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi KARAR Dava, haricen imzalanan taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklı tapu devrinin yapılmadığından bahisle ödenen bedelin denkleştirici adalet ilkesi gereğince tespiti ile tahsili istemine ilişkindir. Davanın açıklanan niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 3. Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 17/04/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2018/370 ESAS - 2021/73 KARAR DAVA KONUSU : Konut satış sözleşmesinden kaynaklı ödenen bedelin iadesi KARAR : Taraflar arasında görülen dava sonucu ilk derece mahkemesince verilen hükme yönelik, davalı vekilince süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekKİLİ TARAFINDAN DAALI ALEYHİNE Kocaeli 1....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Amasya 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/325 esas, 2022/290 karar sayılı dava dosyasında verilen harici satım sözleşmesinden kaynaklı tapu iptali ve tescil, terdiden ödenen bedelin iadesi talebinin reddine karşı, davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; harici satım sözleşmesinden kaynaklı tapu iptali ve tescil, terdiden ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama sonucunda, "... -Davanın tapu iptali ve tescili talebi yönünden esastan REDDİNE, -Davanın ödenen bedelin iadesi yönünden HMK madde 114/1- d ve 115/2 gereği dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE," karar verilmiştir....

    Taraflar arasındaki sözleşmenin 6502 sayılı TKHK 40/1.maddesine göre ön ödemeli konut satış sözleşmesi niteliğinde olduğundan uyuşmazlığa uygulanması gereken hükümler 6502 Sayılı Kanunun 40 vd.maddelerinde ki "Ön Ödemeli Konut Satışı" na ilişkin olan düzenlemelerdir. 6502 sayılı Tüketici Korunması Hakkındaki Kanun'un 40. maddesinde “Ön Ödemeli Konut Satış Sözleşmesi" tanımlanmıştır. Bu maddeye göre; Ön ödemeli konut satış sözleşmesi, tüketicinin konut amaçlı bir taşınmazın satış bedelini önceden peşin veya taksitle ödemeyi, satıcının da bedelin tamamen veya kısmen ödenmesinden sonra taşınmazı tüketiciye devir veya teslim etmeyi üstlendiği sözleşmedir. Ön ödemeli konut satış sözleşmesinin şekil şartına ilişkin 41. maddesinde ise; “(1) Ön ödemeli konut satışının tapu siciline tescil edilmesi, satış vaadi sözleşmesinin ise noterde düzenleme şeklinde yapılması zorunludur....

    Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, devre mülk satış sözleşmesinin geçersizliği ile ödenen bedelin istirdadı ve vadesi gelmemiş emre ... senetlerin bedelsizlik nedeni ile iptali istemine ilişkindir. Asliye Ticaret Mahkemesince, uyuşmazlığın tatil amaçlı devre mülk satışından kaynaklandığı ve tüketici mahkemesinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Tüketici Mahkemesince, uyuşmazlığın hisseli gayrimenkul satış sözleşmesinden kaynaklandığı ve asliye hukuk mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından ise, uyuşmazlığın devre mülk sözleşmesinden kaynaklandığı gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı verilmiştir....

      Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, temyiz eden davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, eldeki dava ile, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığı taşınmazın devrinin imkansız hale gelmesi ile, ödediği bedelin tahsili amacıyla başlattığı icra takibine itirazın iptalini istemiş; mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacı, ödediği bedelin iadesi amaçlı icra takibi başlattığına göre, artık tercihini “bedel iadesi” yönünde yapmış bulunmaktadır....

        Davacı, bağımsız bölümün süresinde teslim edilmemesi nedeni ile sözleşmeden dönme, ödenen bedelin iadesi, konut kredi sözleşmesinin feshi, ödenen taksitlerin faizi ile iadesi, konuttaki ipotek şerhinin kaldırılması ve kira kaybının tahsili istemi ile eldeki davayı açmıştır. 15.01.2015 tarihli celsede davacı vekili; öncelikli taleplerinin sözleşmeden dönme olduğunu, aksi halde yoksun kalınan kira bedelinin tahsilini istediklerini bildirmiştir. Mahkemece, teslimden itibaren süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığından sözleşmeden dönme hakkının kullanılamayacağı, ancak yoksun kalınan kira kaybının istenebileceği gerekçesi ile diğer taleplerin reddine, yoksun kalınan kira kaybının davalılardan tahsiline karar verilmiştir....

          MAHKEME: "........Dava dilekçesi ve ekleri, bilirkişi raporu, dosya içerisine alınan evraklar ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden (ön ödemeli konut sözleşmesi) kaynaklı meskenin süresinde teslim edilmemesi nedeniyle ödenen bedelin iadesi, kira geliri ve tazminat isteminde bulunmuştur. Davanın dayanağı olan ve taraflar arasında haricen düzenlenen 05/12/2018 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesi; davacının 50.000,00 TL ödediği, davalı-satıcının belirtilen süre ve şartlarda teslim etmeyi, davacı-alıcının da satış bedelini ödemeyi taahhüt ettiği ve teslim edilmediği taktirde her ay için 1.000,00 TL kira bedeli ile 20.000,00 TL cezai şart(tazminat) konulduğu sözleşmedir....

          Dosya kapsamından, taraflar arasında adi yazılı şekilde devre mülk satış sözleşmesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda değişiklik yapan 4822 sayılı Kanunun 3/c maddesinde “konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların” da Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Kanunun 23. maddesine göre de bu Kanunun uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların tüketici mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda davanın, taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Devre mülk hakkı Kat Mülkiyeti Kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır....

            TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı şirket arasında 14/06/2015 tarihinde aid yazılı şekilde yapılan devre mülk satış vaadi sözleşmesinin Tapu Müdürlüğü'nde resmi şekilde düzenlenmemiş olmasından dolayı geçersiz olduğunu, sözleşme kapsamında verilen senetlerin geçersiz olduğunu, senetlerin ve ödenen bedelin iadesi gerektiğini ileri sürerek, peşin ödenen 200,00 TL ile sözleşme kapsamında verilen 12.300,00 TL bedelli senetlerden dolayı ödenen 9.500,00 TL olmak üzere toplam 9.700,00 TL'nin güncellenmiş değerinin davalıdan tahsili ile sözleşme kapsamında verilen senetlerden dolayı borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından 9.500,00 TL ödeme yapıldığını, 200,00 TL'lik kısım yönünden davanın reddi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir....

            UYAP Entegrasyonu