Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan zararlandırıcı eylemin giderilmesi istemine ilişkindir. Kesilmesi istenen ve kesilmesine karar verilen ağaçların bulunduğu 285 parsel sayılı taşınmaz davalının murisi ... adına tapuda kayıtlıdır. Davalı tapu kayıt maliki annesinin halen hayatta olduğunu bildirmiştir. Bu nedenle tapu kayıt maliki aleyhine açılması gerektiği düşünülmeden davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek olmadığına, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 12.05.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir” hükmü ile mülkiyet hakkının kanunla toplum yararına kısıtlanabileceği temel ilke olarak kabul edilmiştir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında, mülkiyet hakkının nasıl korunacağı hükme bağlanmış, 730 ve 737. maddeleriyle de taşınmaz malikinin başkalarına zarar vermesinin önlenmesi hedeflenmiştir. Yapma, kaçınma, katlanma olarak özetlenebilecek bu sınırlamaların önemli bir bölümü TMK’nun "komşu hakkı" başlığı altında, 737 ile 750. maddelerinde düzenlenmiş, 751 ile 761. maddelerinde de yine malikin yapması ve katlanması gereken hususlar belirtilmiştir. Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat isteğine ilişkindir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat davalarında davalının kusuru aranmaz, zarar ile davalının eylemi arasında illiyet bağı bulunması yeterlidir....

      Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir" hükmü ile mülkiyet hakkının kanunla toplum yararına kısıtlanabileceği temel ilke olarak kabul edilmiştir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında, mülkiyet hakkının nasıl korunacağı hükme bağlanmış, 730 ve 737. maddeleriyle de taşınmaz malikinin başkalarına zarar vermesinin önlenmesi hedeflenmiştir. Yapma, kaçınma, katlanma olarak özetlenebilecek bu sınırlamaların önemli bir bölümü TMK’nun "komşu hakkı" başlığı altında, 737 ile 750. maddelerinde düzenlenmiş, 751 ile 761. maddelerinde de yine malikin yapması ve katlanması gereken hususlar belirtilmiştir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun....

        O halde bir kimsenin komşu sıfatıyla bir dava açabilmesi için, ayni veya şahsi bir hakka dayanması, başka bir anlatımla komşuluk sıfatıyla zarar görmesi gerekmektedir. Taşınmazda doğrudan fiili bir hakimiyeti bulunmayan kişiler, mülkiyet hakkının zarar verici şekilde kullanıldığını iddia ediyorlarsa, TMK’nın 730, 737. maddelerine göre değil, kamu hukukuna ilişkin öteki kanunlara göre dava açmaları gerekmektedir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir....

          DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK.nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda, Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan müdahalenin men'i davasıdır.Dava komşuluk hukukundan kaynaklanan müdahalenin önlenmesi ve komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat davasıdır. TMK'nın 683.maddesindeki, ''Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir.'' hükmü ile, mülkiyet hakkının kanunla toplum yararına kısıtlanabileceği temel ilke olarak kabul edilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat, meni müdahale ve eski hale getirme davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 03.12.2019 gün ve 2018/5740 Esas -2019/8136 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat, meni müdahale ve eski hale getirme isteğine ilişkindir....

            Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 17/09/2019 tarihinde verilen dilekçeyle komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 07/07/2021 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davalı vekili tarafından talep edilmiştir. Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiştir. Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince 10/12/2021 tarihli ek karar ile temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiş olup bu ek kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KARAR Davacılar vekili, komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil talebinde bulunmuştur. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur....

              TMK'nın 737. maddesi gereğince komşuluk hukukunun ihlal edildiği gerekçesiyle elatmanın önlenmesi davası açılabilmesi için kural olarak zararın doğmuş olması gerekir. Bir kimsenin kendi mülkiyet alanında yaptığı yapının da tasarrufun komşu taşınmaz malikine zarar vermediği durumlarda ise bu halin çekişme olarak giderilmesi istenemez. Yapının imara aykırı olması yanında bir zararın doğması da şarttır. Salt imara aykırılık, idari mercileri ve idare mahkemelerini ilgilendiren bir husustur. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25.08.2009 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17.11.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 12.07.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 23.12.2009 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 03.06.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 01.11.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu